Zeytinyağı sorunları yasaklarla çözülemez

SON günlerde dökme ve varilli zeytinyağı ihracatının 31 Ekim’e kadar yasaklanması konuşuluyor, tartışılıyor. Zeytindostu Derneği’nin görüşlerini iletmek istedim.

Haberin Devamı

 

Yönetim kurulu açıklamasında, yasağın üreticiyi ve ihracatçıyı zorda bırakacağını bildirildi, “Bünyesinde, Türkiye’nin her bölgesinden 10 binden fazla zeytin çiftçisi, butik üretici, zeytinyağı marka sahibi, sanayici, ihracatçı ve yan sanayiciyi barındıran Zeytindostu Derneği olarak, ihracat yasağına tepki gösteriyor ve alınan karardan acilen dönülmesini talep ediyoruz” denildi.

KUSURLU ÜRÜN İÇ PİYASAYA
Zeytinyağında fiyat artışını önlemek için iç piyasadaki KDV oranının yüzde 8’den 1’e düşürülmesi önerilen açıklamada, öngörülen tehlikede şöyle dile getirildi:
“Yaklaşık dört yıldır Afrin’den gelen Suriye zeytinyağı, ihracatçı firmalara 3 ayda ihraç şartıyla verilmektedir. Bu yağın kalitesi düşük olduğundan, ancak dökme olarak ihraç edilebilmektedir. Yıllık ortalama 20 bin ton Afrin yağı bu yolla ihraç edilmektedir. Yasak, bu yağı da kapsamaktadır. Bu kusurlu zeytinyağı dökme olarak ihraç edilemezse, el altından iç piyasaya verilme riski bulunmaktadır. Bu durumda hem tüketici, hem de fiyatlar olması gerekenin altına düşeceği için bizim üreticimiz mağdur olacaktır. Ayrıca, ihracatçı firmalar daha önceden stoklarına aldıkları Afrin yağını ihraç edemeyecekleri için ciddi mağduriyet yaşayacaktır.”

Haberin Devamı

‘GIDA POLİSİ’ KURULABİLİR
Derneğin zeytinyağıyla ilgili ileri sürdüğü yanlışlar ve çözüm önerileri de özetle şöyle:
* Afrin’den gelen ağır kusurlu Suriye zeytinyağı, Türkiye menşeli iyi zeytinyağı ile paçal yapılarak ihraç edilmektedir. Rafine fabrikalarında üretilen ve ihraç edilen önemli miktardaki zeytinyağlar yine Afrin zeytinyağıdır. Önerimiz; Afrin zeytinyağlarının sadece serbest bölgeler aracılığı ile ihraç edilebilmesidir.
* Diğer gıdalardaki gibi, zeytinyağında önemli sorunlardan biri de taklit/tağşiştir. Tüketicinin sağlığına veya bütçesine dokunacak şekilde tağşiş ve hile gıda terörü olarak kabul edilebilir. Denetimlerin daha bağımsız yapılabilmesi için, ‘Gıda Polisi’ kurulabilir.

PRİMLER ARTIRILMALIDIR
* Üreticilerin enflasyon nedeniyle karşılaştığı fiyat baskısını bir nebze de olsa azaltmak için prim desteği talebimiz vardır. Sofralık zeytin üreticisine kilo başına 15 kuruş prim verilmektedir. AB’nin verdiğinden fersah fersah uzaktır. Önerimiz sofralık zeytin için dane başına kilo bazında 50 kuruş, zeytinyağında da kilo bazında 2,5 TL prim verilmesi yönündedir.

Haberin Devamı

MAZOT VE GÜBRE DESTEĞİ GEREK
* Üreticilere mazot ve gübre desteği verilmelidir.
* Zeytinyağında önemli kalite problemi yaratan tarlada toplanan zeytinlerin çuvallarda bekletilmesinin yasaklanmasını istiyoruz. Çuval yerine üreticilere nefes alan plastik kasaların zorunlu kılınmasını istiyoruz.
* Zeytinyağları her türlü koşulda krom/nikel paslanmaz çelik tanklarda saklanmalıdır. Plastik bidonlar tamamen yasaklanmalı, tank kullanımı için üretici ve zeytin sıkım fabrikalarına teşvik primi verilmelidir.

-----

BİR YENİ KİTAP
Tuğrul Keskin’den
‘Karanlığa Kalma’

YUNUS Nadi başta olmak üzere, çeşitli ödüller alan şair Tuğrul Keskin’in yeni kitabı, ‘Karanlığa Kalma’ Everest Yayınevi’nde basıldı ve kitapçılarda yerini aldı. Hayatı ve yaşantıları sorgulayan; edebiyatın şimdisi ve geleceğine ilişkin güçlü yorumlarıyla dikkat çeken, deneme-anlatı kitabı, şairin bu türdeki ikinci eseri.

Haberin Devamı

HAYKIRMAK İYİ GELİYOR
Keskin, yeni kitabına ilişkin şunları söylüyor:
“-Akşam Olur Karanlığa kalırsın- diye akıp giden haraketli bir türkü vardır. Karanlığa kalmanın sıkıntısı vardır o türküde biraz da. Halkıma sesleniyorum durmadan: ‘Karanlığa Kalma! İtiraf etmeliyim ki, yazı yazmak, bizim gibi ‘asıl işi yazı’ olmayanları, (Asıl işim şiirdir benim) asli işinden alıkoyuyor çoğu zaman. Kuşkusuz sıkıntıları olmakla birlikte, söyleyeceklerini doğrudan haykırmak da iyi geliyor insana.”

HIZLANDIR ADIMLARINI
Yayımlanmış birçok eseri olan Tuğrul Keskin, kitaba adını veren, şiirini de paylaşıyor:
“Karanlığa Kalma
Güneş batıyor, bırakma ellerimi
Değilse ardımsıra kocaman karanlık
Yatma vakti midir uyku derinleşiyor
Usulca bir söz bekliyor yine de ruhum
Orada olsan beni beklesen unutmasan
Dere akıyor ve ay ışığı sarartıyor suyu
Hızlandır adımlarını, karanlığa kalma
Gölgeler büyüdükçe insan küçülüyor
İstişare ettim içten içe, bütün bir gece
Tozunu sildim kuytuluğumdaki anıların
Acıdım, kanadım, akıp durdum sana hep...”
Keskin’e, “Emeğine, yüreğine sağlık” diyor, herkese iyi okumalar diliyorum...

Yazarın Tüm Yazıları