Ambarlar açılmadı, konşimentoya bakıldı

Haber geçen hafta Hürriyet'te patladı. Olayın özeti şuydu: Türk istihbaratı, Rusya'dan gelen bir Mısır gemisinin S-300 füzelerinin parçalarını taşıdığı yolunda bilgi alıyor.Çanakkale Boğazı'nda durdurulan gemiden silah çıkmıyor.Haber Hürriyet'te bu şekliyle çıkıyor, Dışişleri Bakanı İsmail Cem de olayı doğruluyordu.SAĞLIK KONTROLÜAncak dünkü Yeni Yüzyıl Gazetesi'nde Bilal Çetin, bir başka iddia ortaya atıyordu. Aranan gemide bazı füze parçaları çıkmıştı.Türk istihbaratının aldığı bilgiler doğru çıkmıştı. Durum hemen Mısır hükümetine bildirilmiş, oradan da ‘‘Füzeler bize ait'' cevabı gelmişti.Bunun üzerine Mısır gemisi serbest bırakılmış ve Çanakkale'den çıkarak yoluna devam etmişti.Nitekim Başbakan Yardımcısı Ecevit de dün bu olayı doğruluyordu.Bu olayın aslı nedir? Füzeler gerçekten Mısır'a mı aitti, yoksa oradan gizlice Güney Kıbrıs'a mı gönderilecekti?O nedenle olayın biraz perde arkasına indim.Orada başka bazı ayrıntılar daha var.Türk istihbaratı iyi çalışmış ve gelen gemide füze parçaları bulunduğunu öğrenmişti. Bunun üzerine gemi Çanakkale Boğazı'nda durdurulmuştu.Ancak Montreux Sözleşmesi hükümlerine göre, Türkiye'nin gemide ancak sağlık kontrolü yapma hakkı bulunuyor.Gemiye çıkan Türk yetkililer arasında tabii ki askeri malzeme uzmanları da bulunuyor.Türk uzmanlar kaptandan geminin taşıdığı yükün konşimentosunu istiyorlar.S-300 DEĞİLMİŞKaptan hiç itiraz etmeden konşimentoyu getiriyor.Konşimentoya göre, geminin yükü askeri malzeme.Bunlar arasında füze parçaları ile radarlar var.Ancak söz konusu parçalar, S-300 füzelerine ait değil.İkinci önemli bir ayrıntı daha var.Gemi Rusya'dan değil, Ukrayna'dan geliyor. Türk Dışişleri sadece Mısır'a değil, Ukrayna'ya da soruyor.Oradan da füze parçalarının Mısır'a ait olduğu cevabı alınıyor.Bu noktadan sonra artık Türkiye'nin yapacağı bir şey kalmıyor.Ve gemi bırakılıyor.Ama akılda bazı sorular kalıyor.Dün Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Onur Öymen'e kafama takılan soruları sordum.Mesela gemiye çıkan Türk yetkililer, söz konusu silahları ve füze parçalarını görmüş müydü?Cevap: Hayır. Parçalar ambarlarda kapalı olduğu için kontrol sadece konşimento üzerinden yapılmış.Soru: Ukrayna'da füze yapan fabrikalar var mı?Cevap: Evet, bazı eski füze fabrikaları bulunuyormuş.Soru: Mısır'ın verdiği cevaptan tatmin oldunuz mu?Cevap: Tereddüte düşmemizi gerektirecek bir bilgi yok.CASUS BELLİAldığım bilgiye göre Mısır gemisi Çanakkale'de iki saat kadar kalmış. Bu kadar kısa süre içinde koskoca bir gemi ciddi şekilde aranabilir mi? Zaten Bakanlık da arandığını söylemiyor. İşlem, konşimento üzerinden yapılmış.Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Onur Öymen, konuşmamızın iki ayrı yerinde aynı cümleyi telaffuz ediyor:‘‘S-300'ler konusundaki hassasiyetimizde bir azalma yok.''Türkiye, S-300 olayının patladığı günlerde, ‘‘füzelerin Güney Kıbrıs'a yerleştirilmesinin savaş nedeni sayılacağını'' açıklamıştı.Öymen'in sözleri, bu tutumun devam ettiğini gösteriyor.Türkiye ile Yunanistan, Madrid'de, 12 mil meselesini ‘‘Casus belli'' yani savaş nedeni olmaktan çıkaran karşılıklı deklarasyonlar yayınlamışlardı.Görünen o ki, şimdi bir başka konuda savaş nedeni ortaya çıkıyor.O nedenle Mısır'ın bu füzeleri gizlice Güney Kıbrıs'a göndermesi halinde bölge barışı büyük bir yara alacak.
Yazarın Tüm Yazıları