Mevsimsel farklılık tüp bebek tedavisinin başarısını değiştirmez

Korunmasız ve düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edilmediği durumlarda çiftlere hiç vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmaları ve gerekli tedaviye başlamalarını önerilebilir. Bu aşamada tüp bebek tedavisi planlayan çiftlerin en merak ettiği sorulardan birisi “Yazın tüp bebek tedavisi olur mu” sorusu oluyor.

Haberin Devamı

Tüp bebek tedavisi, kadından toplanan yumurtaların ve erkekten alınan spermlerin laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllenmesiyle gerçekleşen bir süreçtir. Mevsimsel farklılığa bağlı olarak değişen sıcaklık laboratuvar şartlarını ya da tedavinin başarısını hiçbir şekilde etkilemez, bu sebeple çiftler gerekli görülen her mevsimde tüp bebek tedavisi planlayabilirler.

Dışarıdaki sıcaklık laboratuvarda yapılan işlemi etkilemez

Doğal yollardan gebelik elde edemeyen çiftlere umut ışığı olan tüp bebek tedavisiyle ilgili doğru bilinen yanlışların başında yaz aylarında tüp bebek tedavisinin yapılamayacağı inancı geliyor. Tüp bebek tedavisi, laboratuvar ortamında gerçekleştirilen bir üreme yöntemi olduğu için yaz aylarında yapılan tüp bebek tedavilerinin kış aylarına oranla hiçbir farkı olmaz. Aksine yaz aylarında yıllık iznini tedavi sürecine ayırmak isteyen çiftlerin iş ortamından ve stresten uzakta yürüttükleri tedavilerinin başarı şansına olumlu olarak yansıdığını gözlemlemekteyiz. Her daim belirli bir ısıda tutulan laboratuvar şartları, dışarıda yaşanan mevsimsel sıcaklık farkından kesinlikle etkilenmemektedir. Dolayısı ile anne-baba olmak isteyen çiftler sıcaklığın artış gösterdiği yaz aylarında da gönül rahatlığı ile tüp bebek tedavisine başvurabilirler. 

Aciliyet gerektiren durumlarda zaman kaybetmeden tedaviye başlanmalı

Tüp bebek tedavisi kişiye özel bir tedavi yaklaşımı gerektirir. Bu sebeple yumurta rezervinin azaldığı, erken menopoz riskinin görüldüğü vakalarda ya da kanser teşhisi sebebiyle kemoterapi öncesi yumurtaların dondurulması gereken acil durumlarda mevsim farklılığı gibi gerekçeler düşünülmemeli ve hiç vakit kaybetmeden gerekli tedaviye başlanmalıdır. Yumurta sayısı ve kalitesindeki yaşa bağlı azalma 35’ten sonra hızlanır ve 45 yaşına geldiğinde kadınların neredeyse hepsi gebe kalabilme özelliğini kaybeder. Kadınların yaklaşık %10’unda yumurta fonksiyonlarındaki yaşa bağlı azalma daha erken dönemlerde başlar ve rezervlerinin yaşıtlarına göre beklenenden düşük olduğu izlenir. Bu kadınların gebe kalabilme olasılığı yaşıtlarına göre azalmış olabilir ve tüp bebek gibi yardımcı üreme tedavileri tek şansları olabilir. Azalmış yumurtalık rezervinde erken tanı, gebe kalabilme olasılığını artırmak için büyük önem arz eder. Ne kadar geç tanı konursa o kadar zorlu bir mücadele gerekir. Dolayısıyla çiftler yaş, teşhis edilen problem gibi bazı parametrelerle kendi özelinde değerlendirilmeye alınmalı ve ihmal edilmeden uygun zamanlamayla tedavi adımları atılmalıdır. 

Yazarın Tüm Yazıları