AraÅŸtırma Dünyasından

Güncelleme Tarihi:

Araştırma Dünyasından
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 26, 2005 00:00

String külot, enfeksiyon riskini yükseltiyorSon yıllarda moda olan String külotlar, Alman doktor Thomas Gent’e göre çok dar olmaları nedeniyle enfeksiyona davetiye çıkarıyorlar. Jinekolog, kadınlara rahat ve bedenlerini sıkmayan çamaşır giymelerini öneriyor. Dar içi çamaşırları jenital bölgede iltihaplanmalara sebep veriyor. "Son yıllarda, bu tür çamaşırlar yüzünden git gide daha fazla iltihap ÅŸikayeti bulunan hastalarla karşılaşıyorum" diyor jinekolog, http://news.bbc.co.uk haberinde. Ä°ki beden küçük çamaşır giyen kadınlarda ciltte tahriÅŸ ve benzeri rahatsızlıklar daha fazla görülmekte. Ayrıca sadece dar deÄŸil kötü dikilmiÅŸ çamaşırlar da aynı ölçüde zararlı. Uygun olmayan çamaşırlar yüzünden jenital bölgede bakteriler ve mantarlar kolayca yuvalanabiliyorlar. Doktorlar ayrıca normal kesimli külotların da dar olmaması gerektiÄŸini vurguluyorlar. Dostluklar aileden daha önemliGüçlü dostluklar insan ömrünü uzatıyor. Avustralyalı bilim adamlarının uzun vadeli bir araÅŸtırmasına göre yaÅŸam beklentisinde dostlar aile yakınlarından bile daha önemli. ArkadaÅŸlar sıkıntılı günlerde moral verebilir, güven duygusu aşılayabilir ve sorunları aÅŸmaya yardımcı olabilirler diyor araÅŸtırmacılar. Hatta örneÄŸin sigara ve alkol tüketimi gibi saÄŸlığı ilgilendiren konularda bile dostluklar önemli bir rol oynayabiliyorlar. Bild der Wissenschaft dergisindeki habere göre (www.wissenschaft.de, 16.06.05) bilim adamları 70 yaÅŸ ve üzeri 1500 gönüllüyü on yıl boyu incelemiÅŸler. 1992 yılında baÅŸlayan araÅŸtırmanın hedefi, sosyal, davranış ve çevre faktörlerinin yaÅŸlı insanların morali ve saÄŸlıkları üzerindeki etkiyi saptamaktı. AraÅŸtırmaya katılanlar bu nedenle çocukları, yakınları, arkadaÅŸları ve güvendikleri kiÅŸilerle ne sıklıkta haberleÅŸtikleri veya görüştükleri sorulmuÅŸ. Elde edilen sonuçlara göre aile yakınları ve çocukların uzun ömür üzerindeki etkisi zayıf diyor Flinders Ãœniversitesi’nden Lynne Giles. Oysa yakın dostluklar ve güvenilir iliÅŸkilerin uzun yaÅŸam üzerindeki etkisi çok daha güçlü. Sonuç, bilim adamlarının sosyoekonomik durum, saÄŸlık ve yaÅŸam biçimi gibi diÄŸer faktörleri de dikkate aldıklarında deÄŸiÅŸmemiÅŸ.Embriyonik kök hücreleri arasında farklılıklar varViyana Ãœniversitesi’nden Georg Weitzer, farelerin embriyonik kök hücrelerinin farklı doku türlerine geliÅŸimini çalıştıran önemli farklılıklar saptadı. Bugüne kadar erken embriyo evresindeki (32 hücreleri evre) içi hücre kütlesindeki yaklaşık on ila yirmi hücrenin özdeÅŸ olduÄŸu sanılıyordu. Oysa son araÅŸtırmalarla, hücrelerdeki belli baÅŸlı büyüme faktörlerindeki (interlökin 6 grubundaki sitokinler) reseptörlerin, aynı oranda geliÅŸmedikleri anlaşılmış. DiÄŸer araÅŸtırmalarla ise reseptör miktarının, mesela belli baÅŸlı bir kök hücrenin kalp kası hücresine dönüşüp dönüşmeyeceÄŸinden sorumlu olduÄŸu ortaya çıkmıştı. Sonuçlar insanlar için de geçerliyse, kök hücre terapisinde farklı hücreleri dikkate almak gerekir diyor araÅŸtırmacı. Buna göre bir embriyodan bir hücre soyu elde edilmek istenildiÄŸinde hücreler arasında doÄŸru seçim yapılması gerekmekte. Sigara ve fazla kilo çabuk yaÅŸlandırıyorLondra’daki St.Thomas Hastanesi bilim adamlarının yaÅŸları 18 ila 76 arasında deÄŸiÅŸen 1.122 kadın üzerinde gerçekleÅŸtirdiÄŸi bir araÅŸtırma ilginç bir ÅŸekilde sonuçlandı. Bilim adamları 90 tek yumurta ve 1.032 çift yumurta ikizinin sigara içme alışkanlığını, beden kitle endeksi, bedenin yaÄŸ regülatörü olan leptin oranını ve akyuvarlardaki telomer uzunluÄŸunu inceleyince, ÅŸiÅŸman kadınların, zayıf yaşıtlarından biyolojik olarak 5 yıl daha yaÅŸlı olduklarını saptamışlar. Kırk yılı aÅŸkın bir süredir günde bir paket sigara içenler ise 7 yıl daha yaÅŸlılar. AraÅŸtırmacılar böylece sigara içimi ve aşırı kiloların telomerlerin daha çabuk kısalmasına dolayısıyla da hızlı yaÅŸlanmaya neden olduÄŸunu kanıtlamış oldular. Sigara içen ÅŸiÅŸman ve sigara içmeyen zayıf kadınların telomer uzunlukları çok farklı. Hiç sigara içmeyen kadınlar en uzun telomelerlere sahip.Kaliningrad Sarayı’nda gizemli hazineRus arkeologlar, sarayın kuzey kanadı yakınlarındaki kazıda birkaç yüz yıllık gümüş bir kase buldular. İçeriÄŸin Satanist ayinlere ait olduÄŸu sanılıyor. On bir amulet ve filigran işçilik gösteren, altın, gümüş ve kalay madalyonlar üzerinde pentagram, ÅŸeytan ve meleÄŸe benzer bilinmeyen tasvirler var. Özellikle de çeÅŸitli dillerdeki ÅŸifreli yazılar bilmece gibi. ÖrneÄŸin el büyüklüğündeki bir kase garip haç motifleri ve ÅŸifreli yazılarla bezeli. ‘Bu ayin takımının nereye ait olduÄŸu ve sarayın bodrumuna ne ÅŸekilde geldiÄŸini hiç kimse bilmiyor’ diye konuÅŸtu kazı baÅŸkanı Anatoli Valijev. Kaliningrad Sanat ve Tarih Müzesi arkeologu buluntunun yaşından bile kuÅŸkulu. Ä°lk tahminlerine göre objeler 16.18.yy’a ait olabilir diyor. Valijev’in meslektaşı Vladimir Kulakov buluntular hakkında daha emin görüşlere sahip. Kulakov’a göre amuletler farklı ülkelere ve kültürlere ait ve arkeolog, Arap ve Mısır mitolojileri arasında bir baÄŸlantının olduÄŸunu düşünüyor.Evlilik, suçluları iyileÅŸtiriyorAmerikalı bilim adamı John H.Laub, evlilik için verilen "evet" sözünden sonra, suçluların yasalara uygun davranan vatandaÅŸlara dönüştüğünü söylüyor. Bu araÅŸtırması için Boston’daki 500 kriminal suçluyu inceleyen bilim adamı, "Partboylar evlendikten sonra sorumluluk sahibi aile babalarına dönüşüyorlar" diyor. Evlilik dışında, savaÅŸ ve taşınma da aynı etkiyi yapmakta. Bununla birlikte bir gencin ne kadar süre suçlu kalacağını kestirmek mümkün deÄŸil. Ancak bir kiÅŸi kırk yaşına dek suç iÅŸlemeye devam ediyorsa, bundan sonra deÄŸiÅŸmesi çok zor. Parkinson hastalarına "beyin pili""Beyin pili" olarak tanıtılan aletle doÄŸrudan doÄŸruya beyne verilen elektrik uyartıları Parkinson hastalığında görülen tipik semptomları önemli ölçüde iyileÅŸtirerek, birçok hastanın gündelik yaÅŸamını normale yakın bir ÅŸekilde sürdürmelerine yardımcı oluyor. 156 hastayla yapılan araÅŸtırma sonuçları Berlin’de düzenlenen 16. Parkinson Dünya Kongresi’nde sunuldu. AraÅŸtırmayı yöneten Alman nörolog Günther Deuschl’ın açıklamasına göre yeni yöntem, ilaçla tedavi edilemeyen ağır Parkinson hastaları için umut oldu. Bu yöntemle hastalık evresi ortalama olarak 15 yıl geciktirilebilecek deniyor Spiegel Online’daki (www.spiegel.de, 6.6.05) haberde. ssTedavi edilen hastalardan bazıları ise beden fonksiyonlarındaki kontrolü tamamen geri kazanmışlar.Sivilceli erkeklerde kalp hastalıkları riski daha düşük Bristol Ãœniversitesi’nden Bruna Galobardes’in, ‘American Journal of Epidemiology’ dergisinde yayımlanan araÅŸtırmasına göre akneli erkeklerin kalp enfarktüsüne yakalanma riski daha düşük. Bundan deneklerin kanlarındaki yüksek androjen oranı sorumlu. Fakat yüksek androjen seviyesi öte yandan prostatta sorun yaratıyor. AraÅŸtırma sırasında 1948 ila 1968 yılları arasında kendi istekleri üzerine genel saÄŸlık kontrolü yaptıran 11 232 erkeÄŸin verileri daha sonraki saÄŸlık verileriyle karşılaÅŸtırılmış. Bilim adamlarının en çok merak ettikleri konu, androjen seviyesini kalp-dolaşım ve kanser hastalıkları arasındaki baÄŸlantı idi. Daha önceki saÄŸlık kontrollerinde hormon seviyesi ölçülmediÄŸi için bilim adamları ergenlik döneminde çıkan sivilceleri ölçüt olarak kullanmışlar. Ve deÄŸerlendirmeye göre katılımcıların %18’inin ergenlik döneminde sivilceli/akneli oldukları ortaya çıkmış. Sonuçlara göre bu erkeklerin kalp dolaşım hastalıklarına yakalanma riskleri %33 daha düşük. Tam tersi olarak aynı kiÅŸilerin prostat kanserine yakalanma riskleri sivilcesiz erkeklere göre %67 daha yüksek. Bilim adamlarına göre son veriler gerçi androjen seviyesi ve kalp-dolaşım hastalıkları arasındaki iliÅŸkiyi doÄŸruluyor ama yine de hormonların kesin etki mekanizması hakkında bilgi vermekten uzak. Ayrıca androjen hormonunun prostat tümörlerini ne ÅŸekilde oluÅŸturduÄŸunun da açıklanması gerekiyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!