Yüz kırk lira

ÇEŞİTLİ kılıklarda yeryüzünde gezinen melekler olduğuna inanırım yaşamda.

Haberin Devamı

Bugünlerde o meleklerden birkaçının fotoğrafını görebilirsiniz gazetelerin ilk sayfalarında.
Türkiye’de türlü adlar altında birbirimizi yerken ve yok etmeye çalışırken; onlar ülkenin başka bir yerinde gözleri yaşartacak başarılara ve fedakarlıklara imza atıyorlar.
Bakın, bir aile gerçek erdemin ne olduğunu gösterdi. Kaybettikleri canlarının, Ahmet Kaya’nın hem yüzü hem uzuvlarını bağışladılar.
Bu sayede, 21 Ocak’ta ilk defa  ilk tam yüz nakli ameliyatı yapıldı Türkiye’de. Ameliyat sonrası yeni yüzüne kavuşan Uğur Acar’ın ilk fotoğraflarını gördünüz mü siz de?
Ne hissettiniz?
Benim her bakışımda  aynı heyecanla gözlerim doldu, ürperdim.
“ İlk kez mutlu, huzurlu ve rahat uyuyup uyandım. 40 günlükken yüzüm yandığı için o yüzümü hiç bilmiyorum. Kendimi bildim bileli yanık ve çocukların benden korktuğu yüzümü biliyorum” diyordu nakil yapılan Uğur Acar operasyondan yaklaşık 23 gün sonra aynada yüzüne bakıp, ilk tıraşını olduktan sonra.  Acar’ı tıraş eden isim, ameliyatı yapan ekibin başındaki isim Prof. Ömer Özkan’dı.
Bilim adamlarımız yokluklar ve mücadelelerle büyük başarılara imza atıyorlar.
Akdeniz Üniversitesi’nde 1982’de de ilk böbrek nakli gerçekleştirildi. İmkansızlıklar içerisinde bugün başarının zirvesine ulaşan ekip, Türkiye’yi  başarılarıyla konuşturtuyorlar dünyaya. Yapılan yorumlar gurur verici, gözler benzer vakalar için umutla Türkiye’ye çevrildi. Yüzleri yanmış olan 17 yaşındaki Gülbahar ve 28 yaşındaki Mustafa’da yüz nakli ameliyatı için sıraya girenlerden.
Yeni bir hayat, utanmadan, acı çekmeden gezecekleri bir yüz, huzurlu bir uyku için sıradalar onlar da.
Onların yerinde olsaydınız, bunların her birine tek tek değer biçseydiniz, nasıl bir fiyat çıkarırdınız siz?
Sanıyorum hesaplamak oldukça zor. Hatta değer biçmek imkansız.
Bu tarihi başarıyla aynı gün gözüme ilişen bir haber dikkatimi çekti.
Üniversite hastanelerindeki bir akademisyen, Nobel Tıp Ödülü kazanırsa, devletimiz karşılığında kendisine tam 140 lira ödeyecekmiş.Ama, mesele Nobel ödülünün prestiji de değildir, kazanıldığı takdirde devletin vereceği para da.
Mesele bilim adamına verilen değerdir aslında.
Tam da bilim adamlarımızla gurur duyar, bu mutluluğu onları paylaşırken, insanın içi sızlıyor, düşünmeden edemiyor  bunu da.

Yazarın Tüm Yazıları