GeriSağlık Yaşla birlikte görülme sıklığı artıyor! Çabuk yoruluyorsanız...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Yaşla birlikte görülme sıklığı artıyor! Çabuk yoruluyorsanız...

Yaşla birlikte görülme sıklığı artıyor! Çabuk yoruluyorsanız...

Fonksiyonları açısından vücut sağlığı için oldukça önemli olan tiroid bezleri, uyku düzeninden kalbe kadar pek çok metabolik aktiviteyi etkiliyor. Eksik veya fazla çalışması da hayat kalitesini düşürebiliyor. Peki tiroid hastalığının belirtileri neler, kimler risk altında? Tiroid hastaları nasıl beslenmeli, bu konuda nelere dikkat etmeli? Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Taşan ve Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, konuyla ilgili merak edilenleri detaylı bir şekilde anlattı.

"Tiroid bezi, vücudumuzun metabolizma hızını belirleyen ve dengeleyen bir endokrin organdır. Tiroid hastalıklarının belirtileri hastalığın çeşidine göre değişmekle birlikte tiroidin az çalışması ya da çok çalışmasına göre değişim gösterir" diyen Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, tiroid hastalığıyla ilgili önemli bilgiler verdi.

Tiroid hastalığının belirtileri nelerdir? En çok kimlerde görülür?

Tiroidin az çalışmasına hipotiroidi denir ve nabızda yavaşlama, halsizlik, yorgunluk, seste kalınlaşma ve kısılma, unutkanlık, kilo artışı, ciltte kuruma, soğuğa tahammülsüzlük, kabızlık, saç ve kaşlarda dökülme, kadınlarda adet düzensizlikleri, uykuya meyil, depresyon, yüz, el ve ayaklarda şişme ile ödem gibi bulgularla kendini gösterebilir. Tiroid fazla çalışıyorsa ki buna da hipertiroidi denir ve çarpıntı, aşırı terleme, iştah artışına rağmen zayıflama, ellerde titreme, sıcağa tahammülsüzlük, saçlarda incelme ve dökülme, ishal, sinirlilik, çabuk yorulma, kan basıncında yükselme, dikkat dağınıklığı, hızlı konuşma ve hızlı hareket etme, kadınlarda adet düzensizlikleri, panik bozukluk, gözlerde öne doğru itilme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bazen tiroid hastalığının ilk bulgusu tiroid bezinin büyümesidir (guatr). Özellikle otoimmün olarak da nitelendirilen bağışıklık sisteminin tiroide aşırı tepkisi ile ortaya çıkan hipotiroidi ve hipertiroidi gibi hastalıklar kadınlarda, erkeklere göre daha sıktır ve yaşla birlikte her iki cinsiyette görülme sıklığı artar.

Tiroid bezinin vücuttaki işlevleri nelerdir?

Tiroid bezi, karbonhidrat, protein, yağ ve şeker metabolizmasını etkiler. Diğer hormonlarla etkileşerek büyüme ve gelişmeyi sağlar. Vücuttaki tüm organ ve hücrelerin düzenli ve dengeli bir şekilde çalışmasını sağlar.

Tiroid hastalığının vücuda ne gibi etkileri olur? Tiroid hastalığı kilo aldırır mı?

Tiroid hastalıkları kilo aldırabilir. Eğer tiroid hormon salgılamasında bir azalma olursa metabolizma yavaşlayacağından enerji yakımı azalır ve fazla enerji yağa dönüşmeye başlar. Vücutta su birikimi ve ödem oluşması da kiloyu arttırır.

Tedavisi için ömür boyu ilaç kullanımı gerekir mi?

Ömür boyu ilaç kullanımını gerektiren tiroid hastalıkları vardır. Sık görülen Haşimato tiroidi (otoimmün tiroid) hastalığında, tüm tiroidin çıkarılması (total tiroidektomi) durumlarında ya da yüksek doz atom (radyoaktif iyot) tedavisinden sonra ömür boyu tiroid hormonu kullanmak gerekir.

Tuz kullanımı tiroid hastalarını nasıl etkiler? İyotlu mu, yoksa iyotsuz tuz mu tercih edilmeli? Bununla ilgili nelere dikkat edilmeli?

İyot eksikliği, tiroid büyümesinin (guatr) en önemli nedenidir. Guatr oluşumu hipotiroidi başta olmak üzere diğer tiroid hastalıklarına zemin hazırlar. İyot tiroid tarafından hormon üretiminde kullanılır. Genel olarak alınan gıdalarla yeterli iyot alınamaz. Bu nedenle de takviye edilmesi gerekir. Süt ve tuza iyot eklenmesi en yaygın kullanılan yöntemlerdendir.

Tanı konulmamış ve tedavi almayan hipotiroidi ve hipertiroidi hastalarında iyot kullanımı bu hastalıkların şiddetini arttırabilir ve önerilmez. Ancak tedavi altında olanlarda iyotsuz tuz kullanma şartı yoktur. Örneğin hipotiroidi tedavisinde kullanılan levotiroksin molekülünde 4 atom iyot zaten vardır. Bu hastalarda iyot kısıtlamasına gerek kalmaz.

Yaşla birlikte görülme sıklığı artıyor Çabuk yoruluyorsanız...

SAĞLIKLI VE DENGELİ BESLENME ÇOK ÖNEMLİ

Hipotiroidi ve hipertriodi durumlarında sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenmenin gerektiğini belirten Özden Örkçü, tiroid hastalarının beslenmede nelere dikkat etmeleri konusunda önemli bilgiler paylaştı.

Hipertiroidi ya da tiroid bezinin fazla çalışması tiroid bezinin gereğinden fazla tiroid hormonu üreterek kan dolaşımına salgılaması ve sonuçta vücudun metabolizmasını hızlandırmasıdır. Çarpıntı, yüksek kalp atış hızı (dakikada 90-100'den fazla vurum), sinirlilik ve çabuk öfkelenme, beslenme değişikliği olmaksızın veya fazla yemeye rağmen kilo kaybı şeklinde belirtilerle kendini gösterir.

Böyle durumlarda sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenmeli, unlu ve şekerli gıdalardan uzak durmalı, çok tatlı meyveleri öğünlerle birlikte bile olsa yememeli, porsiyonuna dikkat etmeli, susama hissini beklemeden günde en az 8-10 bardak su tüketmeliyiz.

Kabızlığı engellemek için...

Öğünlerde pişmiş sebze yemeye özen gösterin, kabızlık olursa sindirim bozulacağı için kabızlığı engellemek için beslenmenizde sebze ve meyve gibi lifli ve posalı besinlere yer verilmeli, ayrıca yabanmersini ve keten tohumu da kabızlıkta kullanılabilen takviye olarak kullanılabilir.

Hareketsiz bir bedenin en önemli desteği düzenli egzersizlerdir. Bu nedenle kilo almak istemiyorsanız mutlaka egzersizlere ve özellikle akşamları yemekten önce yapacağınız yürüyüşlere önem vermelisiniz.

B12 vitamininizi takip edin. Eksik görülürse mutlaka hayvansal ve bitkisel proteinlerden zengin beslenerek yetersizliğini giderin.

Kanda selenyum düzeyinizi ölçtürün, selenyum tiroit yetmezliği olan durumlarda yardımcıdır.

Hangi besinleri tüketmeli? Hangi besinlerden uzak durmalı?

İyot yetersizliğinin aksine, iyoda aşırı maruziyet de tiroid bezine etki ederek tiroid hormon yapımı ve kana salınımında azalmaya neden olabilir.

Hipotiroidili bireylerde bazal metabolizma hızının (BMH) azalmasına bağlı olarak genellikle ağırlık artışı ve obezite gözlenir.

İyot yetersizliği, dünya çapında hipotiroidizmin başlıca nedenidir ve diyete iyot eklenmesi ile ortadan kaldırılabilir. Dünya genelinde pek çok ülkedeki iyot yetersizliği tuzun iyotlanması ile çözülmektedir.

Yapılan çalışmalarda, hipotiroidizmi bulunan bireylerde serum selenyum düzeyinin sağlıklı bireylere göre daha düşük olduğu bulunmuştur. Selenyumdan içeren besinler genellikle deniz ürünleri, et, tam tahıllar ve bazı yağlı tohumlar olmakla birlikte; zengin iyot içerikleri nedeniyle deniz ürünleri tüketimi konusunda dikkatli olunmalıdır.

Çölyak hastalığı, kronik inflamasyon ve bağırsaklarda villus yapısında bozulmayla immün bir hastalıktır. Buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahılların tüketimi ile belirti vermeye başlayan çölyak, sıklıkla otoimmün hastalıklarla ilişkilendiriliyor. Çölyak hastalarında, tiroid hormonun bozukluğu ve hipotiroidi görülme sıklığının daha yüksek olduğu gösterildi.

Tiroid hormonu için zararlı ve yararlı besinler nelerdir?

- Kerevizin, hipertiroidinin dengelenmesinde bu besinin faydalı olabileceği biliniyor. Antioksidan etkileri bulunan kereviz, antioksidanlar ve flavonoidler açısından zengin aromatik tıbbi bir bitkidir.

- Sarımsağın geleneksel tıpta yüzyıllardan beri kalp damar hastalıklarında etkin olarak kullanıldığı ve kan basıncını düzenleyici, kan şekeri ve kolesterolü düşürücü, bakteriyel, viral, mantar ve paraziter enfeksiyonlara karşı etkili, immun sistemi güçlendirici, antitümör ve antioksidan özelliği olan bir tıbbi bitki olduğunu belirtmekte fayda var. Hipertiroidinin düzenlenmesinde beslenmenizde yer verilmesi öneriliyor.

- Dereotu taze veya kurutulmuş yaprakları baharat olarak da kullanılan tıbbi bir bitki olup antioksidan, antidiyabetik ve antikanser özelliklerine sahiptir. Ayrıca ağız kokusu, mide ve sindirim sistemi rahatsızlıklarında da kullanılabiliyor. Bununla birlikte, tiroid hastalıklarında kullanımı ve etkinliği konusundaki çalışmalar henüz yeterli düzeyde değil.

- Maydanoz geleneksel tıpta hipertansiyon, diyabet, gastrointestinal sistem, üriner sistem, kardiyak ve çeşitli cilt hastalıklarında kullanıldığı gibi tiroid hormon bozukluğunda düzenleyici potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz.

- Ülkemizin her bölgesinde yetişen ceviz yaprakları, meyveleri, meyvelerinden elde edilen yağı, yeşil dış kabuğu ve kıkırdak dokusu ishal, sinüzit, mide ağrısı, artrit, astım, egzama ve cilt hastalıkları gibi rahatsızlıklarda ve ayrıca anoreksi, tiroid metabolizması bozuklukları, kanser gibi çeşitli endokrin hastalıklar için de geleneksel tıpta yaygın şekilde kullanılıyor.

- İyot eksikliğine bağlı gelişen hipotiroidizmde cevizin, hem koruyucu hem de tedavi amaçlı olarak kullanımını önerebiliriz.

- B1 vitamini tiroit hormonlarını azalttığı için B1 vitamin içeriği yüksek olan kepek, pirinç, mısır, çavdar gibi yiyeceklerden uzak durmaya çalışın.

- Birçok besinde guatrojen bulunur. Özellikle tiroid problemleri yaşayan kişiler bu besinleri tüketmemeye özen göstermelidirler. Çin lahanası, karnabahar, brokoli, kara lahana, brüksel lahanası, turp, lahana, ıspanak, şalgam, mısır, şeftali, yer fıstığı, armut, çam fıstığı, çilek, tatlı patates, badem, böğürtlen, soya sütü, tofu ve soya fasulyesini guatrojen içeren besinlere örnek olarak gösterebilirz.

False