Avrupa’da İslam düşmanlığı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Müslüman Karşıtı Nefretle Mücadele Koordinatörü Marion Lalisse, Avrupa’da Müslüman karşıtlığının son birkaç yıldır daha da arttığını söylemektedir.
Müslüman karşıtlığının yabancı düşmanlığı, ırkçılık gibi ayrımcı bir tutum olduğunun ve cezaya tabii tutulduğunu hatırlatırken, hiç kimsenin dini veya etnik gerekçelerle ayrımcılığa uğrayamayacağını, ancak bugün gelinen noktada Avrupa başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde Müslüman karşıtlığının pek çok sebeple yükseliş eğiliminde olduğunu vurgulamaktadır.
Yalnızca kişilerin gündelik yaşantılarında değil, sanal dünyada da Müslümanları hedef alan İslamofobik nefretin var olduğunu dile getirmektedir.

RAPORLAR HER ŞEYİ ANLATIYOR
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın (FRA) Ekim 2024’te “AB’de Müslüman Olmak” başlığıyla yayımlanan raporunda, Müslümanların neredeyse yarıya yakının, yani yüzde 47’sinin son 5 yıl içinde, her üç Müslüman’dan birinin de (yüzde 35) son bir yıl içinde ırkçılık ve ayrımcılığına uğradığı yer almakta.
Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezine (Dezim) bağlı Ulusal Ayrımcılık ve Irkçılık İzleme Örgütü’nün kısa bir süre önce açıkladığı raporda da Alman toplumunda ırkçı tutumların oldukça yaygın olduğuna yer almakta.
Aynı raporda, katılımcı Müslüman kadınların yüzde 61’inin, siyahi kadınların yüzde 63’ünün ve siyahi erkeklerin yüzde 62’sinin özellikle gizli ayrımcılık türlerine maruz kaldıklarına yer verilmekte.
Aynı raporda, siyahi erkeklerin yüzde 42’sinin, Müslüman kadınların yüzde 38’inin kamusal alanlarda ayrımcılığa ve ırkçılığa uğradığı yer almakta.

ASLINDA RAKAMLAR DAHA YÜKSEK
Tabii bu da devlet kurumlarına olan güveni sarsmaktadır.
Aslında bu, diğer Avrupa ülkelerinde de Almanya’da da yeni bir olgu değildir.
Bu yıllardır yaşanan ve bilinen ‘gizli bir gerçektir’ ne yazık ki.
Federal İçişleri Bakanlığı’nın resmi verilerine göre Almanya’da geçen yıl Müslümanlara dönük 1554 suç işlenmiştir.
Bunların 54’ü camilere dönük saldırılardır.
Bunlar şikâyet üzerine kayıtlara geçen rakamlardır.
Şikâyette bulunulmadığı için kayıtlara geçmeyen rakamların daha yüksek olduğuna kesin gözüyle bakılmaktadır.
Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Başkanı Abdassamad El Yazidi, 15 Mart Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü vesilesiyle Alman hükümetine Almanya’daki İslam ve Müslüman düşmanlığına karşı daha kararlı bir tutum sergileme çağrısında bulunmuştur.
Bu da yeni bir olgu değildir.
Hem sağduyulu Almanlar hem de Müslümanların oluşturduğu dernek ve cemiyetler, çatı örgütleri yıllardır hem federal hükümete hem de eyalet hükümetlerine daha ciddi ve daha sıkı önlemler alma çağrısında bulunmaktadır.

İSLAM GELECEĞİMİZİN PARÇASIDIR
Evet...
84.7 milyon nüfuslu Almanya Federal Cumhuriyeti’nde resmi verilere göre 5.3-5.6 milyon arasında Müslüman yaşamaktadır.
Bunların büyük bir bölümü Türkiye kökenlidir.
Bunların yarıya yakını bu ülkede doğmuş, tüm sosyalizasyonu bu ülkede kazanmış, çok kültürlü bu toplumu her şeyiyle benimsemiştir.
Nitekim Almanya İslam Konferansı’nı hayata geçiren ve önceki yıl yaşamını yitiren dönemin CDU’lu Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, 26 Eylül 2006’da yaptığı açılış konuşmasında “İslam Almanya’nın bir parçasıdır, Avrupa’nın parçasıdır. İslam günümüzün bir parçasıdır, geleceğimizin parçasıdır” demiştir.
Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, iki Almanya’nın birleşmesinin 20’nci yıl dönümü vesilesiyle Bremen’de 3 Ekim 2010 tarihinde düzenlenen devlet töreninde yaptığı konuşmasında, “Şüphesiz Hıristiyanlık Almanya’ya aittir. Şüphesiz Musevilik Almanya’ya aittir. Bu bizim Hıristiyan-Musevi tarihimizdir. Ama artık İslam da Almanya’ya aittir” diyerek, Müslümanların bu toplumun bir parçası olduğunu vurgulamıştır.
Nitekim dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 12 Ocak 2015’te Almanya’ya yaptığı resmi ziyaret sırasında düzenlenen basın toplantısında, bir soru üzerine Almanya’nın o zamanki başbakanı Angela Merkel de “Şunu söylemek isterim ki, eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, ‘İslam Almanya’ya aittir’ dedi. Öyle. Ben de aynı düşüncedeyim” açıklamasında bulunmuştur.
*
Evet...
Öyle olduğu halde, Almanların hâlâ yüzde 44’ü “İslam Almanya’ya ait değildir” görüşünü paylaşmaktadır.
Eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerdeki Müslüman oranı yüzde 2’yi bile bulmadığı halde, o bölgede yaşayan Almanların çoğu “Bu kadar çok Müslüman, yabancı yüzünden kendimi kendi ülkemde yabancı hissediyorum” demektedir.
İşte bu yaklaşımı anlamak mümkün değildir.
Bu İslam düşmanlığı, bu Müslüman düşmanlığı nerden gelmektedir?