Kaptan June artık ebediyen yuvasında

8 Mayıs tarihinde yazmışım:

Haberin Devamı

“Dalyan Ortaca Camisi imamı, musalla taşının önünde durdu ve ahaliye sordu:

- Kaptan June’a hakkınızı helal eder misiniz?

Ahali:

- Ederiz....

Peki İngiltere’de yıllarca jet sosyetede yaşayan....

Muazzam bir varlığı olan....

Kraliçe’den ödül almış olan June Haimoff neden Dalyan’da, Ortaca’daydı?

Ve neden İslami kurallara göre defnedilmişti?

Kaptan June artık ebediyen yuvasında

Anlatayım:”

Dedikten sonra Elizabeth Taylor’un komşusuyken, jet sosyeteyi bırakıp denizlere açılan ve sonra yolu Dalyan’a düşünce o kıyılara âşık olan June’un kısa hayat hikâyesini yazmıştım.

Kaptan June bütün hayatını o plajlardaki caretta caretta’lara adamıştı.

100 yaşında defnedildiğinde “caretta’ların annesi” artık Haziran adını almıştı.

Haberin Devamı

Kaptan June artık ebediyen yuvasında

June olarak geldiği dünyadan Haziran olarak gitmişti.

Ve bu yazımın sonunda Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a bir çağrıda bulunmuştum:

“Sayın Bakan’ım, Kaptan June için bir anıt yapılamaz mı?

Ertesi gün Bakan Kurum’dan bir mesaj gelmişti:

“Talimat verdim, bir anıt yapılacak...”

Defalarca yazdım, Murat Kurum makamla sandalyeyle değil, insan ve çevre sevgisiyle iş yapan bir isimdir...

Ve dediğini yaptı.

Dünya Çevre Günü olan 5 Haziran’da Kaptan June için Dalyan İztuzu Plajı’na... Yani caretta’ların yuvalarına bir anıt yapıldı.

Anıtı heykeltraş İnayet Türkoğlu yarattı.

Ve Dünya Çevre Günü olan dün, anıt resmen açıldı. Tabii daha eklenecek bölümler var...

Sevincim şudur ki:

Çevreye olan duyarlılığı, insana olan saygıyı anlatan böyle bir hikâyede bir nebze payım oldu.

Bu arada 5 Haziran’da kaybettiğimiz bir büyük denizciyi, üstadımız, abimiz Sadun Boro’yu rahmetle anıyorum.

Nur içinde yatsınlar...

YOKLUKTAN ŞAMPİYONLUĞA 60 YILLIK KARŞILAŞTIRMA

DÜN efsane atlet Aşkın Tuna’nın yazdığı bir kitabı anlatmıştım.

Bugün o kitabı okuyunca aklıma takılan bir soruyu paylaşıyorum:

Haberin Devamı

- 60 yılda spor medyası nereden nereye geldi?

Elbette bu sorunun onlarca cevabı vardır.

Ama ben:

Tuna’nın kaleminden Hıncal Uluç, Başkurt Okaygün gibi gazetecilerin atletizm pistine gelip gözlem yaptıklarını, haber çıkarttıklarını okuyunca şöyle bir durdum...

Bugün karşılaşmaları, antrenmanları izleyip atletizm yazan bir kalem var mı?

Bu yazarlara açılan köşeler var mı?

BAŞKAN ÇİNTİMAR’IN SÖZÜ

Aşkın Tuna’nın yazdığı kitap üzerine arayan Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar’ı da kutlarım.

Tam bir vefa ve saygı örneği verdi.

Dedi ki:

“Aşkın abimiz harika bir kitap yazmış. Biz de arkasında olacağız. Anlamlı bir törenle imza günü düzenleyeceğiz...”

Bravo Başkan...

Yazarın Tüm Yazıları