Altın Portakal dedikoduları...

Kevin Spacey kimin peşinden koştu?..

Haberin Devamı

Bo Derek’i mi tercih edersin Christina Aguilera’yı mı diye sorsalar, ki sordular, "20 yıl önce olsa tabii ki Bo" yanıtını verip Christina’ya doğru uzarım...

Öyle de yaptım Cuma gecesinden gideceğim Antalya Altın Portakal’ı Christina için bir gün erteledim.

Antalya’ya vardığımda cumartesi 24.00’tü...

Bu sinemacı, gazeteci tayfası cumartesi oldu mu rahat durmaz, bir pirelenme gelir üzerine...

Hillside Su Otel’e bir girdim hepsi pirelenmiş, lobide toplaşmışlar, sanki bedava Altın Portakal dağıtılıyor.

Parti başlamış da benim haberim yok, o kalabalıkta odayı zor buldum...

Giderken de Sinan Çetin’i gördüm, çalıştığı bütün oyunculara sözleşme imzalattığını anlatıyordu, bundan sonra medyaya açıklama yapıp Gülse Birsel’i kızdıran, Plato’yu üzen oyuncu 300 bin dolar ödeyecekmiş.

"Böyle sözleşme de ilk defa duyuyorum. Baksana Gülse habire kızıyor, bu gidişle tazminat zengini olursun" dedim...

O sırada başkan Engin Yiğitgil’i gördüm, ödül sonuçlarını Medyatava’nın açıklamaması için aldığı önlemi anlatıyordu.

Dört yıldır sonuçları törenden önce açıklıyor ya Medyatava, bu sefer ayağa kaldırıp yemin ettirmiş jüriyi, "Medyatava’ya bilgi sızmayacak" diye...

Katılan herkes bu yılki festivalin bugüne kadar yapılanlar içinde en iyisi olduğunda hemfikirdi...

Hollywood’dan bu kez 60 yaş altında oyuncu gelmesine herkes sevinmişti.

Mickey Rourke, Bo Derek, Marisa Tomei, Kevin Spacey, Adrien Brody işin havasını hemen değiştirmiş.

Sadece yabancı konuklardan değil, filmler ve organizasyondan da çok memnundu herkes...

Belediye Başkanı Menderes Türel, "Yerel seçimler öncesi güç verdiniz bize" diyerek Yiğitgil’e teşekkür ediyordu. Tabii gece böyle bitmedi...

Sabah 04.00’e kadar sürecek parti için sahile indi herkes.

Tamer Karadağlı dişi sinekle bile yan yana gelmemeye özen gösterdi.

Ferhat Göçer ve Bülent Forta, Göçer’in yeni evinde yaptıkları balık partisini anlattılar ballandıra ballandıra...

Ali Sunal ve Murat Han hafif sallanarak müziğe eşlik ederken, gözler yabancı konukları aradı...

O sırada Mickey Rourke, en sükseli filmi 9,5 Hafta’dan esinlenerek tasarlanan Hillside Su Otel’in kral dairesi sayılan 9,5 Hafta adlı suitte kalıyordu...

Ya Kevin Spacey...

Ünlü oyuncunun cinsel tercihi konuşuldu gece boyunca kulaktan kulağa.

Hatta Üç Maymun’un kadrosundaki bir erkek oyuncuyu o kadar beğenmiş ki Kevin Spacey, gün boyu peşinden koşup yorgun düştüğü için gece erken çekilmiş odasına...Bu kadar büyük geyikler bile yapıldı...

Üç Maymun’un hangi oyuncusu mu?

Yavuz Bingöl değil canım...

Ahmet Rıfat Şungar’dan bahsediyorum.

Haberin Devamı

KIZI İÇİN CHRISTINA'YI GETİRDİ

Bizim basın yakın ilgi göstermedi ama Christina Aguilera’nın Türkiye’ye gelip Var mısın Yok musun’da yarışması büyük olay.

Kadın şu an Amerika’nın en popüler üç-beş şarkıcısından biri.

Daha gelmeden yabancı sitelerde "Christina, Türkiye’de Deal or No Deal’da yarışacakmış" haberleri çıkıyordu.

Dün geceki yarışma görüntüleri de dünya televizyonlarında, magazinde, internette günlerce yayınlanacaktır.

Perşembe gecesi özel jetle gelmişti 10 aylık oğlu Max ve kocası Jordan Bratman’le birlikte.

Karanlıkta görmemiş tabii, sabah Çırağan’ın pencerelerini açınca muhteşem Boğaz manzarası karşısında, "Nereye geldim ben böyle" demiş...

Christina, Çırağan’ın bahçesinde çocuklarla oynarken kocası Jordan Bratman geliyor yanımıza... Max’i soruyorum.

Çocuklarla pasta kesen Christina’yı gösterip, "Çocukları hep severdi, Max’e tapıyor" diyor. Yolculuk boyunca kucağından düşürmemiş oğlunu.

Çocukların dileklerini yerine getireceği bir yarışmada yer almasında da en büyük etken bu...

Hep birlikte sahile doğru yürüyoruz.

Christina, Boğaz’a hayran kalıyor, mutlaka bu şehirde konser vermeliyim diyor.

O sırada Almanca konuşan rehberin sesinden anlıyoruz ki boğazdan bir turist teknesi geçiyor, "Christina burada" diye bağırıyoruz, Christina el sallıyor, tekne yıkılıyor...

Sıcakkanlı, sempatik bir kadın ama bacakları çarpık mı ne?..

Bu konuyu ne kocasına ne de kendisine soramadım tabii.

Stüdyodaki hali çok daha eğlenceliydi Christina’nın.

Kameralar karşısında işinin şov yapmak olduğunu iyi biliyor ne de olsa... Dün gece izlediniz işte, Kayseri’yi yarışmacı ismi zannetse de, kutuları Amerikan versiyonunda olduğu gibi peşpeşe açmaya kalksa da son derece eğlenceliydi.

Acun da çok memnun kaldı Christina’nın performansından, dünya ünlülerini getirmeye devam edeceğini söyledi.

Bu arada Acun’un neden Christina’yı tercih ettiğini de öğrendim.

Acun’un 14 yaşındaki büyük kızı tam bir Christina hayranıymış, "Odamın her tarafı Christina posterleriyle dolu" dedi...

"Baban iyi sürpriz yapmış sana"...

"Ayaklarım tutmuyor şu anda heyecandan"...

Yazarın Tüm Yazıları