Çocuğunuzun okulla ilgili kaygısını azaltmanın 3 yolu

Kaygı, bulaşıcı bir duygudur. Özellikle aile içinde, çocuğun en yakınları olan anne-baba kaygılı ise genellikle çocukta da kaygılı tavırlar, cümleler görülebilir. Söz konusu olan okul başarısı olduğunda bazı ebeveynler hissettikleri kaygının farkındayken, bazıları bunu normalleştirmiştir ve çocuğunun kaygılarında hiç payı olmadığını düşünür. Hatta ‘Ondan çok şey beklemiyoruz, büyük hedefler koymuyoruz. Sadece elinden gelenin en iyisini yapmasını söylüyoruz.’ diyerek kendilerini savunurlar. Oysa bu cümle bile çocuk üzerinde kaygı yaratır.

Haberin Devamı

Kaygılı bir çocuğun zihninde ‘Mükemmel olmam gerektiğini hissediyorum, çok çalışıyorum, en iyi puanı almak istiyorum, ama düşük puan alırsam ne yaparım, korkuyorum, anne ve babama ne derim bilmiyorum.’gibi cümleler sıkça geçer. Bu cümleleri sarf eden çocuğun ebeveynlerinin zorlayıcı, başarı odaklı, mükemmelliyetçi anne ve babalar olmalarını bekleriz. Ancak bu her zaman doğrulanmaz. Görünüşte rahat olan ebeveynler, çocuklarına sıklıkla aynı yaklaşımı sergilerler: Tek istediğimiz, sadece elinizden gelenin en iyisini yapması.

Masum gibi görünen, küçük bir hedef hissi veren ‘sadece elinden gelenin en iyisini yap’ yaklaşımı çocuğu gerçekten daha endişeli hissettirebilir mi?

Evet, daha endişeli hissettirebilir. Bunun 2 nedeni vardır:

- Belirsizlik yaratır

Cümlenin niyeti elbette kötü değildir, ancak yarattığı belirsizlik olumsuz sonuçlara gebedir. Elimizden gelen nedir, nasıldır, ne kadardır? Elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı nasıl anlarız? Bu hedefi ölçmenin veya ilerleyişi izlemenin bir yolu yok, bu yüzden bu cümle büyük bir belirsizlik yaratır.

Haberin Devamı

Belirsizlik durumu, hissedilen kaygının yaygın bir nedenidir. Bir şey hakkında ne kadar emin olmazsak, onun hakkında kendimizi o kadar endişeli hissederiz.

- Olumsuz olayları kişiselleştirmeye neden olabilir

Olumsuz olaylar yaşandığında, nedenini açıklamaya çalışmak doğaldır. Bir görevde elimizden gelenin en iyisini yapmamız istenirse ve iyi yapamazsak, kendimizi suçlayabiliriz. Somut bir sebep olmasa bile bir şekilde yetersiz olduğumuz sonucuna varabiliriz. Bu, gelecekte daha az çaba göstermeye ve düşük dayanıklılığa yol açabilir. Yenilgi ve umutsuzluk duygusu yaratır.

Özetle; ebeveynlerin çocuklarına koydukları "elinden gelenin en iyisini yapmak" hedefi aslında çocuklara yardımcı olmuyor, tersine yarattığı belirsizlik kaygı doğuruyor. Bunun yerine neler yapılabilir?

1. Açık olun

Belirsiz cümle ve tavırlar yerine, çocuğunuzun kaygılarını azaltmak ve iyi çalışma alışkanlıkları geliştirmek için net, somut hedefler belirlemesine yardımcı olun.
Örneğin, çocuğunuza haftalık deneme sınavı öncesi evde, uygun bir ortamda süreli şekilde bir deneme sınavı yapmasını önerebilirsiniz. Ya da hatayı en aza indirinceye kadar çarpım tablosu görsel kartlara çalışmaya teşvik edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Başarıya ulaşmak için gereken adımları net belirlemek, çocukların sadece sonuca odaklanmamalarına, bunun yerine çalışma sürecine odaklanmalarına izin verir.

2. Ustalaşmaya odaklanın

Çalışılacak ders ya da konuya iyice hakim olana kadar odaklanmayı teşvik ederek çocuğunuzun kaygısını azaltabilir ve okul performansını artırabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuz matematikte zorlanıyorsa, her hafta düzenli olarak çarpım tablosunda alıştırmalar yapabilir. Ek desteğe ihtiyaç duyarsa, konuyu daha küçük parçalara ayırın, böylece o konuda "ustalaşmak" daha az çaba ve baskı ile mümkün olur. Bu hedefe ulaştığında, ya da en azından hedefe doğru ilerleme kaydettiğinde, bunu başarılmış bir görev olarak düşünün ve bu hedefe ulaşmak için ortaya koyduğu çabayı takdir edin, bol bol cesaretlendirin.

Haberin Devamı

3. Süreci dikkatle gözlemleyin

Çocuğunuza ‘Elinden gelenin en iyisini yaptın mı?’ sorusunu yöneltmek yerine, onunla ‘Bir dahaki sefere daha iyisi olabilmesi için ne yapmak gerekir?’ sohbeti edin. Çocuğunuzun hangi bilgilerini tazelemesi gerekiyor? sorgulayın. Çalışma alışkanlıklarını değerlendirin. Düzenli olarak pratik yaptı mı, ev ödevlerini tamamlıyor mu? Notlarının ötesine bakın ve çocuğunuzun çalışma alışkanlıklarını detaylı olarak değerlendirin. Çalışma alışkanlıklarındaki birkaç küçük değişiklik, sarf edilen çabayı çok daha verimli hale getirebilir.

Çocuğunuz için bir dahaki sefere, okul başarısı ile ilgili kaygısıyla mücadele ederken, “elinden gelenin en iyisini yap”ı önermek yerine; kaygısını azaltmak, özgüvenini güçlendirmek ve geleceğine dair paha biçilmez beceriler geliştirmek için bu yeni adımları kullanmayı düşünün. Sizin bugün ona sunduğunuz yaklaşım, çocuğunuzun gelecek eğitim hayatına temel oluşturacaktır. Yaşamı boyunca başarıyı garantilemek için somut araçlar geliştirecek, sonuca değil sürece odaklanacak ve bu süreçte kendini daha az kaygılı hissedecektir.

Yazarın Tüm Yazıları