Aslan Kral

Güncelleme Tarihi:

Aslan Kral
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 25, 2003 00:00

Ben kaybetmeyi sevmem. Antrenmanda bile... Haksızlık yapıldığı zaman, isyan ederim. Sert oynamayı, oyunun karşılığında doÄŸru bir insan olmayı seviyorum. Kendime yapılmasını istemediÄŸimi, baÅŸkasına yapmam.TEK bir gerçek var. O da sahada olandır. Formasını taşıdığım takımlarda verdiÄŸim mücadelenin bir hedefi de milli takım formasını giymek içindir. Beni cezalandıranlara ve yalnız bırakanlara ne olduÄŸumu göstermek istiyorum.... Bu sözler, G.Saray'ın devre arasında Ä°ngiltere Premier Ligi takımlarından Liverpool'dan transfer ettiÄŸi Portekizli Abel Xavier'in.Futbolu kadar, ilginç saç ve sakal stiliyle ilgi odağı olan tecrübeli defans oyuncusu G.Saray Dergisi'ne verdiÄŸi röportajda hakkındaki bilinmeyenlere ışık tuttu. Ä°ÅŸte karşınızda Abel Xavier...2000 yılına kadar birçok kez imaj deÄŸiÅŸikliÄŸi yaptım ama Everton'da, Liverpool'da da beni böyle gördüler. G.Saray'da da böyle görecekler. Bunu, 2004'e kadar koruyacağım. Çünkü, o ÅŸampiyonada milli takımımın formasını giymek istiyorum.Benfica'da baÅŸladı30 Kasım 1972 Mozambik doÄŸumluyum. Daha sonra ailemle birlikte göç ettiÄŸim Portekiz'de Estrela Amadora'da adımı duyurduÄŸumda 18 yaşındaydım. 1993 yazında ülkenin dev kulüplerinden Benfica'ya imza attım.1995'te iki yıl formasını giydiÄŸim Benfica'dan ayrılıp, Ä°talya'ya Serie A'ya 'merhaba' dedim. Ä°ÅŸim bu kez zordu. Çünkü, Bari ligde kalma mücadelesi veren bir takımdı.Genç yaÅŸta, son derece güzel ÅŸartlarda, kendimi ispat ettiÄŸim bir takımdan gittim Ä°talya'ya. Adaptasyon zorluÄŸu elbette var. Ancak, futbol bireysel bir spor deÄŸil. Takım içindeki hava, adaptasyonu belirler. Kaldı ki, Ä°talya Ligi, yabancılar için zor bir lig, hatta adaptasyonu geciktiren bir lig. Ä°talya'da geçirdiÄŸim bir yıldan çıkardığım sonuç, birçok yetenekli oyuncunun neden Ä°talya'da baÅŸarılı olamadığı ve daha sonra gittikleri ülkede nasıl baÅŸarılı oldukları idi.Serie A'dan sonraki yolculuk Ä°spanya'ya, yani La Liga'ya oldu. 1996-98 yılları arasında, Real Oviedo'ya transfer oldum. ÅžampiyonluÄŸa oynayan bir takımdan, tek amacı kümede kalmak olan bir takıma gitmek zor elbette. Ben, her zaman kazanan tarafta olmak isterim. Bari, Real Oviedo ve Everton'da bu zorluÄŸu yaÅŸadım. Ä°lk günden itibaren bir ÅŸok yaşıyorsun, içinden gelen istek ve motivasyonla oynadığın takımın gerçeÄŸi çakışıyor.Ä°spanya’da La Liga kariyerimde 58 karşılaÅŸmada forma giydim. Burada oynadığım dönemde baÅŸarılı maçlar da çıkardım. 1998 yılında Hollanda ekibi PSV Eindhoven'dan teklif aldım. PSV'nin hocası, ünlü Ä°ngiliz teknik adam Boby Robson transferimde ısrarcı davrandı. Hollanda'da bir sezonda 19 maçta forma giydim ve 2 gole imza attım.Kaybetmeyi sevmemBen, kaybetmeyi sevmem. Antrenmanda bile. Haksızlık yapıldığı zaman isyan ederim. Ama bu isyanımı hiçbir zaman hakemi ya da takım arkadaÅŸlarımı küçük düşürücü biçimde sergilemem. Elbette ki, limitleri zorluyorum ama bu disiplin limitleri içinde oluyor. Evet, sert oynamayı da seviyorum ama oynadığım oyunun karşılığında doÄŸru bir insan olmayı seviyorum. Kendime yapılmasını istemediÄŸimi baÅŸkasına yapmam.Futbol sahasında da, özel hayatımda da haksızlığa tahammülüm yoktur. Euro 2000'in faturası ağır oldu benim için. UEFA, 9 ay uluslararası karşılaÅŸmalardan men cezası verdi.Ãœlkem sahip çıkmadıMaçtan sonra öyle bir resim çıktı ki ortaya, bunu üzerimden sıyırmak için yalnız kaldım. Ãœlkem de sahip çıkmadı, tek başıma masraflarını da karşılayarak avukatları tuttum, dava açtım ve kazandım. Cezayı kaldırdılar. UEFA, hiçbir zaman bir oyuncuya böyle bir hakkı iade etmemiÅŸti. O takımda oynayanların 8'i büyük takımlara transfer oldular, ben gidemedim bu ceza yüzünden. Ä°ÅŸimi yapmama müsaade etmediler. Ä°ÅŸin peÅŸini hala bırakmıyorum. Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi’nden de aynı sonucu bekliyorum. Bütün bu savaşımda yapayalnız kaldım, futbolu bırakmayı bile düşündüm. Ben bir mahalle takımı forması ile oraya çıkmamıştım. Ben bir milli takım oyuncusu idim; kendi ülkemi temsil ediyordum ama ülkem Euro 2004 organizasyonunu kaybetme korkusuyla beni yalnız bıraktı.Beyaz saç ve sakal, gurur mücadelemin simgesi oldu adeta... Türkiye'de Network reklamlarıyla tanınan Hintli model Satya Oblet ile olan benzerliÄŸimi soruyorlar ‘‘Kim kimi taklit etti?’’ diye. O, beni örnek almış. Ancak, bugüne kadar yan yana gelmedik.Ben özgürlüğüme düşkün bir insanım. Kendimi yenilemek de bana moral veriyor, bu sıcaklığı, deÄŸiÅŸikliÄŸi yarattığınız zaman moral buluyorsunuz. Bütün bunlar aslında futbolcunun imajıyla ilgilenmek yerine, sahada ne yaptığı, neleri baÅŸardığını göstermenin deÄŸiÅŸik bir yolu.Lakap konusuna gelince... G.Saray, taraftarının beni, ‘‘Aslan Kral’’ diye çağırmalarını istiyorum.G.Saray'a gelirken sadece Dimas'la konuÅŸtum. Zaten adı G.Saray olunca, pek sorgu suale gerek yok.Neden dava açtı2000 Avrupa Åžampiyonası'nda Fransa-Portekiz maçının uzatma dakikalarında Wiltord'un ortasında top, Xavier'e çarpınca Avusturyalı hakem Günter Benko, penaltı noktasını gösterdi. Portekiz, penaltıyı kullanan Zidane'ın attığı altın golle kupaya veda ederken, Xavier de hakeme itiraz ettiÄŸi için kırmızı kart gördü. UEFA'nın 9 ay ceza verdiÄŸi Xavier, daha sonra UEFA aleyhine dava açtı ve kazandı. Bununla da yetinmeyip Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi'nde dava açtı.TARAFTARA CEVAPLARG.Saray'ı tarif eder misin?‘‘Büyük karizma’’Avrupa'da seni en fazla zorlayan forvet kim?‘‘Arsenal'den Henry’’İngiltere'de G.Saray hakkında ne düşünülüyor?‘‘Karizma... G.Saray çok saygı duyulan bir takım.’’Saçını kırmızıya, sakalını sarıya boyatabilir mi?‘‘İnÅŸaallah’’SEVDÄ°KLERÄ°* Ä°ncir Tatlısı!* Ferrari marka araba* R&B ve Hip Hop dinliyor* Favorisi, Phantom of the Opera* Sharone Stone, Julia Roberts, Robert De Niro* Al Pacino ve A.Hopkins'in filmleriÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!