Güncelleme Tarihi:
YÜRÜYÜŞÜN hem iklim dostu olduğu hem de sağlığa fayda sağladığı vurgulandı. FDP’den ayrılan Ulaştırma Bakanı Volker Wissing, günlük ulaşımda yaya hareketliliğinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Yeni strateji, eyaletlere ve yerel yönetimlere, yaya hareketliliğini iyileştirmek için eylem önerileri sunmayı amaçlıyor. Yürüyüş, federal düzeyde ilk kez “modern ve çevre dostu ulaşımın” eşit bir parçası olarak kabul edilecek. Ulaştırma Bakanlığı’nın 2040 tahminlerine göre, yaya hareketliliğinde yüzde 5’lik bir düşüş bekleniyor. Bu nedenle, bu eğilimi tersine çevirecek önlemler alınması gerekiyor.
ENGELSİZ ERİŞİM
Stratejinin odak noktaları arasında güvenlik, çekicilik ve engelsiz erişim yer alıyor. Strateji belgesinde, “Bu strateji, kamusal alanları çekici yürüyüş yollarıyla daha yaşanabilir hale getirmeyi teşvik edecek. Canlı şehir merkezleri, mahalleler ve aile dostu çevreler yaratmak, insanları yürümeye ve vakit geçirmeye davet etmek hedefleniyor” denildi. Federal hükümet, yaya geçitlerinin düzenlenmesi için gereken koşulları esnetti. Örneğin, oyun alanları veya yoğun okul yollarında yerel yönetimler, Tempo 30 sınırlamasını daha kolay uygulayabilecek. Strateji, uzun vadede trafik kazalarında ölüm ve ağır yaralanmaları tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen ‘Vision Zero’ (Sıfır Vizyonu) ilkesini takip ediyor. 2030 yılına kadar trafik kazalarındaki ölümlerin yüzde 40 oranında azaltılması hedefleniyor.
YETERLİ AYDINLATMA ÖNEMLİ
Belgede, yaya güvenliği için yeterli aydınlatmanın önemine dikkat çekildi. Özellikle karanlıkta veya alacakaranlıkta, yaya yollarının iyi aydınlatılmasının kazaları azaltmada büyük rol oynadığı vurgulandı. Ayrıca, trafik ışıklarında bekleme sürelerinin kısaltılması gerektiği belirtildi. Almanya’da her gün yaklaşık 60 milyon yolculuk tamamen yürüyerek yapılıyor. Bu, toplam yolculukların yaklaşık yüzde 22’sini oluşturuyor.