Asıl vurgulanacak olan...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Aylardır tartıştığımız sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitim konusundaki en doğru lafı, önceki akşam Atv'nin haber programına katılan Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk söyledi. ‘‘Eğer bu mesele halka iyi anlatılabilseydi, sadece tüm eğitim sistemimizin değil, özellikle imam hatip liselerindeki eğitimin daha da zenginleşeceği herkes tarafından görülürdü’’ dedi.

Gerçekten Öztürk'ün de vurguladığı gibi, imam hatip liselerine giren öğrenciler bundan böyle oradan yetişmiş ve bilgili olarak mezun olacaklar.

Nasıl mı?

Sekiz yıllık eğitimden sonra, imam hatip liselerine kaydolan öğrenciler bir yıl süreyle hazırlık sınıfında okuyacaklar. Burada özellikle Arapça'yı iyi bir şekilde öğrendikten sonra imam hatip lisesinin meslek derslerini okuyacaklar. Böylece halen imam hatip liselerinden, bir garsondan bir bardak su isteyecek kadar Arapça öğrenemeden mezun olanlar yerine, yeterli düzeyde Arapça öğrenen ve ciddi bir din öğrenimi gören gençler yetişecek.

Sekiz yıllık eğitimin Türk ulusu için sağlayacağı genel yarar yanında imam hatip liseliler veya bu okullara öğrenci vermek isteyen aileler açısından da yararlı olduğunu o nedenle kamuoyuna anlatmak lazımdı.

Ama ulusal arızamız, yani kendimizi anlatamama zaafımız Milli Eğitimciler'de de aynen mevcut olduğu için bugüne kadar konunun hep bunlar dışında kalan yanları vurgulandı.

Eksiği, anlaşılan Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay da görmüş olmalı ki, medya kuruluşlarını ziyaret edip konuyu anlatmaya başladı.

Zararın neresinden dönerseniz kârdır. Bu birinci atasözü... İkincisi yabancılara ait ama çoğunca o da doğruyu ifade eder ve ‘‘Hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsınız'' der.

Aslında bizim ‘‘cumacı''lara ne yapsanız bu konuda tek kelime anlatmanız mümkün değil. Çünkü onlar bir yandan dediklerinin doğru olmadığını bile bile, utanmadan ‘‘Kuran kursları kapatılacak'' diyorlar, öte yandan da onları yönlendiren odaklar sahte imzalara dayalı bildiriler yayınlayıp ‘‘Kuran kurslarına ilkokul beşinci sınıfı tamamlayanlar sadece bu yıl kaydedilecekler. Gelecek yıldan itibaren bu ortadan kalkacak'' diye tamamen yalan beyanlarda bulunuyorlar.

Onların derdi belli... Sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim yasasını bahane ederek halkımızı kendi devletine karşı ayaklandırmaya çalışıyorlar. Korsan gösterilerin, yürüyüşlerin maksadı bu...

İran'da, Şah'ın zulmünden bıkan halkın, denize düşenin yılana sarılması gibi, Ayetullah Humeyni önderliğindeki muhalefet hareketini desteklemesine benzer bir hareketi Türkiye'de yaratacaklarını sanıyorlar.

Türkiye'de -kör topal da olsa- bir demokratik sistem olduğunu, o nedenle heveslerinin kursaklarında kalmaya mahkûm bulunduğunu görmüyorlar.

Daha da önemlisi, anlaşılan sanıyorlar ki koparmaya çalıştıkları şamataya bugüne kadar gösterilen müsamaha ilanihaye devam eder...

Denemek bedava... Boylarının ölçüsünü aldıkları gün, anlarlar hanyayı konyayı...

Yazarın Tüm Yazıları