Kızlar ve yanlış kararlar

Bu aralar sürekli iş görüşmeleri yapıyorum ve bu vesile ile çok farklı insanlarla tanışıp farklı hayatları görme imkânım da oluyor…

Haberin Devamı

Bu aralar sürekli iş görüşmeleri yapıyorum ve bu vesile ile çok farklı insanlarla tanışıp farklı hayatları görme imkânım da oluyor…

Yaptığım bir iş görüşmesi ise ardında bir sürü soru bıraktı bana ve ben de sizlerle paylaşmak istedim burada…

Orta yaşın üstünde, Boğaziçi Üniversitesi’nin Bilgisayar Programcılığı bölümünü bitirmiş, nerdeyse 25 yıl önce…

Ailesi izin vermediği için mezun olduktan sonra çalışamamış bir kadın bu…

İkna etmek için çok uğraşmış, “Namus” demişler, “Kızsın sen ne gerek var çalışmana, kocan bakar” demişler ve kabul etmemişler. Görücü usulü ile evlendirmişler, derken bir kızları olmuş…

Ve eşi ile kızı doğduktan yıllar yıllar sonra ayrılmışlar. Parasız, pulsuz, evsiz, barksız ve çocuklu bir kadın olarak buluvermiş kendisini…

Mecburen anne evine dönmüş ama hiçbir şey eskisi gibi değilmiş artık...

Annesi ile babası bir emekli maaşı ile geçinmeye çalışırken, iki kişinin daha eklenmesi onları ekonomik olarak çok sarsmış ve üzmüş.

Bir zamanlar “Çalışmak istiyorum” diye ağlarken izin vermeyen aile, “Çalışmalısın, biz size bakamayız” diye baskı yapan bir aile haline gelivermiş ve kadın yıllar yıllar sonra iş aramaya başlamış…

Hiçbir iş tecrübesi bulunmaması ve belli bir yaşın üstünde olması sebebi ile bulduğu iş istediği gibi olamamış maalesef…

Yine de kabul edildiği yerde işe girmiş ve çok çalışmış, kızı için kendisi için...

Ama ekonomik krizde işsizler arasında yerini alıvermiş...

Haberin Devamı

Şimdi diyor ki “Beni evlatlıktan reddetmelerini bile göze alsaydım da, ailemi dinlemeseydim, isteklerim karşısında aileme yenilmeseydim. O zaman benim de, kızımın da hayatı bambaşka olurdu, kimseye muhtaç olmazdık” dolu dolu gözleri ile.

Çok üzücü, içim burkuldu, ne kadar yazık olmuş kadına, kızına ve hayatlarına...

Bu hikayeyi duyunca, pek çok ebeveynin niçin geleceği görmek konusunda, yaşları ve tecrübelerine rağmen bu kadar zayıf olduklarını düşündüm bir an...

Belki de ebeveynlerin, çocuklarının hayatlarını yönetmek yerine, onların yetişkin birer birey olduğunu kabul edip verdikleri kararlara saygı duymaları gerekiyor...

Arzu ben; böyle hikâyelerin, hikâye olarak kalmasını dileyen...

Yazarın Tüm Yazıları