GeriKanuni Hak Ve Yasalar Yargıtay’a göre boşanma nedenleri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Yargıtay’a göre boşanma nedenleri

Yargıtay’a göre boşanma nedenleri

Hangi durumlar boşanma nedeni olarak kabul edilir?

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun ikinci kitabında aile hukuki kuralları düzenlenmiş olup kanun, 160. maddeden başlayacak şekilde boşanmanın hem özel hem genel nedenlerini maddeler halinde saymış ise de esasen her bir boşanma nedeni mahkeme ve yüksek Yargıtay kararları ışığında somutlaşmaktadır.

Zina

Türk Medeni Kanunu ilk özel boşanma nedeni olarak zinayı tanımlamıştır. Buna göre evlilik birliği devam ederken eşlerden biri eşi dışındaki bir başka kişi ile cinsel birliktelik yaşarsa bu tek başına boşanma nedenidir, karşı taraf kusurlu kabul edilir. Bu ilişkinin uzun veya kısa süreli olması fark etmez, zina için birliktelik yeterlidir. Şunu da belirtmek gerekir ki açılmış ancak mahkemece boşanmaya karar verilmediğinden eşlerin bir araya gelmediği hallerde de bu kural geçerlidir. Kanunen boşanmadıkça, eşler bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişki kuramaz, boşanmadıkça sadakat yükümlülüğü devam eder, kusurlu olmayan diğer eş dava açarsa zina yapan tazminat ödemek zorunda kalır. Affeden eş bu davayı açamaz.

Zinanın öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde ve herhalde zinanın başlangıcından itibaren 5 yıl içinde bu sebebe dayalı olarak dava açılmaz ise artık zina nedenine dayalı dava açılamaz. Yine evli biri ile birlikte olan 3. kişiye karşı da manevi tazminat davası açılması mümkün olabilmektedir.

Hayata kast, pek fena veya onur kırıcı davranış

İkinci özel boşanma nedeni hayata kast, pek fena muamele ve onur kırıcı davranışta bulunulması nedeniyle açılan davadır. Davaya hakkı olan karı veya kocanın sebebi öğrenmesinden itibaren 6 ay ve herhalde olayın üzerinden beş sene geçmesiyle dava hakkı düşer. Cana kast, öldürmek için yapılan kasti hareketlerdir. Eylemin eşe karşı olması gerekir. Pek fena muamele, cana kast dışında kalan her türlü acı verici söz davranışı kapsamaktadır. Fiili bir davranış olduğu kadar haysiyete tecavüz niteliğindeki sözler, evlilik içi tecavüz, gece sokağa atmak, aç bırakmak, zulmetmek bu madde kapsamında değerlendirilecek boşanma nedenleridir. Burada da af varsa bu nedene dayalı dava açılamaz.

Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

Üçüncü özel boşanma nedeni suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası hakkıdır. Karı kocadan her biri diğeri için küçük düşürücü, toplum içinde rencide edici suç işlerse ve bu hal diğer eş için evliliğin sürdürülmesini çekilmez hale getirirse her zaman bu dava açılabilir. Haysiyetsiz hayat sürmenin boşanma nedeni olması için de bu davranışın sürekli olması (ayyaşlık, çocuk veya kadın satmak, hırsızlık, sapık olarak nitelendirilecek ilişkilerde ve yaşam biçimde bulunmak) sayılmıştır. Ancak bu şekilde yaşayan eş, akıl hastası ise bu halden dava açılmaz, akıl hastalığı nedeninden dava açılır.

Terk nedeniyle boşanma

Dördüncü özel boşanma nedeni terk nedeniyle boşanma davasıdır. Eşlerden biri evlilik birliğinden doğan yükümlükleri yerine getirmemek için diğerini terk etmeli veya haklı sebep olmadan konuta dönmemelidir. Yine bu terkin 6 ay sürmüş olması gerekmektedir. Terkin üzerinden 4 ay geçtikten sonra aile mahkemesine başvurularak, terk eden eşe mahkeme kararıyla eve dön ihtarı, eve dönmesi için adreste teslim edilecek yol parası ve konutun anahtarının nerede olduğu bildirilir. Bunlar açılan davada mahkemece belirlenir. İhtarın tebliğinden itibaren 2 ay geçtikten sonra terke dayalı dava açılabilir. Ancak hem terke dayalı dava açıp hem de dilekçenizde terk eden eşin diğer kusurlarını sayıp ‘evlilik yürütülemeyecek biriydi zaten’ denilirse, mahkeme terk ihtarınızı samimi bulmaz ve terk nedeniyle açılan davanın reddine karar verir. Yine terk eden eş eve dönerse ancak bir süre sonra yine sorunlar yaşanırsa, daha önce terk edilen ancak eve dön ihtarı gönderen eş önceki kusurları gerekçe yapamaz çünkü terkten önce yaşananları affetmiştir.

Akıl hastalığı

Bir diğer özel boşanma nedeni akıl hastalığıdır. Eşlerden biri akıl hastası ise ve iyileşmeyeceği resmi sağlık kurul raporu ile ispat edilirse, mahkeme artık diğer eş için evliliği sürdürmek zorunda olmadığına ve tarafların boşanmalarına karar verir. Ancak akıl hastalığı kusur olmadığı için akıl hastası eş aleyhine tazminata karar verilemez. Sara hastalığı akıl hastalığı değildir. Yargıtay bu halde açılan davayı reddetmektedir. Yine akıl hastalığı tedavi edilebilir nitelikte ise boşanma davası reddedilir.

Bunlar kanunda sayılan özel boşanma nedenlerdir. Bunun dışındaki tüm boşanma hallerinde dayanacağımız madde "evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması ve evliliği sürdürmenin diğer eş açısından artık beklenemez bir hal olduğu ve yine evlilik birliğinin sürmesinde bir fayda kalmadığı" hali, genel boşanma nedeni olan TMK madde 166/1’den dava açılacaktır. Burada nelerin boşanma nedeni olacağı tek tek sayılmamıştır. Aynı neden birinde boşanma sebebi olabiliyorken bir diğer olaydaki nüanslar nedeniyle boşanma sebebi olarak kabul edilmeme durumu bulunmaktadır. Burada ispat edilmesi gereken husus izah olunan maddi vakıaların yaşandığı, bu vakıaların da karşı tarafın kusurundan meydana geldiğinin kanıtlanması gerekir. Dava açan eş de kusurlu olabilir ancak karşı tarafın hiç kusuru yok ise kusurlu olduğunu ispat edemezseniz açılan davanız reddedilir. Çünkü "kimse kendi kusuruna dayanarak hak talep edemez" ilkesi temel bir hukuk prensibidir.

Genel boşanma nedenleri nelerdir?

Fiziksel şiddet: Dövmek, zorla cinsel ilişki kurmak istemek, zorla fantezilerini gerçekleştirmek istemek, itmek, tükürmek.
Sözel şiddet: Küfretmek, hakaret etmek, aşağılamak, bağırmak.

Ekonomik şiddet: Para vermemek, maaşını elinden almak, gelirini gizlemek, evin diğer fertlerinin daha kötü yaşamasına bilerek neden olmak.

Psikolojik şiddet: Çocukları göstermemekle ve ailesiyle görüştürmemekle tehdit etmek, bildiklerini herkese anlatarak rezil edeceğini söylemek, boşanırsa baba evine dönemeyeceği, gidecek yeri olmayacağı, sokakta kalacağı gibi sözler söylemek.

Bunların her bir her hali boşanma nedenidir ve ağır kusurlu davranış olarak kabul edilir. Eşin dedikodusunu yapmak toplam içinde küçük düşürücü sözler söylemek, cinsiyeti ve cinselliği hakkında konuşmalar yapmak, evlilik içinde kalması gereken mahremiyetin dışarıda sohbet konusu yapılması, eşin özel eşyalarının karıştırılması, şüphe nedeniyle gerçek olmayan kıskançlık, maillerin, telefonun sürekli karıştırılması, iş arkadaşlarına eşine denetler şekilde telefonlar edilmesi, evlilikten bıktığı, bu evliliği yapmakta hata ettiği şeklinde diğer eş ve 3. kişilere sözler söylenmesi, olağan saatler dışında yapılan ve devamlılık arz eden telefon görüşmeleri, evli birine yakışmayacak şekilde güven sarsıcı davranışlarda bulunulması, mahkemelerce boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir.

Ağız kokusu, cinsel birliktelik kurulamaması, geceleri horlama, ağır ter kokusu, ayak kokusu vb. hallerin boşanma nedeni olabilmesi için ise öncelikle bu sorunu bulunan eşin tedaviye yönlendirilmesi gerekir. Bu sorunu yaşayan eş doktora gitmez veya gidip tedavi edilemezse açılan dava kabul edilir.

Her sosyal ilişkide olduğu gibi evlilik kurumunda da saygının ve empatinin korunması, karşıdakinin de bir insan olduğunun asla unutulmaması gerekir. Bir ilişki sürdürülemeyecek hale gelmişse bitirmenin dahi iletişim ve samimiyetle çözüleceğinin unutulmaması önemlidir.

Avukat Birgül Sönmez Şimşek

False