Nuray Kentli Caner
Nuray Kentli Caner
Nuray Kentli Caner

Çocuğunuz iki yaşındaysa

İki yaş sendromunu yaşamadan çocuk büyütebilen pek yoktur diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

İki yaş sendromunu yaşamadan çocuk büyütebilen pek yoktur diye düşünüyorum. Bu dönemi atlatan anne babalara da sabır madalyası takılmasını öneriyorum. Aynı bünyede melek ve şeytanı görebildiğiniz bir dönem geçiriyorsunuz ve tıpkı çocuğunuz gibi bir gülüp bir bağırmaya başlıyorsunuz.

Tahmin edebileceğiniz gibi bizim evde Deniz’in birkaç aydır estirdiği ve bazı günler doruk noktasına ulaşan bir “Ben, ben” nidaları, “olmaZZZ” lar, zorlama ağlamalar ve asla vazgeçmemeler devam etmekte. Dün, yani tatilin son günü yine bu zorlu günlerden biriydi; süt bırakma ile birleşen iki yaş sendromu bizi bir hayli yordu. Bu arada sütten kesme mevzuu korktuğum kadar zor olmadı, halen süreç bitmiş değil ama sanıyorum başardık; destek olan herkese teşekkürler.

Haberin Devamı

Kendi adıma ben ne kadar irite olursam (hastalık veya yorgunluk gibi nedenlerden) Deniz de bir o kadar beter oluyor. Çocukların aynı hayvanlar gibi inanılmaz bir içgüdüsel yetenekleri var; havadaki hissiyatı hemen kapıyorlar. En çok da bu nedenle herhangi bir tepki vermeden birkaç kez nefes alıp kendimizi sakinleştirmeliyiz.

Etrafınıza baktığınızda çocukların evdeki atmosferi birebir yansıttığını gözlemleyebilirsiniz. Anne-baba mutlu ve neşeli insanlarsa, evde huzur varsa çocuk da hayata mutlu bakıyor ve yüzü gülüyor ya da tam tersi. Her zaman kolay olmasa da bu küçük insanların geleceğin toplumunu oluşturacağını hep aklımızda tutarak davranmalıyız ve kendimizi rahatlatmanın yollarını bulmalıyız. İki günlük hastalığın ve uykusuzluğun üstüne ben de kendime dün öğleden sonra bir masaj hediye ettim ve hatta üstüne saçımı kestirip manikür pedikür yaptırdım. Sonuç; yenilenmiş, rahatlamış ve hem Deniz hem de koca bir tatil haftasından sonra iş için enerji topladım. Siz tüm anne babalara da tavsiyem kendinize molalar ve kaçamaklar hediye etmeniz; bunu ne eşinizden ne de başkalarından beklemeyin, herkes kendi kendinin ilacı. Ruhen ve bedenen tehlike sinyalleri çalmaya başladığı anda atın kendinizi sizi rahatlatacak ve şifa verecek bir yere...