Oğulcan kararındaki UEFA gerçeği

G.Saray cephesi ısrarla TFF’yi suçlamaya devam ediyor ama...

Haberin Devamı

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’in St.Johnstone maçı öncesi basın toplantısındaki ana gündemi TFF’nin Oğulcan Çağlayan kararıydı. Fatih Hoca da bunu “Tam bir komedi” sözleriyle özetledi. “UEFA lisans veriyor, TFF lisans vermiyor, böyle komedi olur mu?” diye de gerekçesini dile getirdi.

Kendi ifadesine göre Terim haklı. Sadece o mu, bu ifadeyi dillendiren?.. Galatasaray Başkanı Burak Elmas da, başkan yardımcısı Av. Rezan Epözdemir de Oğulcan konusunda hep aynı cümleyi kullandı. Bu durumda medyası, taraftarı ne yapsın? Onlar da böyle olduğuna inanarak, “UEFA Oğulcan’a lisans veriyor, TFF vermiyor.

Bu nasıl iş! Bu nasıl Galatasaray düşmanlığı” diye TFF’yi parçalamaya başladı. Peki ya gerçek öyle mi?

Tabii ki değil... Çünkü; UEFA’nın bu dosyada ‘olur’ dediği ile TFF’nin ‘olmaz’ dediği konular çok ama çok farklı. Nasıl mı, anlatalım...

Haberin Devamı

BİRİ KULÜP, DİĞERİ FUTBOLCU LİSANSI

Birincisi; UEFA’ya yapılan ve ‘olur’ alınan başvurunun konusu Galatasaray Kulübü’nün UEFA lisansıyla ilgili. TFF’ye yapılan ve ‘olmaz’ cevabı alınan başvuru ise Oğulcan Çağlayan’ın lisansıyla ilgili.

Yani? Galatasaray cephesinin ‘aynı konu’ diye gösterdiği birbirinden çok farklı konular.

Şöyle ki; bilindiği üzere UEFA organizasyonlarına katılım için kulüplerin ‘borçsuzluk yazısı’ alması şarttır. Bu çerçevede Galatasaray Yönetimi bundan yaklaşık 1.5 ay evvel yargıda devam eden ‘vergi borcu davası’ ve Oğulcan Çağlayan’la ilgili tazminat davaları için UEFA’ya bunların Finansal Fair Play hesabına katılıp katılmayacağını sorar.

UEFA da bu ikisinin de yargılaması devam ettiği için borç hanesine yazılmasına gerek olmadığını bildirir. Yani, Oğulcan Çağlayan’la ilgili borcu kulüp lisansına engel borç olarak görmez.

Diğer konu ise; Profesyonel Futbolcular Statüsü’ne göre her sezon başı yapılan futbolcu vize ve tescil işlemiyle ilgilidir. Bu ilgili talimatın (PFSTT) 12. Maddesinin 3. Fıkrasına göre futbolcunun tescilinin yapılıp vize verilmesi ve lisansının aktif hale getirilmesi için ‘alacak verecek durumlarında alacaklı kulübün’ muvafakat vermesi gerekmektedir. Yani bu iş futbolcunun lisansı ile ilgili bir konudur.

Haberin Devamı

LİSANSI UEFA VERMEZ FEDERASYONLAR VERİR

İkincisi; “UEFA lisans veriyor, TFF lisans vermiyor” söylemi yanlıştan öte, komik bir söylemdir. Çünkü UEFA futbolcuya lisans vermez, ülke federasyonları verir. Kısacası; Galatasaray cephesinin bu konuda yaptığı; olayı çarpıtmaktan başka bir şey değildir.

Hatırlarsınız UÇK (Uyuşmazlık Çözüm Kurulu) sürecinden bu yana konuyu birçok defa işledik. Daha en başında üstüne basa basa “Oğulcan için tek şart Rizespor’la anlaşmak” dedik. Nitekim bizim haftalar önce dediğimiz noktaya gelindi ve Rizespor’la masaya oturuldu.

ASIL KOMEDi UÇK KARARIDIR!

Ha, bu arada ortada bir skandal varsa, o da lisans verilip verilmemesi değil, UÇK’nın Oğulcan Çağlayan’ı 1.2 milyon Euro gibi fahiş bir tazminata mahkum etmesidir. Bunu da defaten yine buradan dile getirmiştik. 4 senede kulübüne hizmetlerine karşılık cebine
toplam 5.5 milyon TL girmiş bir oyuncuyu, sözleşmesinin bitimine 1.5 ay varken sözleşmesini feshetti diye 12 milyon TL’lik tazminata mahkum etmek ne hukukidir ne de insanidir. Kaldı ki, ortada futbolcu tarafından hukuki anlamda net bir fesih başvurusu olmamasına rağmen.

Haberin Devamı

FATiH TERiM’iN HAALAND AÇILIMI VE BRUMA...

Fatih Terim’in geçtiğimiz günlerde gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısı bir hayli önemliydi. Hani ‘kayıt yapmanın’ yasak olduğu sadece Galatasaray iletişimcilerinin içeriğini ‘seçerek’ kamuoyu ile paylaştığı o toplantı. Terim, Haaland’ı 20 yaşında keşfettiklerini ve anlaşma aşamalarına geldiklerini belirtirken, transferin neden gerçekleşmediğini de “20 yaşında bir oyuncuya o dönem 8-9 milyon Euro veremezdik versek neler olabilirdi siz tahmin edin” sözleriyle açıkladı. Bunu, aynı yıllarda Portekiz’den 19 yaşındaki Bruma’yı bonservisine 10 milyon Euro verdirerek transfer ettiren Terim diyor!

CiCALDAU iDDiASI 

Haberin Devamı

Bir de Terim’in o toplantıda ‘kayıt dışı’ kalan bir açılımı var ki o da bir hayli ilginç. Terim, bonservisine 6.5 milyon Euro verilen ve bu sebeple çok tartışılan Rumen oyuncu için, Avrupa’dan ona 10-15 milyon Euro’luk teklifler olduğunu söylemiş. Bugüne kadar Avrupa’nın 6.5 milyon Euro verdiğini biz 10-15 milyon Euro vererek getirirdik. Dünya tersine dönmüş bizim haberimiz yok!

YAPMA SERDAR BAŞKAN!

“Serdar Tatlı nasıl bir hakemdi?” diye sorsanız, sanırım herkesin ortak görüşü “Sahada dik duran bir hakemdi” olur. Peki ya şimdi? Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı’ndaki ikinci yılı, henüz böyle bir görüntüye rastlamadık. O Serdar Tatlı gitmiş, yerine bambaşka bir Serdar Tatlı gelmiş. Geçtim en büyük yardımcısı Metin Tokat’ın arkasında duramamasını, ev sahibi olduğu seminerin bile davetli listesini kendi başına yapamaz hale gelmiş durumda. Yazık...

Haberin Devamı

Hemen Misli.com'a gel, 7 farklı oyun seçeneğiyle sanal bahis oyna...

Yazarın Tüm Yazıları