Ara sıra çimdik atacaksın

Güncelleme Tarihi:

Ara sıra çimdik atacaksın
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2006 00:00

Fahri, istenilenin çok üzerinde işler yapabilecek kapasitede bir futbolcu. Ancak, zaman zaman dalar gider ve oyundan kopar. Tribünlerden gelen sese kulak verir. Bir söz sinirlerini bozabilir.

CHRİSTOPH DAUM’un bir lafı Fahri’yi Fenerbahçe’den kopardı...

F.Bahçe’de oynayabilmesi için kendini geliştirmesi gerekli!

Bu sözleri içine sindiremedi Fahri. Ve Daum ile hesaplaşacağı günü aklından hiç çıkarmadı. Rizespor’a giderken, tekrar İstanbul’a döneceğine inanıyordu. Hem de bir büyük takıma...

Rizespor’da iki sezon oynadı. İmrenilecek bir performans sergiledi.

Fahri’nin yükselen değeri, Tigana’nın gözünden kaçmadı. Ve yönetime sunduğu transfer listesine Fahri’yi ilk sıraya koydu.

Bu çocuğu alın.

Fahri Tatan 4 kez Ümit Milli Takımı’nda oynadı. 22 kez A Genç, 28 kez B Genç Milli Takımları’nda forma giydi. Ve Fatih Terim’in aday kadrosu ile gittiği Avrupa turnesinde A Milli Takım’da oynama onurunu yaşadı.

Fatih Terim’in turnuva sonunda Fahri için söylediği sözler, ona uzun yıllar forma vereceğinin sinyallerini yakıyordu.

Fahri’yi bilenler ve tanıyanlar, hemen farklı bir özelliğini ön plana çıkartırlar...
/images/100/0x0/55ea12d1f018fbb8f869ae4e


Çevresini çok iyi gözler. Ve top ayağına gelmeden neler yapabileceğini planlar!

* * *

Onun hocalığını yapan sevgili Hikmet Karaman’ın yorumuna lütfen kulak verin. Diyor ki...

Şifo, Oğuz gibi değerlerin eksildiği bir dönemde Fahri, Türk futbolu için bir şanstır.

Hikmet Karaman’a sordum...

Hocam, Beşiktaş’ta direkt oynar mı?

Ne oynaması, sırtında taşır.

Hikmet Hoca bunu söylerken, araya bir laf sıkıştırdı...

Yalnız ara sıra ona bir çimdik atacaksın. Uyandıracaksın.

Biraz açar mısın hocam.

Fahri, istenilenin çok üstünde şeyler yapabilecek yeteneklere sahip. Oyunun bazı bölümlerinde bunu hatırlatmak gerekiyor. Ben, böyle yapıyordum, hemen farklı bir kimliğe bürünüyordu.

Yine Hikmet Karaman’a göre, Fahri, birinci derecede karakterli bir insan. Bu konuda diyor ki...

Annesine-babasına bir teşekkür gönderiyorum. Böyle bir evlat yetiştirdikleri için...

Hemen araya sıkıştırmak istiyorum. Fahri’ye bir soru sordum.

Beşiktaş’tan aldığın parayı nasıl kullanacaksın?

Hiç düşünmeden yanıtladı.

Anneme vereceğim. Para işlerini o düzenler.

Fahri’nin kişiliği, Hikmet Hoca’nın bu konudaki anlatımına ne kadar uyuyor. Öyle değil mi!

Fahri, F.Bahçe PAF Takımı’nda Semih Şentürk ile birlikte oynuyordu. Aralarında yıllara dayanan bir dostluk kurmuşlar. Takımları ayrılmış, beraberlikleri devam etmiş...

Her sezon sonu onları birlikte Güney’de bir tatil beldesinde görmek mümkündür. Yazın keyfini birlikte yaşarlar. Bunu da bir alışkanlık haline getirmişler.

Semih, Fahri’nin Beşiktaş’ta direkt oynayacağına inanıyor. Diyor ki...

Sahayı iyi görür, oyunu iyi okur.

Mücadele gücü yüksektir.

Öne doğru oynar, hücumu sever.

Malatyasporlu Bilal Kısa da, F.Bahçe PAF’ta Fahri’nin takım arkadaşı idi. O da Fahri’den övgü ile söz etti.

Baskı yapmakta ve top kapmakta ustadır. Kendine güvenirse, çok iyi şeyler yapar. Ara pasları mükemmeldir.

Fahri’ye telefon açtım. Şöyle bir soru yönelttim.

Herkes iyi bir futbolcu olduğunu söylüyor. Eksik yönün nedir?

Oyundaki tempomu artırırsam, daha iyi olurum. Bu yönümü yeterli görmüyorum.

FAHRİ, Süper Lig’den F.Bahçeli Aurelio’yu beğeniyor. Beşiktaş’ta orta sahanın ortasında daha verimli olabileceğini ısrarla vurguluyor.

İçki ve sigara gibi alışkanlıklardan hep kaçmış. Az konuşur, boş zaman yakaladı mı internetin karşısına geçer, saatlerce oyalanır.

Bağdat Caddesi’ndeki restaurantlarda bir akşam yemeği en büyük keyfidir.

Sağı-solu iyice kurcaladım. Ters bir yönünü yakalamak için uğraştım. Rizeli bir dostum dedi ki...

Oyun esnasında tribünlerden gelen sese kulak verir. Ters bir lafa bozulur. Bu da oyununu etkileyebilir.

* * *

İşte, Jean Tigana’nın isteği ile Beşiktaş’ın transfer ettiği Fahri’nin yaşam öyküsü. Son sözü ona bırakıyorum. Söyleyecekleri var...

Paraya ve şöhrete düşkünlüğüm yoktur.

Beşiktaş’ta sadece işimi yapacağım.

Bana katkıları olan Erdoğan Arıca, Hikmet Karaman, Güvenç Kurtar gibi hocalara bir teşekkür borcum var. Bir de Daum’un ekibinden hocam İrfan Saraloğlu’nun iyiliklerini hiç unutmayacağım.


Gönlümdeki takıma geldim. Değerini bileceğim.

YARIN: TOLGA (GS)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!