Elif İpek
Elif İpek
Elif İpek

Çocuklar neden okuma ve yazmada güçlük çeker?

Okuma yazmada güçlük çeken çocukları etkileyen en önemli faktörler...

Haberin Devamı

Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve disleksi gibi durumlar çocukların akranlarından daha geç okuma yazma öğrenmesine neden olabiliyor. Öğrenme güçlüğünün erken fark edilmesi çocukların ilerideki okul başarısını olumlu etkiliyor. Pedagog Elif İpek, okuma yazmada güçlük çeken çocukları etkileyen faktörleri anlattı, bu konuda ailelere uzmanlardan destek almaları gerektiğini önemle vurguladı.

İlkokula başlama çağındaki çocuklardan okuma yazmayı öğrenmesi beklenirken, okul öncesi eğitim ve okul olgunluğu testleri önem kazanıyor. 6 yaşına gelmemiş çocukların el kasları yazı yazacak kadar olgunlaşamıyor. 6 yaşındakiler ise okul olgunluğu testlerinden olumlu sonuç aldıklarında okullara kaydediliyor ve pek çok öğrenci okuma ve yazma becerisini kazanmakta güçlük çekiyor. Bu becerileri kazanmakta zorlanan çocukların kimi zaman gelişimleri yeterli düzeyde olmazken, kimi zaman da dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu veya özgül öğrenme güçlüğü (disleksi) gibi yapısal durumlar engel oluşturuyor.

Okul olgunluğu testleri, ne yazık ki günümüz çocuklarının olgunluk düzeylerini belirlemekte yeterli olmadığından, gelişim testlerine de başvurmak gerekiyor. Çocukların özgül düzeylerinin belirlenmesi, güçlü ve zorlandığı becerilerinin araştırılması çocuğa öğrenim hayatında yardımcı oluyor.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite

Okuma yazma becerilerinin öğretimine başlandığında çocukta dikkat eksikliği veya hiperaktivite var ise çocuk organize olmakta, öğrendiklerini hatırlamakta, dinlemekte, takip etmekte, detaylandırmakta güçlük yaşıyor, zor öğreniyor ya da öğrenemiyor.

Özgül öğrenme güçlüğü (disleksi)

Aileleri şaşırtan engellerden bir diğeri ise özgül öğrenme güçlüğü yani disleksidir. Çocuk, okul öncesi dönemde zekasının olumlu farkları olduğunu aileye hissettiriyor, pratik çözümler üretiyor, beklenmedik sorular soruyor ve fikirler üretiyor, yaşıtlarından farklı merakları oluyor. İlkokula başlaması ile birlikte durumun avantajlarından çok dezavantajları belirginleşiyor ve çocuğun harfleri, sayıları ters okuduğu, ters yazdığı, harfleri birbirine karıştırdığı, heceleri birleştirmekte zorlandığı, birkaç satır önce yazdığını hatırlayamaması, kalemi beklenen süre kullanamaması gibi durumlar gözleniyor. Çünkü özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar duyduklarını ve gördüklerini detaylandırma, sıraya koyma, harfi sese ya da sesi harfe çevirme, parmak kaslarını kullanma becerileri açısından yeterince gelişemiyorlar.

Okuma yazmayı öğrenmede zorluk çeken çocuk, durumun farkına vardığında genellikle yapamamaktansa yapmamayı tercih ediyor ve davranışları, hareketliliği ile ön planda oluyor. Çocuk eğer sınıfta yaramaz, kuralsız, hareketli sıfatlarını kazanırsa gruptaki yerini bu sıfatları ile doldurmaya çalışıyor.

“Canı isteyince yapıyor” düşüncesi

Dikkat eksikliği ve özgül öğrenme güçlüğü olan çocukların beklenen becerileri kazanmasını en çok etkileyen faktör ise zaman zaman yakaladıkları başarıları öğretmenlerin ve ailelerin “canı isteyince yapıyor” şeklinde yorumlamaları oluyor. Bu durumlar içinde okula başlayan çocukta başarısızlık duygusu hakim oluyor ve tüm eğitim öğretim yaşamları bu duyguyla baş etmeye çalışarak geçiyor, gerçek performanslarını ortaya koyamıyorlar.

Uzmanlardan destek alın

Ailelerin bu durumla karşılaşamamaları için okul öncesi dönemde bir uzmandan gelişim değerlendirmesi istemeleri, çocuğun okul öncesi dönemde, beyin gelişimi hızla devam ederken pek çok sorunun önüne geçilmesini sağlıyor. Eğer çocuk sınıf ortamında fark edilmişse, konunun uzmanlarından yardım alınarak ev, çalışma ve sınıf ortamında yapılacak küçük değişiklikler çocuğa yardımcı oluyor. Yapılan çalışmalar ile çocuğun zorlandığı becerilerde aşamalar kaydediliyor ve okuma yazmaya hazır hale geliyor, dezavantajlar avantajlara çevriliyor.

Bir uzmana başvurmadan önce, çocuğun hangi alanlarda ne şekilde zorlandığını gözlemek ve çocuğa zorluğu aşması için yardımcı olmak, zorlukları aşma biçimini tanıtmak çocuğun güçlükle baş etmesinin önünü açıyor.