Almanya’da Trump tedirginliği

Tabii haklı olarak özellikle de Almanya’yı ve Almanları.

2024 yılında ABD ile AB arasındaki ticaret hacmi 975 milyar 950 milyon Dolar’a ulaştı.
Bunun 370.2 milyar Dolar’ı ithal, 605.8 milyar Dolar’ı da ihraçtı.
Yani AB ülkelerinin ABD’ye ihracatları nedeyse ithalatlarının iki misliydi.
Aynı durum Almanya için de geçerli.
Almanya ile ABD arasındaki ticaret hacmi geçen yıl 252.7 milyar Euro’yu buldu.
Bunun 161.3 milyarı ABD’ye ihraç, 91.4 milyar Euro’su da ithalattı.
Tabii Trump’ın yurt dışında üretilen otomobillerden yüzde 25 gümrük vergisi alınması kararı, Alman otomotiv sanayisini de, Almanları da tedirgin etti.

*

Evet...
Dünyanın önde gelen otomotiv sanayi devlerinden Volkswagen Group, Daimler Benz Mercedes, BMW gibi şirketler ABD’de de üretim yapmaktalar.
Ama asıl üretim yerleri Almanya’dadır.
Zaten son dönemlerde otomobil satışlarındaki düşüş ve elektrikli otomobil üretimindeki ihmalkarlık nedeniyle ciddi ölçüde sıkıntı yaşayan Alman otomotiv sanayi devleri, Trump’un bu kararı üzerine iyice köşeye sıkıştılar.
Resmi verilere göre Almanya geçen yıl dünyanın çeşitli kesimlerine 135 milyar Euro değerinde 3.4 milyon otomobil ihraç etti.
Bunda ABD’nin payı yüzde 13.1’dir.
Yüzde 11.3’le İngiltere ikinci, yüzde 7.4’le de Fransa üçüncü sıradadır.
Geçen yıl Almanya’da üretilen her üç Porsche’den biri ABD’de alıcı buldu.
Her 6 BMW’den biri de öyle.
Mercedes marka otomobillerin yüzde 15’i, Audi’lerin yüzde 12’si de öyle.

ALMAN SANAYİNİN VAZGEÇİLMEZİ
Yani ABD, Alman otomotiv sanayinin vazgeçilmez bir pazarıdır.
Şu anda ABD, ithal edilen otomobillerden yüzde 2.5 gümrük vergisi almaktadır.
1 Nisan itibariyle bu oran yüzde 25 olacaktır.
Hiç şüphesiz bu denli vergi artışı Amerikalı müşteri sayısını azaltacaktır.
Tabii Alman otomotiv sanayi devlerini de zorlayacaktır.
Zaten geçen yıl Volkswagen Grubu ile Porsche’nin kazancı yüzde 30, BMW’nin kazancı yüzde 37 azalmıştır.
Bu yüzden de hem Almanya’daki hem de yurtdışındaki tesislerde personel ve çalışanların sayısını azaltılacağı ilan edildi.
Volkswagen işletmelerinin 260 bini Almanya’da olmak üzere dünya genelinde 614 bin çalışanı vardır.
BMW Grubu’nun toplam çalışan sayısı 159 binin, Mercedes’in üreticisi Daimler Benz’in de 175 binin üzerindedir.

*

Bu işletmelerde yıllardır Türkler ve Türkiye kökenli insanlar da çalışmaktadır.
İşte son gelişmeler nedeniyle tüm çalışanlar gibi onlar da tedirginlik yaşamaktadır.
Birçok alanda olduğu gibi otomotiv sanayinde çalışan insanlar da artık önlerini görememektedir.
Almanya’daki otomobil üretimi ve çalışanlarla ilgili yazılıp çizilen, yaşanılan sayısız şeyler var.
Benim aklıma ilk gelen şeyler de var.
Bunların başında 30 Ekim 1961 tarihinde Türkiye ile Almanya arasında imzalanan “Türk-Alman İşgücü Sözleşmesi” çerçevesinde, doğduğum “Dereköy” olarak bilinen Derebucak’tan (Konya’ya bağlı Derebucak İlçesi) Almanya’ya giden Dereköylülerin Ford Taunus ve Opel Kadett model otomobillerle yaz tatiline gelmeleri gelmektedir.
Tabii 1969 yılında Tıp öğrenimi yapmak için gittiğim Fransa’dan 1973 yılında geçtiğim Almanya’nın Bochum Ruhr Üniversitesi’nde Almanca öğrenmekte olduğum dönemde aynı yıl 24-30 Ağustos’ta Köln Ford fabrikasında yaşanan “Türk grevi” de.

OTOMOBİL CAMLARINI SİLİYORDUM
İzinden geç döndükleri için 200’ün üzerinde Ford işçisi Türk’e çıkış verilmesi üzerine Ford çalışanı Türkler greve gitti.
Başta Almanların da destek verdiği grev, polis müdahalesiyle birkaç gün sonra sona erdirilirken, grevin başını çeken Baha Targün sınır dışı edildi, çıkışlar da geri alınmadı.
Aynı yıl ben de Bochum’daki Opel fabrikasında cep harçlığı kazanmak için yaz tatilinde çalışmaya başladım.
Yürüyen banttan akıp gelen otomobillerin camlarını siliyordum.
Daha ilk gün işi bırakmayı düşündüm, ama kendi kendime “Sen bir köylü çocuğusun. Zor koşullarda çalışmanın ne olduğunu bilirsin, dayan bakalım!” dedim.
Ama üç gün dayanabildim ve Opel işletmelerine bir mektup yazarak kişisel nedenlerle işi bırakmak zorunda kaldığımı ve ücretin de verdiğim hesap numarasına havale edilmesine istedim.

*

Öyle de oldu.
Ve 5 Aralık 2014 tarihinde yürüyen bantlar durdu, Bochum’daki Opel fabrikası kapandı.
Tabii otomobil deyince aklıma, 1973 yılında öğrenciyken satın aldığım ilk “Kaplumbağa”, yani Volkswagen Kaefer modeli de geliyor.
Bir de sonradan Almanya Dışişleri Bakanı olan Joschka Fischer ile “devrimci” arkadaşlarının “işçi devrimi” başlatmak için 1971 yılında Frankfurt yakınlarındaki Rüsselsheim’da Adam Opel tesislerinde iş başı yapmaları da...