Anadolu Mutfağı, 13 bin yıllık öyküsüyle Londra’ya taşındı

YUNUS Emre Enstitüsü’nün (YEE), Türk mutfağını dünyaya tanıtmak ve Türk mutfağının kültürel ve tarihsel sürecini mutfak profesyonelleri ile birlikte sergilemek için gerçekleştirdiği ‘Türk Mutfağı’ etkinliğinin beşinci durağı İngiltere oldu.

Londra Yunus Emre Enstitüsü’nün ‘Bir Tutam Anadolu’ projesinin ilk etkinliği, Türkiye’de antik kazılarda görevli ilk ve tek mutfak şefi unvanını da taşıyan Ömür Akkor’un katılımıyla 21- 24 Ekim tarihlerinde Londra’da gerçekleştirildi.

Laz@Camden Restorant’ta şef Ömür Akkor tarafından hazırlanan Anadolu mutfağının birbirinden lezzetli tatlarından oluşan menü ve ekmek ustası Şevki Dilmaç’ın hazırladığı ekmekler, ünlü şefler, gurmeler, yemek bloggerları ile gastronomi yazarları tarafından büyük beğeni aldı. Etkinlikte Hitit, Selçuklu ve Osmanlı’nın yemek kültürleri, bu dönemlerde yapılan yemekler ve hikayeleri misafirlere anlatıldı.

HİKAYELERİ PAYLAŞILAN YEMEKLER
Dünyanın ilk yemeği olarak kabul edilen keşkek, siyez unundan yapılan ekmek, Hititler’in inanışına göre Tanrı yemeği olan bal ve zeytinyağı, diğer bir Hitit yemeği olan hapena, başlangıç ikramları olan ali nazik, humus ve firik pilavı, son olarakta beşyüz yıllık bir geçmişi olan cennet çamuru ve helva-i hâkani isimli tatlılar ikram edildi.
Anadolu mutfağının mirasını oluşturan, derin ve zengin kültürünü yansıtan yöresel malzemeler ile hazırlanan ve hikayeleri paylaşılan yemekler katılımcıların damaklarına unutulmayacakları lezzetleri yaşattı.

Etkinliğin ikinci gününde ise İngiltere’nin en prestijli üniversitelerinden Kings College’da şef Akkor tarafından “Dünyanın En Eski Mutfağı: Anadolu’dan Yemek Hikayeleri” başlıklı konuşma yapıldı. Konuşmada Hititler’den günümüze kadar Anadolu’da yemeğin değişiminin öyküsü izleyicilerle paylaşıldı. Büyük ilgi gören ve yaklaşık 350 kişinin katıldığı etkinlikte davetlilere siyez unundan yapılan ekmek ikram edildi.