Paylaş
Duygusal çatışmaları çözümleyen, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri, çökkünlükleri azaltan, psikolojik uyum düzeyini artıran, kişiler arası ilişkileri olgunlaştıran tüm teknik ve yöntemlere psikoterapi adı verilmektedir. Ama maalesef Türkiye’de kapalı kapılar arkasında iki kişinin konuşmasına ‘terapi’ adı verilmektedir. Terapi bilinmeden yapıldığında kişiye yarar yerine zarar verebilmektedir. Bu nedenle terapiler, terapi konusunda eğitim almış özellikle de süpervizyon düzeyinde eğitim almış kişiler tarafından yapılmalıdır.
Psikoterapinin ne olduğuna kısaca değindikten sonra bir de isterseniz ne olmadığına bakalım. Psikoterapi terapistinizin sizi eleştirmesi ya da taşlaması asla değildir. Psikoterapistler sizin yanlışlarınızı göstermezler. Psikoterapistler asla sizleri yargılamazlar. Psikoterapi bir nasihat veya öğüt değildir. Güzin abla ile uzaktan yakından hiçbir ilişkimiz yoktur. Psikoterapistler sizden daha akıllı olmadığı gibi size akıl verecek insanlar değildirler. Çünkü psikoterapistler, sizin adınıza kararlar vermezler. Yapacağınız evliliğin geleceği hakkında tahminlerde bulunamazlar. Çünkü sizin için en iyi olanı yine ancak siz bilebilirsiniz. Psikoterapistler bir insan adına karar vermektense bir insana nasıl doğru karar verebileceğini göstermeyi tercih ederler. Kısacası deneyimli rehberlerdir. Yanlış düşünceyi anlayarak bunun yerine doğru düşünceyle değiştirebilmeyi, dolayısıyla da kişinin rahatlayabilmesini sağlarlar. Kişinin kendi terapisti olabilmesini öğretirler ama asla bunu ‘Polyannacılık’ yaparak yapmazlar.
Psikoterapi zaman zaman küçük tavsiyeler içermesine rağmen genellikle psikoterapistler tavsiye vermekten kaçınırlar. Psikoterapistler kendinize verebileceğiniz tavsiyelere destek olarak kendi kararlarınızı alabilmenizi sağlamaya çalışırlar. Bir de bazı dizilerden olsa akılda kalmış olacak ki psikoterapi sadece çocukluğunuzu anlatmanız değildir. Psikoterapilere zayıf insanların gittiği inancı son derece yanlıştır. Çok sayıda şirket yöneticisi, günümüzde şirketteki kişilerin çatışmaları yüzünden şirketin zarar ettiğini düşünerek danışmaya bizlere gelmektedir. Biz her işi değil ama sistemi anlarsak yanlışları da görüp gösterebilmekteyiz. Yoksa kimseye akıl vermek gibi bir yetimiz olamaz, gördüklerimizi önce anlar sonra anlatırız. Son olarak her dediğinizi anlıyorum anlıyorum diyerek dinleyen bir terapistin, iyi bir terapist olmadığı düşüncesindeyim.
Paylaş