Avrupa karşıtlarına karşı çıkın

Güncelleme Tarihi:

Avrupa karşıtlarına karşı çıkın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2019 12:07

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri başladı. Bazı ülkelerde perşembe, bazılarında cuma günü seçmenler sandık başı yaptı. Bazı ülkelerde de cumartesi ve pazar günü seçmenler Avrupa’nın kaderini belirlemek için oy kullanıyor.

Haberin Devamı

Avrupa karşıtlarına karşı çıkın
1979 yılında yapılan AP seçimlerinden beri ilk kez, Avrupa’da gerçekten aşırı sağcı ve sağ popülist partilerin güçlerini artırarak Avrupa’nın geleceğini karartmaları tedirginliği ve tehlikesi yaşanıyor.
İşte bu yüzden de bu seçimlere “Avrupa’nın kader seçimleri” gözüyle bakılmakta.
‘Avrupa Halklar ve Ulusal İttifakı’ çatısı altında birleşmek için Avrupalı aşırı sağcı ve sağ popülist partiler çoktan harekete geçti bile.
Geçen hafta İtalya’daki aşırı sağcı Lig Partisi’nin lideri, İtalya İçişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini, Avrupalı aşırı sağcı ve sağ popülist partilerin liderleriyle Milano’da bir araya geldi.
Bu, aşırı sağcıların ve sağ popülistlerin tam bir gövde gösterisiydi.
Fransa’daki aşırı sağcı Ulusal Birlik’in (RN) Lideri Marine Le Pen oradaydı.
Aşırı sağcı Hollanda Özgürlük Partisi (PVV) Lideri Geert Wilders oradaydı.
Almanya’daki sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) Lideri Jörg Meuthen oradaydı.
Belçika, Finlandiya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Bulgaristan, Slovakya ve Estonya’daki aşırı sağcı ve sağ popülist partilerin liderleri de.
Adı skandala karıştığı için istifa etmek zorunda kalan aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) Lideri ve Başbakan Yardımcısı Heinz-Christian Strache Milano’ya gidemedi.
Evet, Avrupalı aşırı sağcılar ve sağ popülistler, Milano’da faşist Mussolini’nin ‘balkon konuşmasını’ yaptığı balkonda poz verip, “Geliyoruz!” diye haykırdılar.
Tabii açık açık, “AB’yi dağıtmaya, bölmeye geliyoruz” demeseler de işte bu gövde gösterisi, başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesindeki sağduyulu insanların tedirginliğini daha da artırdı.


****

Haberin Devamı

Ve bu seçim öncesi Almanya’da bir ilk yaşandı.
İki Almanya 3 Ekim 1990 tarihinde resmen birleştikten sonra 1993 yılında Almanya’nın eski başbakanlarından Helmut Schmidt öncülüğünde kurulan Alman Ulusal Vakfı, Alman halkına demokrasiye sahip çıkma çağrısında bulundu.
Schmidt’in, “Birleşik Almanya’nın Avrupa’da sürekli olarak barışın korunmasına katkıda bulunması” hedefiyle kurulmasına öncülük ettiği Alman Ulusal Vakfı’nın Senato Başkanı olan Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Horst Köhler ve Başkan Yardımcısı Federal Maliye eski Bakanı Peer Steinbrück, ortak bir bildiri yayınlayıp, Alman halkını aşırı sağcılara ve sağ popülistlere karşı tavır almaya çağırdılar.
Bildiride, “Birçok ülkede Avrupa’ya karşı olan popülistler harekete geçtiler. On yıllar boyunca inşa edileni yok etmek istiyorlar. Ama kıtamızın geleceğiyle ilgili küreselleşme, iç ve dış güvenlik, iklim ve çevre korunması, terörizmle mücadele, serbest ticaret ve göç gibi konulara bir yanıtları yok. Popülistler, milliyetçilik kozunu oynuyor. Bu nedenle biz Avrupa’nın tehlikede olduğunu görüyoruz. Barış ve güvenlik için sinyal vermeliyiz, ağırlığımızı koymalıyız. Özgür, güçlü ve demokratik bir Avrupa için. Bununla birlikte Almanya’nın iyi bir geleceği için” satırları yer aldı.
Tabii, “Yurttaşlarımızı oy kullanmaya çağırıyoruz. Birleşik Avrupa’yı tüm gücümüz ve kalbimizle desteklemek istediğimizi gösterelim.
Haydi sandık başına!!!” çağrısı da.


****

Haberin Devamı

Federal Meclis eski Başkanı Norbert Lammert, Federal Dışişleri eski Bakanı Sigmar Gabriel, Federal Maliye eski Bakanı Peer Steinbrück ve CDU/CSU Federal Meclis Grubu eski Başkanı Friedrich Merz de bundan bir süre önce Berlin’de ortaklaşa bir basın toplantısı düzenleyip, aşırı sağ ve sağ popülizme karşı halka tavır koyma çağrısında bulunmuşlardı.
Avrupa karşıtlarına karşı çıkın” demişlerdi.
Onlar da bu çağrıyı Alman Ulusal Vakfı adına yapmışlardı.
Onlar da, “Demokratik bir seçim şansımız var. Gücümüz de var. Bunu kullanalım” demişlerdi.

BAKMADAN GEÇME!