Asıl gümbürtüyü teşkilatlar koparacak

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Bir süredir sessizliğe gömülen Yalım Erez, DYP'lilerle hâlâ temasını sürdürüyor. Erez'e, ‘‘DYP'de erken bir kongre ile Tansu Çiller'i devirmek mümkün mü?'' diye soruyorum.

‘‘Hayır mümkün değil'' cevabını veriyor.

Ama hemen arkasından ekliyor:

‘‘Tansu Hanım'ı bitiremezler, ama onun orada kalması da partiyi bitirir.''

Evet, DYP'nin bugün yaşadığı dram budur.

RADİKAL GÜZERGÁH

Ne liderini değiştirebiliyor, ne de partiyi kurtarabiliyor.

Bunun çözümü ne olacak?

DYP kaçınılmaz biçimde, Çiller'in intikam psikolojisine sarılarak, daha küçük, ama daha radikal bir parti olmaya doğru gidecek.

Yani merkez sağdaki yerini boşaltacak.

Dağılan MHP'nin, şimdiki BBP'nin ve bir kısım Refah oylarına talip olmaya çalışacak.

Eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez'in istifa mektubundaki bir cümle dikkat çekici.

Söylemez, DYP'nin merkez sağdan radikal bir çizgiye doğru çekildiğini vurguluyor.

Ben de aynı kanaatteyim.

Bu çekiliş sırasında lider daha da radikalleşiyor.

Bu psikoloji, yalnızlaşan bütün liderlere musallat olan en büyük hastalıktır.

Gittiği yolun yanlışlığını bir türlü kabullenemeyen lider, etrafındaki onaylayıcılara daha da bağlanır.

Lider onay bekler, şakşakçı onaylar, o onayladıkça lider tuttuğu yolun doğru olduğuna inanır.

MİSYON UYDURMAK

Bununla da kalmaz, kendine yeni misyonlar bulur.

Tıpkı, şimdiki kadronun kendine biçtiği, ‘‘Demokrasi için askerle mücadele etme misyonu'' gibi.

Oysa bu gelen her misyon duygusu, radikalleşmeyi artırır.

Ve liderin kaderi işte bu yalnızlık dolambacında belirlenir.

DYP'nin kaderi ne olacak? Çiller'le birlikte tükenmek mi, yoksa yeni bir çıkış yolu bulmak mı?

Partinin 48 milletvekili ayrıldı. Yani milletvekillerinin üçte birinden fazlası partiyi terk etti.

Lider ve radikal dar çevresi bundan etkilenmemiş görünüyorlar.

Ama böylesine büyük kopuş, ister istemez parti teşkilatından kopmaları da getirecektir.

Asıl gümbürtü o zaman kopacak.

DYP'de şimdi gündeme gelen olay budur.

Refahyol'un istifasından kısa süre önce büyük bir şehrin DYP'li belediye meclisi üyeleri ile konuşuyordum.

Şehir, DYP'nin kalelerinden birisi. Belediye DYP'de.

Konuştuğum belediye meclisi üyesi bir bayan. Aynen şunları söylüyor:

‘‘Vatandaşın önüne çıkacak halimiz kalmadı.''

Sonra DYP'nin muhtemel bir seçimde alabileceği oy oranı tahminini veriyor:

‘‘Yüzde 10'un ya altında, ya da çok az üstünde.''

YANLIŞ HESAP

Koskoca DYP'den bugün geriye kalan işte bu harabedir.

Hemen belirteyim. Ege ve Akdeniz bölgelerinde birçok DYP teşkilatı, partiden ayrılıp ayrılmamayı ciddi şekilde tartışıyor.

Çiller ve çevresi, ‘‘Gümbür gümbür gelmekten'' söz ederken, teşkilatlarından gelen asıl gümbürtüyü işitemiyorlar.

Ama yakında işitmeye başlarlar.

Çiller, radikal sağa doğru yöneldikçe, teşkilattan kopmalar da hızlanacaktır.

DYP lideri, radikal sağ hesaplarını şu varsayımlar üzerine kuruyor. RP Lideri Erbakan iyice yaşlandı.

MHP ve BBP liderlerinin halkı taşıyacak bir karizması yok.

Öyleyse bu kesimlere verilecek sıcak mesajlar, merkez sağın dışındaki siyasi coğrafyada bir toparlanma sağlayabilir.

Bu bölgedeki oylar da Çiller'i siyasette tutmaya yeter.

Bu hesap yanlıştır. Çünkü bu kesimdeki insanların siyasi ahlak talepleri, merkez sağdakinden az değil.

GECİKMİŞ ÇEKİLME

Çiller'in ise bu talebi tatmin edecek hiçbir özelliği yok.

Ayakta durabileceği tek alan merkez sağ. Oradan ise kendi kendini kovduğu için, artık siyasette fazla şansı kalmadı.

Bazen gecikmiş, hatta çok gecikmiş çekilmeler bile, yalnızlık dolambacında örülen kaderden daha hafif olur.

İşte bu yüzden hesabı iyi yapmak gerekir.

Yazarın Tüm Yazıları