‘Arada bir sevişmek tamam ama aşk da olsun’

Son zamanlarda ise o kadar çok ilgili-ilgisiz masa muhabbetine konuk olup dinledim ki, doldum taştım.
Aklımda kalanları anlatmam lazım.
İşte şehrin masalarında dönen muhabbetlerden bir remiks size (isimler ve meslekler sansürlü tabii):

- MASA MUHABBETİ-1

Bu masa, kadınların ağırlıkta olduğu bir masa. Hepsi çok iyi mesleklere sahip, hepsi birbiriyle arkadaş, hepsi 30’larında.
İçlerinden biri ansızın diyor ki, “Ya arada bir sevişmek tamam da, biraz aşk filan da olsun istiyorum hayatımda”...
Bu temenniye katılan da var, karşı çıkan da:
“Senin aşk dediğin şeyi biliyorum ben. Gayet sahiplenilmek istiyorsun, o bence aşk filan değil.”
İlk cümleyi söyleyip ortalığı ateşleyen kadın, sanılanın aksine bu düşünceyi kibar bir şekilde onaylıyor:
“Evet doğru, maço seviyorum ben. Höt zöt olacak. Benim için de aşk bu, ne var yani?”
Masadaki herkes şaşırıyor, çünkü kimse ondan bu kadar samimi bir itiraf beklemiyor.
Ama itirafın devamı daha da bomba oluyor, herkes donakalıyor: “Hatta arada dövebilir yani, ne olacak ki?”

- MASA MUHABBETİ-2

Bu masada bir gay çift var. Bir yıldır çıkıyorlar.
Sohbet ilerleyince çiftimiz ilişkilerini tanımlamaya başlıyor.
Taraflardan biri gayet açıksözlü diyor ki, “Ben onun gücünü, statüsünü seviyorum. O yüzden beraberim”...
Diğeri ise bu lafa asla alınmıyor:
“Farkındayım. Eğer başka bir mesleğe sahip olsaydın ben de seni bu kadar çekici bulmayabilirdim!”

- MASA MUHABBETİ-3

Masada kadınlar ve erkekler karışık. Laf dönüp dolaşıp sekse geliyor. Masada oturan en karizmatik kadın, aslında masada herkesin bildiği şeyi bir kez daha gülümseyerek itiraf ediyor:
“Ben üç yıldır seks yapmadım arkadaşlar. Geçti benden bu işler!”
Herkes sırıtıyor, “Evet biliyoruz” deniliyor, gülüşmeler, espriler, “Nasıl dayanıyorsun?” konuşmaları gırla gidiyor.
O ise şöyle bir açıklama yapıyor:
“Çünkü eski kafalıyım! En azından bir-iki hafta flört etmem lazım. Karşımdakini iyice tanımam, ona ısınmam lazım. Ayrıca az ya da çok ona bir şey hissetmem lazım. Ama etrafta o kadar çok bunun aksi kadın profili var ki, haliyle kimse benim eski kafalılığıma tahammül edemiyor, yol yakınken bay bay deyip gidiyorlar.”

- MASA MUHABBETİ-4

Bu kez masadakiler arkadaş değil, hepsi iş nedeniyle aynı masada. Bir markanın iş yemeği dolayısıyla. Yani kurumsal kimlikler söz konusu.
Ama iş bir yere kadar tabii, konu illa ki seks mevzusuna geliyor. Tabii ki kimse kendi seks hayatını gözler önüne sermiyor. Bu kez ünlüler üzerinden seks konuşuluyor.
- “Ben geçenlerde X ünlüsü hakkında inanılmaz bir şey duydum. Meğer yatakta şunları şunları yapıyormuş.”
- “O çok eski dedikodu. X ünlüsüyle benim arkadaşımın arkadaşı beraber oldu. Performansı berbatmış.”

- MASA MUHABBETİ-5

Bu kez bir gece kulübündeyiz.
Bir locada kızlı-erkekli bir grup oturmuş yüksek sesli müziğe rağmen konuşuyorlar.
Çünkü dans etmekten daha mühim işler var.
Nitekim locadaki en güzel kadının hem kocası hem de sevgilisi yan yana oturuyor!
Tabii ki koca durumdan habersiz. Sevgili ise böyle bir yan yana gelişten dolayı rahatsız.
Kadın, sevgili olan tarafı rahatlatmaya çalışıyor:
“Evde oturuyordu, bir anda kalktı geldi. Ne deseydim, gelme mi deseydim?”