Yeni şarkıları en çok dinlenenler listesinde

90’lı yılların önemli yorumcularından Hazal, yıllar sonra ‘Aşktan Bıçak’ albümü ile sevenleriyle yeniden buluştu. www.hayatmuzik.com blogunun sahibi Ahmet Erten, ünlü şarkıcı ile yeni albümü ve albümden beklentileri üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.

“ONNO TUNÇ YAŞASAYDI, BU ALBÜMDE NEYİ HEDEFLEDİĞİMİZİ ÇOK İYİ ANLARDI”

Uzun bir aradan sonra yeni albümünüz ‘Aşktan Bıçak’ı yayımladınız. Bu kadar uzun aralar vermek sizin tercihiniz mi yoksa piyasa koşulları mıdır?

Öncelikli olarak piyasa koşulları diyebilirim; uzun zamandır yapımcı firmaların çok nadir yatırım yaptığı, sponsor bir firma olmadan kıpırdayamadığımız günlerdeyiz. Ayrıca duygu ve düşünce birikimi yapmak, hayattan beslenmek için de makul bir süre ara vermek mantıklı bana göre.

Albümde Günay Çoban, Dost Bilen Kırım gibi isimler yer alıyor. Müzisyen kadrosunu nasıl oluşturdunuz? Albüm hazırlık sürecinden bahseder misiniz?

Prodüktörüm Ahmet Güngörmüş elimizdeki repertuvarı bir mücevher gibi işledi. Rahmetli Onno Tunç yaşasaydı bu albümde neyi hedeflediğimizi çok iyi anlardı diyor. Hem şarkıların melodik yapısı hem de düzenlemeler, Türk Pop Müziği tamlamasını tam olarak karşılıyor. Kısacası Batı Müziği öğeleri barındırmakla beraber, Türk Müziği’nin makamsal yapısı ve Türk Müziği enstrümanları ön planda. Fazlasıyla bizden, hepimizin ortak duygularını ifade eden bir albüm oldu.

Dost Bilen Kırım’la 10 yıldan beri üretim aşamasında ve sahnede birlikte çalışıyoruz. Fono Müzik’le yollarımız kesişene kadar nasıl bir albüm yapmamız gerektiğine dair çok kafa yorduk. Albümdeki şarkıları bir sürü şarkı arasından seçtik. ‘Kutup Yıldızım, Nerelerdeydin, Sayende’ gibi albüme müthiş bir enerji katan bu şarkılarla, Hazal sadece slow şarkıların yorumcusudur yanılgısını ortadan kaldırırken, ‘Kırık’la epey bir derine indik. Aştan Bıçak şarkısının melodik yapısının Günay Çoban’ın duygulu kalemiyle çok iyi örtüşeceğini düşündük, besteyi Günay’a yolladık ve muhteşem sözler çıktı ortaya.

İzi Kalır isimli şarkımızın bestesi Yunan’lı müzisyen ve prodüktör Tasos Panagis’e ait. Dost, bu şarkıyı keşfettiği zaman “Senin sesine yakışacak müthiş bir hit buldum, hemen söz yazıyorum” dedi ve bir saat içinde ‘İzi kalır’ ortaya çıktı. Konservatuvardan arkadaşımız Alper Çam ve Burçak Durak ortak çalışması ‘Güvercinler Uçabiliyor mu?’, hala iyileştiremediğiz toplumsal bir yaraya dikkat çekiyor; kadına karşı şiddet! Umarım bu şarkı, bu sorununu gizleyen ya da açıktan yaşayan tüm hemcinslerimin seslerini duyurmasına vesile olur.

İlk albümümdeki hit şarkılardan olan ‘Elden Yar Olmaz’ın yanı sıra ‘Aşk Her Şeye Hakim’ ve ‘Gecemin Düşü’ isimli şarkılarıyla Kerime Abidik ile olan çalışmalarımız devam ediyor. “Elden Yar Olmaz”ı eski duygusunu yok etmeden yeniden düzenledik bu albümde. Düzenlemelerde duymayı arzu ettiğimiz, sıcak ve samimi akustik sound ise Ali Cem Çehreli’ye ait. İlk kez çalışmamıza rağmen inanılmaz uyumlu ve keyifliydik. Herkesin motivasyonu en üst düzeydeydi. Hepimiz çok çalıştık ve çok inandık.

Hazal’ı bize tanıtan ‘Elden Yar Olmaz’ şarkısı bu albümde yeni düzenlemesi ile dinleyicinin beğenisine sunulmuş. Bu şarkıyı yeniden yorumlama fikri nasıl oluştu?

Bu fikir tamamen dinleyicinin talebiyle hayat buldu. İlk çıktığı dönemde klibi yayınladıktan 3-4 saat sonra 50.000 albüm siparişi almıştık. İnsanlar milyonlarca yıldır aynı güdülerle hareket ediyor ve değişmiyor. Dolayısıyla bu şarkının anlattıkları her zaman geçerli olacak.

“BU ALBÜM YENİ JENERASYON İLE SIKI BİR BAĞ KURMAMI SAĞLAYACAK”

Hazal diskografisine baktığımızda özellikle 2000’li yılların albüm ve sahne olarak daha durgun geçtiğini görüyoruz. Özellikle yeni jenerasyonun sizi yeteri kadar tanıdığını düşünüyor musunuz? Sizin müzikalitenizde ve vokal performansınız da sayıca çok isim olmamasına rağmen geride durmanız müzik sektörü için de bir kayıp…

Hakkımda yapılan bu değerli yorumlar beni çok duygulandırıyor. Öncelikle çok teşekkür etmek isterim. 2000’li yıllar albüm yapmak açısından durgun bir dönemdi benim için, bu doğru fakat sahne performansım açısından aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü hem kendi ülkemizde hem de yurt dışında çok fazla sayıda konser verdim. Sanırım yaptığım sahne çalışmalarını medya kanalıyla sizlere sunmayı ihmal ettim. Sosyal medya bu eksikliği hızla telafi ediyor artık. Yeni jenerasyona gelince ben onlara çok yakınım ama onlar beni yeterince tanımıyorlar, bu doğru bir tespit. Bu albümle sıkı bir bağ kuracağımızı düşünüyorum. Gerçeklik her zaman en güçlü olandır.

Bu albümle beraber beklentileriniz ve planlarınızı da öğrenmek isteriz…

Bu albümde sadece bir ya da iki şarkı çok sağlam olsun, diğerlerinin de eli yüzü düzgün olsun tamamdır mantığıyla çalışmadık. Onda on mantığıyla çok yürekten, ciddi emekler harcayarak yaptığımız bir iş. Herkes kendinden bir şey yakalayacak. Hepimiz insanız; sevinçlerimiz, acılarımız çok benzer. Albümü ilk olarak dijital ortamda dinleyiciye sunduk ve kısa zamanda çok olumlu geri dönüşler aldık. Fiziki satış anlamında da henüz bebek olmasına rağmen bir hareket var. En kısa zamanda klip düşünüyoruz.

“DİNLEYİCİ KUTUP YILDIZIM PARÇASINI ÇOK SEVDİ”

Albümde kliplendirmeyi düşündüğünüz şarkılar hangileri?

İlk olarak ‘Aşktan Bıçak’ demiştik. Hem çok güçlü bir slow olması hem de benim yorumcu kimliğimi pekiştirmesi açısından doğru bir karardı. Fakat albüm, dijital ortamda yayınlandıktan sonra Kutup Yıldızım şarkısı aldı başını gitti. Sanırım yaza merhaba dediğimiz şu günlerde artık herkes hareket istiyor. Dinleyicinin talebi her şeyden önce gelir. Kutup Yıldızım parçasına acil klip istiyoruz dediler. Biz de en kısa zamanda klibi çekiyoruz. Bununla beraber albümdeki bütün şarkılara klip çekmek gibi bir niyetimiz de var :)

Sosyal medya şarkıların da albümlerin de konuşulduğu, köpürtüldüğü bir mecra… Albümün dijital mecralardaki yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Albüm ilk olarak TTNET Müzik kanalıyla dinleyiciye sunuldu. Neredeyse bütün şarkılar en çok dinlenen şarkılar listesine girdi ve albüm olarak da en çok dinlenen ilk beş albüm arasına. İndirmelerde de ilk onda. Henüz bir haftası dolmamış bir albüm için bu iyi bir başlangıç.

Röportaj: Ahmet Erten