Sonar İstanbul Zamanı!

Hafta sonu Zorlu PSM’de bu sene 5. kez düzenlenecek olan Sonar İstanbul’da iki güne yayılan müzik dolu bir program sizleri bekliyor. Elektronik müziğin dikkat çeken isimlerinin yer alacağı Sonar İstanbul’da Kerala Dust, Mouse on Mars, Christian Löffler & Ensemble, Weval II, Acid Arab, John Talabot, Dorian Concept, Pote ve SOHN sahne alacak. Sonar’ın heyecanı bir yana SOHN’un sahne alacak olması beni günlerdir sabırsızlandırıyor. SOHN ile Sonar İstanbul performansı öncesi bir araya geldik ve nefis bir söyleşi gerçekleştirdik.

Haberin Devamı

Pandemi dönemini konuşmadan olmaz elbette, SOHN’un pandemideki hayatını sorduğumda o da herkes gibi ilk başlarda evde olmanın heyecan verici olduğunu söyledi. İspanya’daki Pirene dağlarındaki evinde iki oğluyla ve eşiyle birlikte huzurlu bir dönem geçirdiğini ekledi. Aynı dönemde eşi 3. çocuklarına hamile olduğu için ve doğumu bu dönemde yapacak olmasının hepsi için oldukça stresli olduğunu belirtmeden de geçmedi. Bir sanatçı olarak pandemiden en çok etkilenen gruplardan biri olduğunu söyleyen SOHN, konserlerin, turnelerin iptalinin kendisi için çok zor olduğunu, hele ki seyahat etmenin kendisi için ne kadar önemli olduğunu bildiği için bu iki sene boyunca daha önce yaptığı seyahatler için şükrettiğini söyledi. Konu bu dönemde yaratıcılık çarklarının nasıl çalıştığına gelince SOHN kendisi için zorlayıcı olduğunu söyledi. Melankolik bir karakteri olduğu için kendi işinin önemini sorguladığı, bu kafa karıştırıcı ve zor dönemde müziğine kimin ihtiyaç duyacağını, bunun önemi üzerine çok düşündüğünü belirtti. 

Haberin Devamı

Sonar İstanbul’un pandemi sonrası yapılan ilk uluslararası etkinliklerden biri olmasından ötürü bu duygunun performans sanatçılarından biri olarak ona hissettirdiklerini sorduğumda SOHN aşırı heyecanlı olduğunu itiraf etti. Üstelik İstanbul’u daha öncesinde bir kere ve çok kısa ziyaret ettiği için, şimdi yine bir fırsatı olduğu için ve özellikle de pandemi ile birlikte artık her yaptığının belki de son kez yapabildiği hissini hep içinde taşıdığından, bu seyahatin ve performansın kendisi için öneminin çok büyük olduğunu aktardı. 

Şarkılarını renklerle ve resimlerle ilişkilendirdiğini bir söyleşide okuduğum için bunun detayını kendisine sormak istedim. Bunu açıklaması kendisi için zor olsa da bir şarkıyı ya da bir kaydı kafasında görene kadar tamamlayamadığını belirtti. Örneğin ilk albümü ‘Tremors’un renk olarak beyazı simgelediğini ve şarkılar ortaya çıktıkça albümün tamamlandığını, bir sonraki albümü ‘Rennen’in ise siyah ve kırmızıyı simgelediğini hissedince albümü daha hızlı tamamladığını açıkladı. Özetle müziği bitirmeden önce sanat eserinin kendisini bulduğunu belirten SOHN, gelecek yıl yayımlamayı büyük sabırsızlıkla beklediği yeni şarkıları için şimdiden gün saydığını ekledi. SOHN’u yakalamışken benim her dönem dinlemekten büyük keyif aldığım ‘Tremors’ albümü hakkında bir iki kelime etmeden bırakmak istemedim. SOHN ilk albümü olduğu için aslında kendisi için büyük bir adım olduğunu bilse de, albüm sonrası yayımlanan eleştiri yazılarından bir tanesinde denk geldiği negatif eleştiriden ötürü uzunca süre bu albüme dair kendisini yetersiz hissettiğini söyledi. Şimdi 7-8 sene geriye dönüp bakınca ‘Tremors’ için büyük gurur duyduğunu, albümü objektif olarak dinleyip kendisini tarifsiz mutlu ettiğini sözlerine ekledi. 

Haberin Devamı

Geçtiğimiz yıl SOHN’un yayımladığı ‘Live With Metropole Orkest’ albümünü dinlediğinizde SOHN’un canlı performans etkisini çok net hissediyorsunuz. Bu kaydın detaylarını öğrenmek istediğimde prova sürecinin sadece 3 gün olmasının onu nasıl zorladığını, orkestra şefi ve orkestra ile geçen o provaların kendisi için korku dolu olduğunu söyledi. Ama sonrasında büyülü bir şey olduğunu, müziğin onun için anlamı olan haliyle bu süreci devraldığını hatta bir noktada bu büyük prodüksiyonu kontrol eden tüm bu bilgi ve deneyime sahip olduğumu fark ettiği bir tür beden dışı an yaşadığını aktardı. Özellikle o hissettiği an için ve ortaya çıkan bu iş için daha önce hiç hissetmediği bir gurur duyduğunu, bunu hiç unutmayacağını sözlerine ekledi. Kelimeler bence az kalır, SOHN’u büyüleyici performansıyla Sonar İstanbul’da bu hafta sonu kaçırmayın derim!

Mabel Matiz İle Büyülü Bir Harbiye Gecesi

Haberin Devamı

Geçtiğimiz Cuma akşamı Harbiye Açıkhava sahnesinde 28. İstanbul Caz Festivali’nin kapanış konserine gittim. Mabel Matiz’in Hollandalı Niels Broos ile birlikte sahne aldığı bu eşsiz deneyim hala aklımda dönüyor duruyor.

Festival için özel olarak hazırlanan bu projede Mabel Matiz en sevilen şarkılarını Niels Broos ile birlikte yeniden düzenleyerek yepyeni bir hale getirmiş. ‘Mendilimde Kırmızı Var’, ‘Sarışın’, ‘Kahrettim’, ‘Alaimisema’, Gök Nerede’, ‘Gel’, ‘Ayrılık Buna Denir’, ‘Fırtınadayım’, ‘Toy’, ‘A Canım’ ve ‘Öyle Kolaysa’yı daha önce dinlediğimiz hallerinden bambaşka, yenilikçi kısacası çok özel düzenlemelerden oluşan nefis bir konser izledik. ‘Sarışın’, ‘Alaimisema’, ‘Gök Nerede’ ‘Fırtınadayım’ın yeni hallerine hayran oldum.

Haberin Devamı

Pandemi dönemi boyunca Niels Broos ve ekibiyle şarkıların yeni düzenlemeleri için uzaktan bir şekilde harıl harıl çalıştıklarını belirten Mabel Matiz bu özel konserde henüz yayımlamadığı yeni şarkısı ‘Bilezikler’i de seslendirdi. Konserin enerjisinin en yükseldiği noktada seslendirdiği yeni şarkısı ‘Bilezikler’ öyle çabuk bizi kendisine bağladı ki, konserin kapanışında tekrar söylediğinde tüm Harbiye hep bir ağızdan eşlik ediyordu. Kendisi için de bu konserin büyük bir deneyim olduğunu çok kez dile getiren Mabel Matiz, müziği ve üretimi adına yepyeni bir dönemin başladığını müjdeledi. Benim gibi bu konseri tek sefer dinleyip doyamayanlar için dilerim bu performansın hem tekrarı olur hem de şarkıların bu yeni versiyonları gün olur bir albüm olur.

Haberin Devamı

Glasxs’ten Yeni Albüm Müjdesi

İlk albümü ‘PlanetReverse’ ile 2016 senesinde aklımızı başımızdan alan Glasxs, ikinci albümü ‘Mavi Toz Ormanda’yı 2018 senesinde Türkçe şarkılarıyla gönüllerde taht kurmuştu. Aralara serpiştirdiği nefis tekliler ve birbirinden özel cover çalışmalarla dinleyicisini hep zinde tutan Glasxs şimdi yepyeni bir duble albüm heyecanında.

Geçtiğimiz hafta ‘Prenses Anksiyete’ adlı üçüncü albümünden ilk şarkısı ‘Hayalet Gemi’ yayımlandı. Söz konusu yeni albüm hem Türkçe hem de İngilizce olarak iki dilde yayımlanacak. Prenses Anksiyete / Princess Anxiety adlı albüm Ekim ayında yayımlanmaya geri sayadursun, geçen hafta yayımlanan Türkçe versiyonu ‘Hayalet Gemi’ olan, İngilizce haliyle ‘Shipwreck’ albüm için kaydedilen ilk şarkı olarak bizlerle. Glasxs yeni şarkısında önceki albümünde yer alan ‘Hayaletler’ şarkısına selam verirken, yeni albümün ses dünyasına dair bize büyük bir ipucu veriyor. Melis’in etkileyici vokali bir yana şarkının zengin altyapısı dinleyicisini canlı tutmayı çok iyi başarıyor. Üçüncü albümün çıkış şarkısıyla merak tohumunu çok doğru eken Glasxs bizi yine şaşırtmaya geliyor.

Yazarın Tüm Yazıları