Hoş geldin iki yaş sendromu!

Tam ben bu annelik ve babalık işini kavradım galiba derken o tatlı bebeğinizin ağzından ‘Hayır, kendim, ben, ı-ıh’ söylemlerinin sıkça çıktığını, öfke ve ağlama krizlerinin yaşanmaya başladığını gördüğünüzde sakin olun ve arkanıza yaslanın, bu o meşhur iki yaş sendromu.

Haberin Devamı

Bu yazıda iki yaş sendromuna farklı bir bakış açısıyla yaklaşacak ve gelişimsel bir kriz olan bu dönemi bakış açımızı değiştirdiğimizde daha sakin atlatmanın mümkün olduğunu göreceğiz.

Önce belirtilere bir bakalım. Bebeğiniz her zaman onu sizin giydirmenize izin verirken birden kendi giyinmek ister, mevsime ve duruma uygun giyinmek istemediğinde müdahalelerinizi kabul etmez, her zaman yediği şeyden bir anda nefret eder, yolda yürürken elinizi tutmak istemez, iki adım sonra aynı çocuk kucağınıza gelmek ister ama alır almaz "indir" der, gitme dediğiniz yere ısrarla gider, her şeye hayır diyebilir, eğer çalışan anne ve baba iseniz sabahları evden çıkma süreniz yaşanan krizlerden dolayı uzayabilir. Örnekler ve belirtiler artırılabilir ve çeşitlendirilebilir. Çeşitlilik ne kadar fazla olursa olsun nedenleri ortaktır; Bebeğiniz özerkleşiyor.

Haberin Devamı

Daha detaylı açıklayacak olursak bebeğiniz size; ‘Anneciğim/babacığım, ben iki yaşıma yaklaştığım için bilişsel ve sosyal kapasitem bir önceki döneme kıyasla arttı, kendimi sizden ayrı bir birey olarak görmeye başlıyorum. Bu yüzden kendimle ilgili kararları ben vermek istiyorum ama siz de hep yanımda olun istiyorum. Bu dönemde size güvenli bağlandığım için bağımsız hareket etmek istiyor, ihtiyacım olduğunda size ulaşabileceğimi biliyorum, bu anlamda iyi anne/baba olduğunuz konusunda sizi temin edebilirim. Büyüyorum ve sağlıklı gelişiyorum, bana yardım ve rehberlik etmeye devam edin.’ diyecek bir bilişsel ve dil gelişimi kapasitesine sahip olmadığı için kendisini sürekli ben, hayır, ı-ıh diyerek ve ağlayarak ifade etmeye çalışıyor. Bu yüzden yukarıda bebeğinizin ifadeleriyle yazdığım açıklamayı anlam veremediğiniz bu davranışların parantez içi olarak düşünebilirsiniz. Size önerim bu durumu her yaşadığınızda, her krizinizde kendinize şunu söyleyin; Bebeğim sağlıklı gelişiyor!

Gelişimsel tüm krizleri bilip hazırlıklı yakalandığımızda süreç daha az sancı ve daha yeterli bir ebeveynlik algısıyla sonuçlanır. Bu yüzden gelişimsel krizlerden biri olan iki yaş sendromu için de hazırlıklı olmak ve bakış açımızı değiştirmek süreci çok daha kolay atlatmamızı sağlayacaktır. Ne olduğunu ve ne kadar normal olduğunu anlattığımız bu sürece yönelik minik bazı öneriler verelim;

Haberin Devamı

- Tüm gelişim aşamalarında olduğu gibi bu dönemde de krizlere empati ile yaklaşıp olaylara onun bakış açısı ile yaklaşalım.

- Bebeğin asıl amacının, bağımsız bir birey olmak olduğunu göz önünde bulundurarak onu güçsüz ve kendisi ile ilgili kararlarda kontrolünü kaybetmiş hissettirecek davranışlardan uzak duralım.

- Yapılandırılmış seçimler sunalım. Bizim karar verdiğimiz iki seçenekten birini seçmesini isteyelim. Eğer ikisini değil de başka bir şey istediğini söylerse ‘Bu seçeneklerimiz arasında yok’ diyerek daha önce sunduğumuz seçenekleri tekrar edelim. Tutarlı bir yaklaşım sergileyelim.

- Bağımsız hareket edebileceği alanlar tanıyıp olabildiğince az müdahale etmeye çalışalım.

- Kendi seçimlerinden dolayı yaşadığı olumsuzluklar sırasında ebeveyn olarak yanında olalım, sarılalım, öpelim sakinleştikten sonra durumu açıklayalım. Örneğin çok hızlı koştu ve düştü, sakinleşmesine yardımcı olalım, yaşadığı acıyı ve duyguyu anladığımızı belli edelim, sonrasında ise daha yavaş hareket ederse düşmeyebileceğini açıklayalım.

- Benlik gelişimi ile birlikte kendisine ait olanı paylaşmama, başkasına ait olanı isteme davranışları görülebilir. Bu davranışların da bu dönemde normal olduğunu kabul edelim ve henüz başkasının ne düşüneceğini analiz edemeyen bebeğimize rehber olalım.

- Bebeğimizi bol bol öpüp ona sıkıca sarılalım.

Yazarın Tüm Yazıları