Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Anılar arasında küçük bir yolculuk…  

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

 

Evde kaldığımız bu Corona günlerinde kafamın içinde saklı kalan acı tatlı hatıralar gün yüzüne çıktı. 68 yıllık yaşamım boyunca yaşadığımız salgınlar hafızamda yeniden canlandı. Şimdi sizleri anılarım arasında küçük bir yolculuğa davet ediyorum.

 

İlk salgınla 1956 yılında, henüz dört yaşındayken, tanıştım. O zamanlar Salacak’ta iki katlı bir evde oturuyorduk. Karşımızdaki evde de çocukluk arkadaşım Mine yaşıyordu. Mine’nin babası doktordu. Bir gün Mine hastalandı. Hastalığının adı çocuk felci idi. Mine ile görüşemiyor olmanın küçücük yaşımda içimi ne kadar acıttığını bugün bile anımsıyorum. Aradan birkaç gün geçtikten sonra annem beni karşısına oturtmuş ve Mine’nin artık Cennet’te yaşayacağını söylemişti. Çok üzülmüş ama Cennet’in güzel bir yer olduğunu düşünerek kendi kendimi teselli etmeye çalışmıştım. 

 

Haberin Devamı

Şimdi bir anne olarak düşünüyorum da Mine’nin anne ve babasının o günlerde yaşadıkları acıyı tahayyül bile edemiyorum. Neyse ki o yıllarda çocuk felci için bir aşı üretmeye çalışan Amerikalı Bakteriyoloji Profesörü Jonas Edward Salk başarılı oldu ve çocuk felci vakaları Amerika’dan başlayarak tüm dünyada büyük oranlarda azalmaya başladı.

 

Ertesi yıl Harem’in üst taraflarında kalan İhsaniye Mahallesi’ne taşındık. O sene küçük kardeşim Feyza dünyaya geldi. Artık üç kardeştik… Bir sonraki yıl, tam ben ilkokula başlayacağım zaman, ortanca kardeşim Neşe tifoya yakalandı. Kim olduklarını anlayamadığım birileri gelip kapımıza işaret koydular. “Karantina” kelimesini ilk kez o vakit duydum. 

 

Annemler beni aynı mahallede oturan bir arkadaşlarının evine gönderdiler. Okula oradan gidip gelmeye başladım. Ama aradan beş gün geçtikten sonra boğmacaya yakalanarak tekrar eve döndüm. O sırada, Edebiyat öğretmeni olan annem okuldayken bizimle ilgilenen bir yardımcımız vardı. Sanırım iki hasta çocuğa bakmak zor geldiği için işi bıraktı. Annemin okula gitmemesi mümkün değildi. O yüzden bana Feyza ve Neşe ile nasıl ilgilenmem gerektiğini anlattı. Neşe ile her temasımdan sonra ellerimi dezenfektan ile yıkayıp Feyza’ya ondan sonra yaklaşmam gerekiyordu. 

 

Haberin Devamı

O süreçte, raporlu olduğum 63 gün boyunca, evde kalıp kardeşlerime baktım. Ne bana ne de Feyza’ya tifo bulaştı. Ama hem Neşe hem de Feyza boğmaca oldular. Özellikle Neşe birbirine zıt bakım gerektiren iki hastalığı bir arada çok zor atlattı. 

 

Sonraki yıllarda pek çok hastalıkla boğuştum. Hepsini anlatmaya kalksam sayfalar yetmez. Ancak 2009 yılında dünya yeni bir pandemi vakası ile karşılaştı. Mart 2009’da Meksika’da insanlarda hastalık yapan yeni bir grip virüsü tespit edildi. Hastalık ABD başta olmak üzere önce bölge ülkelerine daha sonra da dünyaya yayıldı. Mayıs ayına gelindiğinde dünya üzerindeki pek çok ülke bu yeni virüsle savaşıyordu. 11 Haziran 2009’da yeni A1N1 grip virüsüne bağlı pandeminin başladığı Dünya Sağlık Örgütü’nce ilan edildi. Ülkemizde ise Haziran-Ağustos aylarında ağırlıklı olarak Marmara ve Akdeniz bölgeleri ile Ankara civarında görülen -halk arasında domuz gribi olarak adlandırılan- pandemik grip, Kasım ayına gelindiğinde tüm ülkeye yayılmış durumdaydı. 

 

Haberin Devamı

O salgından ben de nasibimi aldım. Yüksek ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, baş ağrısı ve had safhada halsizlikten şikâyet ettiğim yaklaşık on günlük bir süreç geçirdim. Neyse ki bu süreci kimseye virüs bulaştırmadan atlatmayı başardım. 

 

Bu günlerde ise tüm dünya yeni tip Corona virüs (Covid-19) salgını ile mücadele ediyor. Dünya genelinde etkili olmayı sürdüren Covid-19 Dünya Sağlık Örgütü tarafından 17 Mart 2020’de “Pandemi” ilan edildi. 9 Nisan tarihi itibariyle salgındaki toplam can kaybı doksan bini aşmış, toplam enfekte sayısı ise yaklaşık bir buçuk milyona ulaşmış durumda. Aynı tarih itibariyle Türkiye’deki toplam vaka sayısı da 42 bin 282’ye yükselmiş, bu hastaların 2 bin 144’ü iyileşmiş, 908 kişi de hayatını kaybetmiş bulunuyor. Diğer hastaların tedavileri ise, 1552’si yoğun bakımda olmak üzere, devam ediyor.

 

Haberin Devamı

Umarım kendi kendimize koymamız gereken karantina kurallarına harfiyen uyarak bu zor günleri kısa sürede atlatıp sağlıklı günlerimize geri dönebiliriz...

 

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileği ile…

 

Yazarın Tüm Yazıları