Tebrikler Beşiktaş ikram geri çevrilmedi

Akıtılan terin ve emeğin hakkını verelim...

Haberin Devamı

Beşiktaş’ı yönetimi, teknik ekibi, pandemi döneminde böyle sıkıştırılmış ligde yetersiz kadro yapısına rağmen ruhunu sahaya koyan ve ipi göğüsleyen Beşiktaşlılar’ı tebrik edelim.

25 PUAN KAYBOLMASAYDI...

‘Süper Lig’ dediğimiz, ‘finali muhteşem oldu’ dediğimiz bu lig, ikramların, karşı ikramların, hataların, endüstriyel futbolun bu pahalı dünyasına yabancı kalan yönetici, teknik adamların tutarsız ve pasif kararlarıyla geçti. Kadıköy’de 25 puan kaybolmasaydı, Ali Koç sportif direktör ve teknik adamları Fenerbahçe’nin büyüklüğüne yakışır isimlerden seçseydi, Terim, yönetimle yaşadığı ‘git-gel’lerden desteksiz kaldığı günlerden sürdürdüğü bu yarışta dönem dönem dağılmasaydı Beşiktaş, kendisine sunulan bu ikramları geri iade etme çabasına rağmen son iki maçta verdiği 6 puana rağmen nasıl şampiyon olacaktı?

Haberin Devamı

'AZ'DAN 'ÇOK' YARATMAK

Ama Sergen Yalçın, Josef ve Ghezzal’den ‘Yılın Oscar’ı’nı kazanacak iki futbolcu yaratmasa yönetimin yedeksiz bıraktığı kadroda tevekküle sığınmasa, bu işler zor olurdu. Ligin orta kalitedeki bir takımı, ligdeki en güzel oyunlardan birini oynayarak şampiyon oldu. Beşiktaş’ı azdan çok yaratan bir ekip olarak kutlamak lazım. Bu Beşiktaş, seneye aynı performansı gösteremez. Kalecisinden santrforuna, stoperinden orta saha göbeğine, yeni genç isimler lazım. Eğer Sergen, teknik adamlık yönüyle değil, futbolcu kardeşliği ile Josef ve Ghezzal’ı bu kadrodan içine yüksek bir heyecanla katmasaydı, Beşiktaş tüm ikramlara rağmen hedefe zor ulaşırdı.

TERİM FAZLA ÜZÜLMEMELİ

Terim averajla kaybettiği şampiyonluğun üzüntüsünü fazla yaşamamalı. Bir yerde kendini şampiyon gibi hissetmeli. Tüm çalkantıların içerisinden takımı dünkü noktaya getiren; Terim’in tecrübesi ve motivasyonu olmuştur. F.Bahçe için her şeyin gittiği bir sezondu. Geçen hafta Kadıköy’de Sivas’a kaybettiği maçtan sonra bitmişti F.Bahçe’nin şampiyonluk umutları. Fenerbahçe, Ali Koç dönemine büyük umutlarla baktı. Ama Koç, şirketlerinde gösterdiği basiret ve yönetim kabiliyetini takımın başına getirdiği ilk sportif direktörden son sportif direktöre kadar, verdiği yanlış kararlarla gösteremedi. Koç kalacaksa futbola, futbol takımına, tribünde taraftarı olduğu bir fanatik değil, bir vizyoner iş adamı olarak bakmalı. Sonuçta Beşiktaş, rakiplerinin ikramı nı geri çevirmedi. Ama oynadığı futbol, kendi kadro standardının üstündeydi. Beşiktaş’ı bir kez daha tebrik ediyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları