Paylaş
Tıp literatüründe tedavi edilebilir bir hastalık olarak görülen vajinismus, bayanlarda cinsel birleşme esnasında istemsiz bir şekilde bilinçdışı olarak kasların kasılması, endişe ve kaygı ile birlikte ortaya çıkan, cinsel ilişkiyi olanaksız kılan bir hastalık olarak tanımlanabilmektedir.
Evlilik birliği içerisinde eşlerin yükümlülükleri arasında yer aldığı var sayılabilecek cinsel birlikteliği olumsuz etkileyen faktörler nedeniyle evlilik karı yahut koca açısından çekilmez hale gelebilmektedir. Her ne kadar toplumumuzda tabu, ayıp, namahrem olarak algılanan bir cinsellik kavramı mevcut olsa da ‘Kol kırılır yen içinde kalır.’ mantalitesi kadının maddi bağımsızlığını gün be gün kazanması ile önemini kaybetmeye başlamış olup duygusal patlamalar ile evliliğin sonunu dahi getirebilmektedir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ nin 2002/1552 E, 2003/2680 K, 20.03.2003 T. sayılı kararında, evlenmenin sosyal ve duygusal amacının yanı sıra eşlerin cinselliğe ilişkin fiziki fonksiyonlarının normal yapıda olduğu durumlarda, psikolojik sebebe dayanarak evlilik birliği içerisinde cinsel ilişki kuramayan tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilmiştir. Eşlerin müşterek hayatları içerisinde makul bir süre zarfında cinsel ilişkinin başarılamamış olması eşlerin birbirine karşı kin ve nefret duygusunun filizlenmesine ve müşterek evlilik hayatının sürdürülmesinde isteksizliğe neden olabilmekte olup evlilik birliğini temelinden sarsılmış olarak kabul edilebilmesine zemin hazırlamaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi başka bir kararında ise evlendiği günden bu yana cinsel birliktelik yaşayamayan davacı kocanın boşanma istemi ile açmış olduğu boşanma davasında ise yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Bayan, eşin vajinismus sebebiyle cinsel birliktelikten duyduğu acı ve ızdırabın evlilik birliğini çekilmez kıldığı savı bakımından somut gerekçelere dayanılması gerektiğini belirtmiştir. Yargıtay bu kararında vajinismusun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun sabit olması gerekçesiyle dosya kapsamında bayan eşin tedavi olmak isteyip istemediğine ilişkin mevcut bir delilin olmadığını ve araştırmanın yapılmadığını gerekçe göstermiştir. Başka bir deyişle, Yargıtayca vajinismus tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul edilmiş ve kadının tedaviden kaçındığını gösterir. Somut bir delilin dosyada bulunmadığından bahisle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesinin ispatlanamadığına, eksik araştırmanın yapıldığına karar verilmiş ve yerel mahkeme kararının bozularak eksik hususların giderilmesine ilişkin dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine yönelik hüküm tesis edilmiştir.
Eşlerin, evlilik birliği içerisindeki duygusal ve sosyal bağının yanı sıra cinsel yaşamının ve bağlılığının olması gerektiği kabul edilmelidir. Ancak cinsel hayatı gerekçe göstererek evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile açılacak boşanma davasında kusura ilişkin değerlendirmenin doğru yapılması hayati önem taşımaktadır.
Faydası olması ümidiyle...
Paylaş