Pemra Uğural
Pemra Uğural
Pemra Uğural

Şu meşhur ödev meselesi

Aileler genelde çocuklarının okulda başarılı olmalarını üstlerine vazife görürler. Doğal olarak bu sorumluluk onları sürekli endişelendirir.

Haberin Devamı

İlkokul hayatımızın ikinci senesinde, tüm okul camiasında en büyük gündem ödev bugünlerde. Bunun sadece bizim okulda, ya da bizim yaş grubunda olduğunu düşünmüyorum. Bence bu, her ebeveynin dönem dönem uğraşmak zorunda olduğu, zorlandığı, ne yapacağını şaşırdığı bir konu. Herkesin derdi başka, cevap aradığı sorular bambaşka...

- Ödevlerine yardım etmeli miyim?
- Ne kadarına yardım etmeliyim?
- Notları çok kötü, bir şeyler yapmam lazım, ama ne?
- Nasıl ödev sorumluluğu kazandıracağım?
- Bir türlü konsantre olamıyor, dikkat problemi mi var acaba?

Konuyla ilgili ne yapılması gerektiğine dair ebeveynlere yön verebilecek bir uzmanlığım yok. Ancak uzun zamandır konu ile ilgili yurt dışındaki uzmanların, eğitmenlerin yazılarını ve görüşlerini okuyorum. Aralarından genele hitap etmesi açısından en beğendiklerimi birleştirip sizlerle paylaşmak istedim. Sorularınıza cevap olması ve çocuklarımıza ışık tutması dileğiyle…

***

Haberin Devamı

Aileler genelde çocuklarının okulda başarılı olmalarını üstlerine vazife görürler. Doğal olarak bu sorumluluk onları sürekli endişelendirir. Ödevlerini yapma bilincine ulaşmaları ve kusursuz olarak yapmalarını bekleyen aile ile, ailesine istediğini vermek zorunda olmayan çocuk arasında bir mücadele başlar. Çocuk hayatındaki seçimleri üzerindeki kontrolü kazanmaya çalışırken, aile de kontrolü elden bırakmamak için kendi doğrularına göre çatışmaya girer. Bu durumda ödev yapmak zaten çocukların en favori işleri arasında yer almazken, bir de çocuk ailesi ile yaşayacağı kontrol savaşının gerginliğinden kurtulamaz. Her iki taraf için de bu bir eziyete dönüşür.

Gerçek şu ki, çocuğunuzu zorla ödevlerine ilgi göstermeye itemezsiniz. İstediğiniz kadar bağırın, kızın, ceza verin; yine de bu yolla bir yere varamazsınız. Ders çalışmaya yaklaşımı ve tavrından daha çok, o an ne yaptığına, ruh haline konsantre olun. Çocuğunuz ödevini yazmayı ve yapmayı unutmuş olabilir. Ödevini yapar ancak özensiz ve yanlışlarla doludur. Bunlar çocukların kontrolü elde tuttuklarını gösterişlerinin basit birkaç örneğidir ve durum bu olunca aileler daha çok kontrolü kaybettiklerini düşündüklerinden ortam daha da gerilir. En başta yapılması gerekenler, sınırları belirlemek, seçimlerine saygı göstermek ve onları motive etmek olmalıdır.

Haberin Devamı

'Benim çocuğumu bir tanısanız, hiçbir şeye motive etmek mümkün değil' diyor olabilirsiniz. Onlar için siz telaşlandıkça, onların kendileri için telaşlanmalarının önünü kapamış olursunuz. Motivasyona gelince, çocuklar sizin olmasını istediğiniz şekilde motive olamayabilirler. Birkaç basit formül uygulamak ile başlayabilirsiniz:

Geçmişte neyin işe yaradığını kendinize sorun: Çocuğunuzun muhakkak sorumluluklarının farkında olduğu, uyguladığı alanlar vardır. Düşünün bakalım, en son ödevini sorunsuz ve başarı ile ne zaman tamamladı? O zaman farklı olan neydi? O an işe yarayan neydi? Çocuğunuza sorun ve her ne cevap veriyor ise inanın. Sizi motive edenin ne olduğundan ziyade, onu ne heveslendiriyor, kuvvetlendiriyor onu bulun. Onu kontrol etmek yerine, ona yol göstermeye çalıştığınızı ifade etmenin en dürüst yolu budur.

Haberin Devamı

Bırakın ödev, öğrenci ile öğretmen arasında kalsın: Öğretmeni, verilen derslerin öğrencisi tarafından çalışılmadığını, ödevlerinin dikkatsizce ve eksik yapıldığını en kısa zamanda anlayacak konumdadır. Bu durum çocuğunuzun sınıftaki başarısını yoğun bir şekilde etkiliyorsa, zaten öğretmeni sizinle görüşmek isteyecektir. Ardından yapılması gereken en sağlıklı hareket, her şeyi tüm açıklığı ile üçünüzün bir arada konuşuyor olmasıdır.

Mola alın: Baktınız anlattığınızı anlamıyor, uygulamıyor; gittikçe geriliyorsunuz. Hemen kalkın çocuğunuz yanından. Bir 10-15 dakika mola alın. Hatta çocuğunuz da kalksın, sakinleşsin. Odasındaki çalışma masasındaysanız, moladan sonra salon masasına geçip devam edin. Ters enerjiden kurtulun, farklı bir ruh hali ile farklı bir odada devam etmeyi deneyin.

Haberin Devamı

Motivasyon kadar sınırları belirlemek de çok önemli: Ödevlerini her gün aynı saatte yapmasını önerin. Unutmayın, çocuklar rutini sever. Mümkünse saatini beraber kararlaştırın. Zaman seçiminde kendi payı olduğunu hisseden çocuk, o saat geldiğinde itiraz edemeyecektir. Hafta sonları etkinliklerinin ödevler tamamlanmadan başlayamayacağını belirtin ve bundan asla şaşmayın. Bunu bir tehdit gibi algılamaması için, 'Sabah ödevlerini bitir ki, bütün gün sana kalsın' gibi hayatınıza uygun yaklaşımlar yumuşak olacaktır.

Çocuklara kendi seçimlerini kendileri yapma hakkını verin. Ebeveyn olarak dersleri konusunda biraz geri planda kalmaya eğitin kendinizi. Savaşarak onlara sorumluluklarını kalıcı bir şekilde öğretmeniz mümkün değil. Derslerini yeterince çalışmayan çocuğunuzun haliyle notları düşecektir. Bu gerçekleştiğinde karşılıklı konuşarak ona sorular sormakla başlayın işe. Ona en büyük katkınız, yaptığı seçimler sonucu ortaya çıkan resim hakkında ne düşündüğünü ve ne hissettiğini ortaya çıkartmak; onun farkındalığını arttırmakla olur.

Haberin Devamı

- Bu durumdan memnun musun?
- Eğer değilsen, ne yapmayı düşünüyorsun?
- Sana nasıl yardım edebilirim?

Çocuğunuz eğer kendisine nasıl yardım etmeniz gerektiğini bilemiyorsa, 'Benim görevim sana yapman gerekenler konusunda nasıl bir yol izlemen gerektiğini göstermek. Kendine bir sistem yaratman konusunda sana yardım edeceğim ve uygulayıp uygulamadığını takip edeceğim'. Bunun bir cezalandırma değil, tam tersi ona destek olmak için yapmanız gereken bir eylem olduğunu anlamasının en verimli yolu buna önce sizin gerçekten inanmanız. Kendiniz gerçekten inandığınızda, niyetiniz ses tonunuzdan yüz mimiğinize kadar yansıyacak, çocuğunuzu 'yeni bir savaşa mı giriyorum?' diye düşünmekten alıkoyacaktır. Her çocuğun öğrenme şekli farklı olduğu gibi, ödevlerini ilgi alanlarına sokabilme yöntemleri de ebeveynlerin çocuklarını iyi tanımaları ile alakalıdır. Çocuğunuzun yeni stratejilere uyum sağladığını, efor sarfettiğini ve sonuçlarda ilerleme kaydettiğini farkettiğiniz anda geri çekilin.

Notlarımın kötü olması umrumda değil mi dedi? Her ne kadar böyle deseler de, içlerinde bir yerde aslında umurlarında. Çocuğunuz aslında şunu demek istiyor : 'Bunu umursamamı sen sağlayamazsın. Hayatımı kontrol etmenden hoslanmıyorum.' Asi bir direniştir bu. Onu istediğiniz gibi düşünmeye zorlayamazsınız, ancak düşüncelerinin yön değiştirmesine yardımcı olabilirsiniz. Çocuğunuza en büyük yardımınız kendi hayatını sahiplenmesini öğretmekle olur. Bırakın notları düşsün, ancak ondan daha fazla hisleriniz olmasın konuyla ilgili.

Yanında olduğunuzu belli edin, yönlendirin ama savaşmayın, zorlamayın. Çocuğunuzun sizin rehberliğinize ihtiyacı var. Ama bu ödevlerini onun için yapmanız ya da üzerinde iktidar kurmanızla olmaz. Onun sorumluluk almasını sağlamak yerine, bunu sizin omuzlarınıza yüklemelerine sebep olursunuz. Size ezberlediği şiiri okumak istediğinde yanında olun, ya da anlamadığı konuları anlamasını kolaylaştırın.

Bundan sonra aynı konuyu kendisinin yapabileceğine dair inancınızı dile getirin. Onun sizin olmasını istediğiniz öğrenciye dönüşmesini beklemeyin, var olanı en iyi şekilde kullanın. Her çocuğun içinde bir cevher vardır, onu çıkartın. Her çocuğa sorumluluklarını anlamasını sağlamanın bir yolu vardır, doğru-yanlışa takılı kalmayın. Size göre doğru olanla onun ufkunu daraltmayın. Zamanı iyi kullanmayı öğretin.

Nerede rahatsa orada çalışmasını sağlayın. Onun bir çocuk olduğunu unutmayın, okul sonrası bir süre eğlenmesine izin verin. Derse başlama saatlerinde kurallar koyun ve istikrarlı olun. Yanlış yaptığı zaman, doğrusunu anlatmadan önce neyi anlamadığını bulun. Başka çocuklarla kıyaslamayın, geriden geldiğini hissediyorsanız öğretmeni ile görüşün. Ev ödevini sevdirmeniz mümkün olmayabilir ama nefret ettirmeyin!