Güncelleme Tarihi:
Araştırma sonuçlarına göre, Mannheim, Ludwigshafen ve Worms gibi güneydeki kentler, nüfusunun yüzde 88-91’inin aşırı sıcaklardan etkilendiği belirlenerek listenin başında yer aldı. Buna karşılık Flensburg, Wilhelmshaven ve Kiel gibi kuzey şehirleri daha düşük yaz sıcaklıkları sayesinde daha az risk taşıyor. Kuzey-Ren Vestfalya eyaletindeki Hattingen, Gummersbach ve Witten ise nispeten daha fazla yeşil alana ve daha az betonlaşmış yüzeye sahip olmaları nedeniyle en iyi performans gösteren kentler oldu.
31 KENT İÇİN KIRMIZI ALARM
DUH Genel Müdürü Barbara Metz, “Sosyal açıdan dezavantajlı mahallelerde genellikle daha fazla insan dar alanlarda yaşıyor ve yeşil alanlar daha az. Bu da sıcaklık stresini artırıyor” dedi. Araştırmada 31 kent ‘kırmızı’ kategoride (aşırı riskli) sınıflandırılırken, Frankfurt ve Magdeburg bu grupta yer aldı. 131 kent ‘sarı’ (orta riskli), 28 kent ise ‘yeşil’ (düşük riskli) kategorisinde değerlendirildi. Hamburg, en düşük riskli kentler arasında öne çıktı.
10 DERECE FARK EDEBİLİYOR
Araştırmada, asfalt ve beton yüzeylerin suyu emmediği ve bu nedenle buharlaşmanın olmadığı, bunun da şehirlerde ısı birikimine yol açtığı vurgulandı. Buna karşılık yeşil alanların ve ağaçların, gölgeleri sayesinde çevrelerindeki sıcaklığı 10 dereceye kadar düşürebildiği belirtildi. Uzmanlar, şehirlerin ‘sünger şehir’ konseptiyle yağmur suyunu daha iyi depolaması, yeşil çatılar ve cephelerin yaygınlaştırılması gibi önlemlerle sıcaklık stresinin azaltılabileceğini ifade ediyor.