Ali Ece: Advocaat farkı...

İLK 45 DAKİKA:

KİMSE TARAFTARA KIZMAMALI
Tribünlerin Manchester United ya da Galatasaray maçları kadar dolu olmaması maalesef kaçınılmaz. Bu yüzden kimse taraftara kızmamalı. Bu yılki yeni saat düzenlemesine göre maç akşam 7'de başlıyor. İstanbul'un Feneryolu-Kadıköy arasındaki sahil kısımlarında çalışanlar dışında iş günü saat 6'da paydos edip 7'de Kadıköy'de statta olmaya imkan yok! Misal bizim Uğur Meleke ile maç öncesi yaptığımız programın moderatörü Erkut Öztürk Kozyatağı'ndan stada 2 saatte ancak gelebildi!

ZORYA GÜCÜNÜN TAMAMINI MAÇIN BAŞINDA KULLANDI
Maç başı atmosferinin United maçındaki kadar boğucu olmamasının sebebi buydu. Fenerbahçeli oyuncuların maça tutuk başlamasının nedeni ise iddiasını sürdürmek için galibiyetten başka çaresi olmayan Zorya'nın kısıtlı gücünün tamamını maçın başında kullanmasıydı. Kurt hoca Advocaat, Zorya'nın son lig maçında 25 dakika bir kişi eksik oynadığını ve bu yüzden fiziksel açıdan dakikalar geçtikçe düşeceğini bizden tabii ki daha iyi biliyor.

EMENIKE NEDEN ISRARLA AYNI HATAYI YAPIYOR?
Ancak yine de ilk 20 dakikada Fenerbahçe gerektiğinden daha fazla ihtiyatlı ve düşük viteste oynadı. 30'dan sonra biraz kıpırdayınca kalite farkını sahaya yansıtmaya başladı. İşin aslı Fenerbahçe, en düşük viteste oynarken de öne geçip maçın kalanında kontrataklardan farkı artırabilirdi. Ancak bir nevi altın varaklı kapıyı ardına kadar açabilecek nitelikte olan ilk golü, Emenike hatalı bir tercih yaparak kramponunun tersiyle itti. 16. dakikada Emenike neden rakibi kontrada 2'ye 2 yakalamışken ceza alanı dışından o kadar kötü vurur? Kendisine pas verip boşa kaçan arkadaşını görmez? Oradan Van Persie vursa tamam da Emenike neden ısrarla aynı hatayı yapıyor? Halbuki kağıt üzerinde tam Emenike'lik bir maç.

NE KADAR GOL, O KADAR FORMA!
İkinci yarıda Fenerbahçe daha çok boş alan bulacak. Emenike'nin santrforda forma şansı bulmuşken patlayıcı özelliklerini doğru son tercihlerle harmanlayarak bu fırsatı kullanması gerekiyor. Yoksa Van Persie ve Sow gibi iki klas forvet formlarını bulmaya başlamışken, bir daha bu kadar uygun bir maçta ilk 11'de forma şansını bulması zor. Fenerbahçe'de santrforsan ne kadar gol o kadar forma, bunu unutma! 60'a kadar Emenike toparlanmazsa ya Sow santrfora geçer ya da Van Persie girer fişi çeker. Ancak 60'a kadar bekleyip yorulmaya ne gerek var ki?

İKİNCİ 45 DAKİKA:

ADVOCAAT EMENIKE'YE O KREDİYİ VERMEDİ
İlk yarı değerlendirmemde kendimi maksimum zorlayarak her şeye rağmen Emenike'ye tanıdığım 15 dakikalık "duygusal" krediyi Advocaat vermedi. Ne de olsa adam full mantık, tecrübe ve futbol bilgisi. Hollandalı hoca 2. yarıya Emenike yerine Stoch ile başlarken Sow'u da hareketli santrfor rolüne çekerek kanat akınlarına dayalı set oyununa döndü. En doğrusunu da yaptı. Şener-Volkan sağ kanadı Fenerbahçe'nin dakikalar geçtikçe yorulan rakibini uzun süre sürklase etmesini sağladı. Birçok pozisyon geliştiren en önemlisi de ilk yarının aksine hücum sürekliliğini sağlayan Fenerbahçe, oyunun temposunu yükselterek dikte etmeyi başardı.

STOCH 'ŞUT BÖLGESİ'NİN SINIRLARINI GENİŞLETTİ
Yorulmuş Zorya'ya karşı risk almamak en büyük risk olurdu. Advocaat ise kumarvari bir risk almadı, aksine hesaplanmış bir riskti bir nevi "ofansif yatırım" tarzında bir hamleydi. Stoch sürekli istikrarlı şekilde gol atan büyük bir golcü değil ancak Slovak şutör büyük gollerin adamı. Stoch'un neredeyse attığı gollerin % 90'ı jenerikleri süsleyen ya da yılın golü yarışmasında aday olan cinsten goller. Stoch gol perdesini açarken yine adeta bir şut şovu yaptı. Uğur Meleke "Stoch şutu bölgesi"nin altını çizer hep. Bu golde sanırım Stoch "şut bölgesi"nin sınırlarını biraz daha genişletti. Kadıköy'e geldiğinden beri Stoch'un en önemli eksiği bu gollerdeki teknik kalitesini oyunun (pas, koşu, dripling, çalım vb gibi) diğer boyutlarında 90 dakikaya yayamaması. O yüzden tüm jenerik gollerine rağmen bir türlü ilk 11'de kalıcı olamıyor.

'METROVARİ' BİR SAĞ BEK
Şener ise tam aksine çok spektaküler yeteneklere sahip olmasa da iyi oyununu 90 dakikaya yaymaya başladığı için formayı kimseye bırakmıyor. Sezon başında van der Wiel geldiğindeki Şener'in oyun bulanıklığı yerini son derece net, sürekli gidip gelen hücumda da savunmada da son derece dakik "metrovari" bir sağ beke bıraktı.

Bir futbolcunun hatasından dönmesi için önce hatasını kabul etmesi gerek. Şener bunu yaptı. Kjaer de maç içinde kaptırdığı bir toptan, yaptığı bir hatadan sonra hep hatasını kabul eder, elleriyle özür mahiyetinde jestler yapar. Emenike de kendisine Fenerbahçe'de parlak bir gelecek istiyorsa önce hatalarını kabul edip bahane üretmek yerine düzeltmesi gerekiyor.

ADVOCAAT, VITOR ENKAZINI BÖYLE TOPARLADI
Şener, Jozef, Alper'in ilk 11'in vazgeçilmezlerine dönüşmeleri sürecinde en güzel şekilde şahit olduğumuz gibi: Advocaat oyuncularının ne pasaportuna, ne bonservis bedellerine bakıyor. Sadece performanslarına göre oynatıyor, şans veriyor. Yani bir nevi Vitor'un tam tersi bir futbol doğrusunu takımına yansıtıyor. Zaten bir futbolcu topluluğu öncelikle forma adaletinin doğru dağıtıldığı ölçüde başarılı bir takıma dönüşebilir. Advocaat, yardımcılarının da büyük katkısıyla Vitor enkazını tam da bu şekilde toparladı, üstüne de en azından bireysel yeteneklerin toplamı kadar yetenekli bir takım inşa etmeyi başardı. Lens dönünce bir daha sakatlanmazsa daha fazlası da mümkün.