3 iyi haber

Tam 1 yıl önce, yani 2020 haziranında mutsuz ve umutsuzduk. Karşımızda ne olduğunu, nereden geldiğini ve ne ölçüde tahribat yapacağını bilmediğimiz “belalı bir virüs” vardı.

Haberin Devamı

Bize gelince... Her şeyden önce “o virüsle nasıl savaşacağımızı, etkisini nasıl azaltacağımızı” yeteri kadar bilmiyorduk. Daha da önemlisi korunmak için “maske, mesafe, temizlik” 3’lüsünden başka elimizde hiçbir savunma silahı da yoktu. Ama şimdi, 2021 haziranında durumumuz geçen yıldan çok daha iyi. Çok daha güçlü ve organizeyiz. Elimizde hâlâ net olarak etkili bir ilacımız yok ama etkili pek çok destek tedavisi geliştirmiş durumdayız. Çok daha önemlisi “AŞIMIZ” var. Başlıkta belirttiğim umut vurgusunun nedeni de esasen bundan kaynaklı. Durun, bitmedi! Bu hafta beni memnun eden, umutlandıran 3 iyi haber daha var. İşte o haberler...

3 iyi haber

Haberin Devamı

İYİ HABER 1
DİYANET’TEN DESTEK GELDİ

Diyanet İşleri Yüksek Kurulu biraz gecikerek de olsa önemli hem de çok önemli bir açıklama yaptı. O açıklama şöyle: “Toplum sağlığını tehlikeye atacağı konusunda galip zan bulunan durumlarda gerekli tedbirlere uymamak, ‘kul ve kamu hakkı ihlali’ olur. Bu itibarla bilimsel usullere uygun üretilen, alanında uzman hekimlerce salgın hastalıklara karşı koruyucu olduğu belirtilen aşıların kullanımı dinen de uygundur.”

Bu yerinde ve doğru açıklamanın aşılama sürecine hız kazandıracağı şüphe götürmez.

İYİ HABER 2
İNGİLTERE SIFIRLADI

Başlangıçta sendeleyen, yanlış kararlar alıp çok sayıda insanını kaybeden İngiltere, aşılama konusunda muazzam bir başarıya imza atarak ve ilk doz aşıyı 40 milyona yakın vatandaşına uygulayarak 1 Haziran günü salgının başından bu yana ilk kez “sıfır ölüm rakamı”na ulaştığını açıkladı. Bu açıklama eğer başarılı bir aşılama yapabilirsek aynı sonucu bizim de alabileceğimizi net ve açık olarak gösteriyor. HAYDİ TÜRKİYE!

İYİ HABER 3
DSÖ’DEN SİNOVAC ONAYI

Dünya Sağlık Örgütü haziran başına kadar dünya genelinde yaklaşık 600 milyon kişiye uygulanan ve bizde de aşılama sürecinin başlangıcında ilk tercih edilen aşı olan Sinovac aşısının etkinliğini nihayet kabul etti. Bu açıklama Sinovac aşısını yaptıranların “aşı pasaportu”na ulaşabilmeleri ve rahatça seyahat edebilmeleri için de önemli ve sevindirici bir haber.

Haberin Devamı

3 iyi haber


UNUTMAYALIM
BU HAZİRAN ÇOK ÖNEMLİ

BU ay itibarıyla aşılama kampanyası yeniden hız kazanacak. Üstelik elimizde muhtemelen bir önceki aşıdan daha güçlü, ilk doz bağışıklığı daha yüksek ve belki de etki süresi daha uzun yeni bir aşı, BioNTech aşısı var. Bu fırsatı iyi değerlendirmek hepimiz için öncelikli bir görevdir. Çevremizdeki herkesi hızla aşılanma konusunda teşvik edelim. Aşılanıp aşılanmamada kararsızlığını sürdürenleri ikna etmeye çalışalım. Aşılar konusunda olumsuz düşünce yayanları uyarmayı ihmal etmeyelim.

BİR TEŞEKKÜR
AŞIDAKİ YENİ BAŞARIYI ALKIŞLAYALIM

SAĞLIK Bakanı ve ekibi, Sinovac firmasının taahhütlerine uymaması nedeniyle zor durumda kaldı, çok fazla eleştiri aldı. Sık sık görüştüğüm için biliyorum, özellikle Bakan Dr. Fahrettin Koca stresli ve üzüntü yükü yüksek günler geçirdi. Ama hakkını verelim, özellikle BioNTech aşısı temini için çalışmalarını ısrarla sürdürdü. Mutlu sona da ulaştı. Eğer bir aksilik olmaz ise sonbahara toplum bağışıklığı sağlayabileceğimiz rakamlara ulaşabileceğimiz miktarda aşı teminini başardı. Bu nedenle yürekten bir teşekkürü de yeniden ve fazlasıyla hak etti. Dr. Koca ve çalışma arkadaşlarına teşekkürler.

Haberin Devamı

BİR NOT
BİR TEŞEKKÜR DE İSTANBUL’A

BİR teşekkür ve tebrik de İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na. Onlar da aldıkları yerinde kararlar ve yaptıkları yoğun çalışmalarla mega kent İstanbul’daki kötü rakamların üzerine kocaman bir çarpı attılar.

3 iyi haber

OKUR SORULARI
EYLÜLDE MASKELER İNER Mİ

KİMSE kimseyi boşuna heveslendirmesin. Hiç kimse de “Sonbaharda bu iş biter, maskeler en geç eylül ortasında iner!” diye de düşünmesin. Tabii ki aşılamada toplum bağışıklığına yetecek rakamlara ulaştığımızda çok ama çok daha fazla rahatlayacağız. Tabii ki o rakamları elde ettiğimizde daha çok buluşacak, daha çok ve sık konuşacak, hasret gidereceğiz. Ama bilelim ki “maskesiz sohbetler” yalnızca açık havada ve yine mesafe kuralı gündemde tutularak yapılabilecek. “Maskeler çöpe” diye bağırıp havaya zıplama zamanına gelince... O zamanı henüz bilmiyoruz ama “2022 başından önce pek mümkün değil” notunu da düşüyoruz.

Haberin Devamı

NORMAL Mİ NORMALLEŞİYORUZ

DAHA en baştan söyledim, altını da tekrar tekrar çizdim: Bu salgın bitene, Dünya Sağlık Örgütü “Salgın bitti” düdüğünü çalana kadar “normalleşme sözcüğünü” unutmak zorundayız. Salgın/pandemi dinamiği bilimsel olarak bize şunu söylüyor: “Zaman zaman yeni dalgalar gelecek. Zaman zaman da yeni pikler ortaya çıkacak!”
Dalgaların ve piklerin süresi, gücü ve yapacakları tahribatı ise bizim önlemlere uyma yeteneğimiz belirleyecek. Bu nedenle ben kendi adıma son kararlarda da “bazı anormallikler” görüyorum. Ve tekrarlayayım “yeni normal” tanımını bugün de reddediyorum. Peki, “yeni anormallikler” neler mi? Mesela, “sinemalar niye açık da tiyatrolar kapalı?” Mesela, düğünler nikâhlar neden yapılır da “açık havada maskeli konserler”e niçin izin verilmez? Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün olsa da ben yine ve hâlâ aynı noktadayım: Böyle zamanlarda eleştiride kıskanç, övgüde cömert olmaya devam edeceğim.

Yazarın Tüm Yazıları