Alkollü içecek kaybetti, bira en çok kaybeden oldu

Alkollü içeceklerin son yıllarda artan vergi yükleri nedeniyle kan kaybına uğradığı kesin.

Haberin Devamı

Alkollü içecekler içinde en ağır darbeyi yiyen ise bira oldu. Özel tüketim vergisi (ÖTV) nin yılbaşında yapılan son artışlarla rakı votka ve cinde yüzde 10, şarapta yüzde 9.97 artarken biradaki artış yüzde 15.63 olmuş.
Bira ve Malt Üreticileri Derneği, Ernst Young kurumsal finansal danışmanlık ile Regioplan Policy Research araştırma kuruluşuna, “Türkiye’deki bira sektörünün ülke ekonomisine katkıları” başlıklı bir rapor hazırlattı. Son 2012 verilerinin kullanıldığı raporda Türkiye’de biranın ÖTV oranının son 10 yıllık dönemde 11 kez artırıldığı ve artış oranlarının çoğu kez enflasyon oranlarının üzerinde gerçekleştiği belirtiliyor. Ocak 2010 ve Aralık 2012 tarihleri arasında ÖTV dört kez artırılırken, 2012’nin sonundaki ÖTV oranının 2010 yılı başındaki orandan yaklaşık yüzde 77,15 daha yüksek olduğunun altı çiziliyor.

AB İLE KARŞILAŞTIRMA

Türkiye’de biradaki ÖTV oranı diğer ülkelerdeki özel tüketim vergisi oranlarıyla karşılaştırıldığında, Türkiye’nin en yüksek oranda özel tüketim vergisi uygulayan ülkeler arasında yer aldığı açıkça görülüyor. Rapor kapsamında yapılan hesaplamalara göre; Türkiye’deki ÖTV oranı yalnızca satın alma standardına göre kişi başına GSYİH tutarı benzer seviyede olan AB ülkelerindekine kıyasla değil, AB’de en yüksek oranda özel tüketim vergisi uygulayan ülkelerdekine (en yüksek oranın uygulandığı Finlandiya hariç) kıyasla da yüksek olduğu ortaya çıkıyor.
Türkiye’de bira üzerinden alınan ÖTV, satın alma standardına göre kişi başına GSYİH tutarı benzer seviyelerde olan AB ülkelerinden 7 kat, AB ortalamasından da 3 kat daha yüksek olarak belirtiliyor. 2012 yılında, Türkiye’deki ÖTV’nin, Finlandiya hariç AB üyesi diğer İskandinav ülkelerinde uygulanan özel tüketim vergilerinden de daha yüksek olduğu görülüyor.

ÜRETİM-TÜKETİM RAKAMLARI

Rapordaki verilere göre 2012 yılında Türkiye’deki toplam bira üretimi 2010 yılına göre yüzde 7,1 (734.652 hl) artarak, 11 milyon 13bin 188 hektolitreye (hl) ulaştı. 2012 yılında iç tüketim 2010 yılına göre yüzde 8,4 (773.230 hl) artarak 9 milyon 988 bin 233 hl olarak gerçekleşti.
Türkiye’de üretilen biranın her yıl yaklaşık yüzde 10’u ihraç edilirken,başlıca ihracat pazarları Almanya, Lübnan, Irak ve Azerbaycan. 2012 yılında 55 milyon 701 bin 217 Euro tutarında 1milyon 056 bin792 hl bira ihraç edilmiş ve bu rakam 2010 yılı ihracat hacminin yüzde 1,9 altında.
2012 yılında bira ithalatı 2010 yılına göre yüzde 30,7 artmış, 2 milyon 839 bin 821 euro tutarında 31bin 837 hl bira ithal edilmiş.

EKONOMİK KATKI

Rapora göre 2012 yılındaki bira üretim ve satışlarının toplam istihdama etkisi 61 bin780 kişi olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam bira fabrikaları ile tedarik, perakende, turizm ve eğlence sektörlerindeki istihdamı kapsıyor. 2012 yılında bira sektörünün yarattığı istihdam 2010 yılına göre yüzde 15,3 artmış.
Birayla bağlantılı faaliyetler ile yaratılan katma değer ise 2010 yılına göre yüzde 6,8 artarak yaklaşık 874 milyon euro seviyesinde hesaplanmış.
Birayla bağlantılı KDV, ÖTV, sosyal güvenlik katkı payı ve kurumlar vergisi hasılatlarını kapsayan devlet gelirleri 2011 yılında 1,68 milyar euro, 2012’de ise 2,06 milyar euro olarak gerçekleşmiş. 2012 yılında devlete sağlanan katkılar 2010 yılındaki seviyesinin 480 milyon euro üzerinde. Kayda değer düzeydeki bu artışın yüzde 90’a yakını (419 milyon euro) son iki yıllık dönemde artmış olan ÖTV hasılatından kaynaklanmış.

MALİYE’NİN ALEYHİNE İŞLEMEYE BAŞLADI

Raporun ortaya koyduğu gerçek; son yıllarda alkollü içkiler özellikle de bira üzerindeki yükün makul seviyelerin üzerine çıktığı gerçeği. Bu nedenle uygulamanın artık halkı zararlı maddelerden koruma kaygısının ötesine geçip, ideolojik bir kısıtlama ve hayat tarzına müdahale olarak görüldüğü yorumları da doğal olarak her geçen gün artıyor.
Çünkü kişi başına tüketim açısından bakıldığında Türkiye’nin tüketimi, kıyaslanan AB ülkelerine göre birkaç kat aşağıda. Yani tüketim çok değil.
Burada dikkat edilmesi gereken bir konu da artık vergi zamlarının gelir kaybetme aşamasına Maliye’yi getirmiş olması. Sektör yetkilileri raporun en son 2012 verilerini kapsadığını, 2013 yılında ise üretimin artık azalmaya başladığını söylüyorlar.
Ernst Young’ın uluslararası standartlarla yaptığı bu rapor, satın alma paritesi de dahil edildiğinde en yüksek vergilemenin Türkiye’de yapıldığını ortaya çıkarıyor. Umarız özellikle Maliye yetkilileri, bu raporu detaylı inceler ve gelinen noktayı görür. Bu raporun Türkiye’de yatırım yapacak olan yabancılar tarafından, hem siyasi hem ekonomik açıdan dikkatle inceleneceği,
bence kesin.

Yazarın Tüm Yazıları