Paylaş
Yapılan araştırmalar cinsel istismarın diğer istismar türlerine oranla daha az görüldüğünü saptasa da, çocukların ve ebeveynlerin istismarı gizleme eğilimi göz önünde bulundurulduğunda bu sonucun yanıltıcı olduğu düşünülebilir.
Çocuğun cinsel istismarında çocuğun rızası diye bir şey yoktur, istismarın şiddet içermesi gerekmez ve fiziksel temas olmadan da gerçekleştirilebilir. Başka bir ifadeyle teşhircilik, röntgencilik, sözlü taciz, sosyal medya mesajlaşmaları, cinsel içerikli film izletme davranışları da tecavüz, cinsel ilişki, vücudunun herhangi bir yerine dokunma veya dokundurma davranışlarında olduğu gibi cinsel istismar olarak nitelendirilmektedir.
Belirtilen nedenlerden hiçbiri çocuğun cinsel istismarı için gerekçe olmasa da;
Her geçen artan cinsel istismarın çocuklar tarafından bildirilmediği göz önünde bulundurulduğunda, erken dönemde tanılanması için belirtileri bilmek ve çocuğu sürekli gözlemlemek büyük önem arz etmektedir. Belli bazı belirtiler şu şekildedir;
Çocuğun cinsel istismarı çoğunlukla erkekler tarafından gerçekleştirilmekte olup kadınlar tarafından cinsel bölgeye yönelik gerçekleştirilen istismarın çoğu cinsel doyum sağlamak için değil çocuğa ceza vermek amacı ile gerçekleştirilmektedir. Zeka geriliği olan bireyler, seksüel açıdan başarısız ve tecrübesiz olanlar, kişilik bozukluğu olanlar, pedofiller, normal bir cinsel birlikteliği olup çocuğu fantezi aracı olarak kullananlar da çocuğu cinsel olarak istismar etmeye yatkın olan birey özelliklerindendir.
Toplumun genel algısı, sosyoekonomik ve öğrenim düzeyi düşük bireylerden oluşan olan kesimlerde cinsel istismarın daha fazla olduğu yönünde olsa da, ortaya çıkan vakalarda istismarcının her sosyoekonomik düzeyde ve her öğrenim düzeyinde olabildiği görülmektedir. Yine yapılan birçok araştırma istismarın ya aile içerisinde ya da çocuğu tanıyan bir yakını tarafından gerçekleştirildiğini göstermektedir. Bu durum olayın gizlenme ve sürekli hale gelme olasılığını artıran önemli bir detaydır.
Paylaş