Güncelleme Tarihi:
Peki, neden bu kadar bulaşıcı?
Vaka sayıları neden bu kadar arttı?
Ülkemizde durum ne?
Bu virüsin diğer virüslerden farkı ne?
Norovirüs olduğumuzu nasıl anlarız?
Nasıl korunacağız?
Son günlerde yayımlanan yeni veriler İngiltere başta olmak üzere Avrupa’nın genelinde vaka sayılarının iki haftada neredeyse beşte bir oranında arttığını gösteriyor. Bu durum, İngiltere ve Galler'deki Covid öncesi seviyelerin iki katından fazla bir artışı işaret ediyor.
Uzmanlar daha fazla artışın, halihazırda grip dalgasıyla mücadele eden sağlık hizmetleri üzerinde ekstra baskı yaratmasından endişe ediyor.
Norovirüs, genellikle enfekte olmuş biriyle yakın temas yoluyla, yüzeylere veya nesnelere dokunarak veya enfekte olmuş birinin dokunduğu yiyecekleri yiyerek bulaşıyor.
KIYAFETLERİNİZİ YÜKSEK ISIDA YIKAYIN
İngiliz sağlık yetkilileri halihazırda bulaşmaya karşı korunmak için sadece el dezenfektanlarına güvenilmemesini tavsiye ediyor çünkü alkol bu virüsü öldürmüyor. Bunun yerine, suyun virüsün etrafındaki protein kılıfının parçalanmasına yardımcı olması ve onu zararsız hale getirmesi nedeniyle, ilk savunma olarak el yıkama öneriliyor.
Uzmanlar, ayrıca bu virüsün yayılmasını durdurmak için insanları kıyafetlerini yüksek ısı ayarında yıkama ve kurutmasını tavsiye ediyor.
Mikrobiyolog ve yazar Jason Tetro HuffPost'a verdiği demeçte 'Giysileriniz gözeneklidir, bu nedenle giysilerinizle temas eden her şey onlara yapışır. Norovirüs hemen hemen her koşulda bir ay boyunca hayatta kalabilir.” dedi.
AYDA BİR MAKİNENİZİ ÇAMAŞIR SUYU İLE TEMİZLEYİN
Özellikle lipaz adı verilen enzimleri içeren deterjanlar norovirüs bakterilerini öldürmeye yardımcı oluyor. Dr. Tetro, “Sıcak, mikroplara karşı en iyi dostunuzdur. Enzimler mikropları parçalayacaktır.” dedi ve çamaşır makinesinin tamburunu temizlemek için ayda bir kez çamaşır suyu ekleyip sıcak su ile boş olarak çalıştırılmasını tavsiye etti.
Minnesota Üniversitesi uzmanları, norovirüslü birinin dokunduğu yüzeyleri temizlemenin 'virüsü ortadan kaldırmak ve yok etmek için kritik bir yol olduğunu söylüyor. Eğer bir kişi halıya kusmuşsa, patojenlerin havaya karışmasına ve yayılmasını önlemek için buharlı temizlikten önce etkilenen bölgeye karbonat uygulanması veya norovirüse karşı etkili antimikrobiyal ürünlerle dezenfekte edilmesi gerekir.
Geçen hafta açıklanan Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) verilerine göre, İngiltere'de geçen hafta her gün 528 hasta; ishal, kusma veya norovirüs benzeri semptomları olan hastalarla doldu. Bu rakam bir önceki hafta 723 iken, geçen yılın aynı dönemine (377) ve 2022'ye (338) kıyasla %40 daha yüksektir. Ancak ülke genelindeki gerçek vaka sayıları daha da yüksek olabilir. Bunun nedeni, rakamların sadece pozitif laboratuvar raporlarına ve NHS hastanelerinin şüpheli ve doğrulanmış norovirüs salgınlarını bildirmesine dayanmasıdır.
Kaynak: Daily MailHERKESİN HASTANEYE GİTMESİ GEREKMEZ
Norovirüs ile enfekte olanların çoğu mide bulantısı, ishal ve kusma gibi semptomlar yaşar ve evde iyileşir ancak norovirüs hastaneler üzerinde baskı yaratabilir çünkü enfekte hastaların tek kişilik odalarda izole edilmesi veya yayılmayı kontrol altına almak için servislerin yeni hastalara kapatılması gerekir.
Norovirüs enfeksiyonu olan herkesin doktora gitmesi gerekmiyor. Çoğu durumda kendiliğinden iyileşebiliyor. Dinlenmek ve bol sıvı almak, iyileşmeye yardımcı olmak için sağlık görevlileri tarafından sıklıkla tavsiye edilir. Ayrıca ishali daha da kötüleştirebileceğinden, ebeveynlerin norovirüslü çocuklara gazlı içecekler veya meyve suyu vermekten kaçınmaları gerekir. Birçok hasta doktorlardan antibiyotik de istiyor ancak antibiyotikler virüslere karşı etkisizdir. Bununla birlikte, özellikle şiddetli kusma ve ishali olan hastaların doktora danışarak ilaç olması gerekebilir.
YILDA 200 BİN ÖLÜME NEDEN OLUYOR
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Profesör Dr. Yasemin Ersoy, norovirusün dünya genelinde en yaygın görülen akut ishal nedeni olduğunu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bildirilen verilere göre yılda tahminen 685 milyon vaka görüldüğünü, bunların 200 milyonunun 5 yaş altı çocuklar olduğunu ve gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere yılda yaklaşık olarak 200 bin ölüme neden olduğunu söyledi.
Profesör Dr. Yasemin Ersoy, norovirüs belirtilerini ve virüslere bağlı diğer hastalıklardan farklarını ise şu sözlerle anlattı:
“En sık bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Genellikle semptomlar ani olarak başlar. Bazen tabloya hafif ateş, titreme, baş ağrısı eklenebilir. Norovirüsün alınmasından şikayetlerin ortaya çıkışına kadar geçen süre yani kuluçka süresi 12-48 saattir. Hastalık genellikle hafiftir, 1-3 gün devam eder. Bağışıklığı zayıflamış kişilerde daha uzun haftalarca sürebilir. Şiddetli ishal ve kusma vücutta ciddi sıvı kaybına neden olur, özellikle küçük çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar için tehlikeli olabilir.”
DONMAYA VE 60 DERECEYE KADAR SICAĞA DAYANIKLI
Profesör Dr. Yasemin Ersoy, norovirüsün diğer viral hastalıklardan farkının birçok bulaş yolunun bir arada olması, kolay bulaşması, dış ortamlara nispeten dirençli olması, bir ayrıca dışkı ile atılımının diğer virüslere göre daha uzun sürdüğünü söyledi. “Mide gribi” de denen bu hastalığın gripten yani influenzadan farklı bir virüs olduğuna dikkat çeken Ersoy, bu virüsün üst solunum yolunu değil sindirim sistemini tuttuğunu, kış aylarında biraz daha yaygın görüldüğünü, virüsün donmaya, 60 derece kadar sıcaklıklara dayanıklı olduğunu yüzeylerde uzunca bir süre kalabildiğini sözlerine ekledi.
KESİNLİKLE ANTİBİYOTİK KULLANILMAMALI
Teşhisin öncelikle klinik şüphe ile başladığını, bulantı, kusma, ishal, vakalarında bulaş zincirine ilişkin verilerin de olmasıyla akla geldiğini söyleyen Ersoy, norovirüsün teşhisi ve tedavisi için yapılanları anlattı:
“İlk sırada dışkı incelemesi yapılmalıdır. Tanı genellikler serolojik testler ile yani virüse ait antijen dediğimiz yapıların gösterilmesi ile veya moleküler yöntemler ile konabilir. Bunlar dışkıdan çalışılan testlerdir. Rutinde kullanılan kan testleri mevcut değildir.”
Norovirüs ishalinde öncelikle kaybedilen sıvının ve elektrolitlerin yerine konmasının esas olduğunu, ağızdan yeterli sıvı alınamaması durumunda damardan sıvı ve diğer takviyelerin verilmesinin gerekli olduğunu söyleyen Ersoy, kullanılan direkt etkili bir antiviral ilacın olmadığını, antibiyotiklerin ise norovirüs tedavisinde kesinlikle kullanılmamasını, antibiyotik ilişkili ishale de neden olma riski sebebiyle hastalığı daha da kötüleştirebileceğini sözlerine ekledi.
VAKALAR NEDEN BU KADAR ARTTI?
Prof. Dr. Yasemin Ersoy, norovirüs vakalarının neden arttığını konuşabilmek için öncelikle bulaş yollarını gözden geçirmek gerektiğini söyledi ve virüs bulaş kaynakları hakkında şunları söyledi:
“İlk sırada dışkı ile atılan virüsün eller, çevresel yüzeyler ve gıdalar yoluyla ağızdan alınması ile gerçekleşir. Salgınların çoğu virüs ile enfekte olmuş kişilerden direkt bulaş ile gerçekleşir. Gıdalar, su ve kirlenmiş yüzeylerden de bulaş meydana gelebilir.
Dışkı bulaşı meydana gelmiş gıdaların tüketilmesi ve kirli eller önemli rol oynar. Gıdaların kirlenmesi ile veya suların kirlenmesi ile özellikle salgınlar ortaya çıkabilir. Amerika’da gıda kaynaklı salgınların %50’sinin norovirus olduğu bildirilmektedir. Yiyecek üretimi sırasında norovirüsün kaynağı çoğunlukla enfekte olmuş çalışanlardır.
Çalışanların çıplak elle yenmeye hazır gıdaya (çiğ meyve, sebze veya pişmiş gıdaya) temas etmeleri yoluyla bulaş meydana gelebilir. Bazen de istiridye gibi bazı ürünler kaynağında veya çiftlikte bu virüs ile kirlenmiş olabilir. Meyve ve sebzelere de kirli sular ile virüs bulaşı meydan gelebilir.”
Ersoy, kusmanın yüksek oranda virüs içerebildiğini, havaya küçük partiküller şeklinde saçılabildiğini, bu havaya karışan parçacıkların insanların ağzına veya yüzeylere yapışarak indirekt yolla insanlara yayılabildiğini belirtti ve ekledi:
“Salgınlara sıklıkla birçok bulaş yolu bir arada görülür, virüse karşı bağışıklık oluşsa da birkaç ay sürer ve birçok alt tip olduğu için tekrar norovirüs enfeksiyonu geçirilebilir. Bazen genetik faktörlerde önemli olabilmektedir.”
Ülkemizde 2008 yılında Aksaray’da yaşanan salgın, Sağlık Bakanlığı tarafından da doğrulanmış Türkiye’deki ilk norovirüs salgınıdır. Bu salgın ilk önce bir okulda 25 öğrencinin hastalanması ile başlayan ve 3 haftada 13.800 kişiye ulaşan bir salgın yaşana dönüşmüştü. İshal vakalarının %8,9’unda norovirüs ilişkili olduğu saptandı. Komşu illerde de olguların olduğu tespit edildi. O dönemde salgın araştırması başlatılmış ancak su numunelerinden gösterilememişti.
Sonraki dönemlerde de ülkemizde zaman zaman norovirüs salgınları saptandı. Profesör Dr. Yasemin Ersoy, son dönemde önceki yıllara göre anlamlı bir artış gözlendiğini, tanı tekniklerinin gelişmesinin ve daha ulaşılabilir olmasının da norovirus vaka sayılarının artmasında önemli katkısı olduğunu belirtti. Özellikle kış aylarında sıklığı artan norovirüs ishallerinin tüm yıl içerisinde de ülkemizde yaygın olarak görüldüğünü sözlerine ekleyen Ersoy, ülkemizde viral ishal etkenleri arasında çoğunlukla ilk sırada norovirüsün olduğunun altını çizdi.
Ersoy, virüsün dışkıyla ve kusma ile atıldığını, İlk 24-28 saatte en yüksek ancak 4 hafta kadar dışkıyla atılmaya devam etmesi ve kusma ile havaya saçılarak da bulaşın meydana gelmesinin, az sayıda (18-100) virüsün bile enfeksiyona neden olma kabiliyetinin olmasının, yüzeylerde uzun kalmasının bulaşıcılığı artıran sebepler arasında olduğunu belirtti.
YENİ BİR SALGINA NEDEN OLUR MU?
Ersoy, zaman zaman dünyanın çeşitli yerlerinde norovirüs salgınlarının olabildiğini ancak COVİD-19 gibi bir salgına dönüşmesinin beklenen bir etken olmadığını, DSÖ’nün norovirüs ile ilgili bir salgın uyarısının olmadığını söyledi.
Hastalığın yayılmasını engellemek için neler yapabiliriz?
Prof. Dr. Yasemin Ersoy, bu konuda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
1- Su ve sabun ile ellerin doğru şekilde en az 20 saniye yıkanması en kritik noktadır. Elleri ıslak mendil ile temizlemek veya dezenfekte etmek yeterli olmayabilir.
2- Özellikle tuvaletten sonra ve yemek hazırlamadan önce, yemek yemeden önce çok önemlidir.
3- Mümkün olduğunca hasta kişilerin diğerleriyle temasının önlenmelidir
4- Ortak kullanım alanlarının temiz tutulması ve dezenfeksiyonu, özellikle kusma sonrası, virüslere etkili bir dezenfektan ile temizlenmesi önerilir.
5- Kusma sonrası aerosol oluşacağı için bulaşa dikkat etmek, temizlik sırasında maske takılması ve tek kullanımlık eldiven kullanılması gereklidir.
6- İshal kusma gibi şikâyeti olanların en az 48 saat yiyecek hazırlama alanlarından uzak tutulmaları gerekir.
7- Kirlenmiş giysiler veya tekstil ürünleri mümkün olduğunca uzun yıkamada ve yüksek sıcaklıkta yıkanması önerilir.
AĞIR TABLOLARA VE ÖLÜME NEDEN OLABİLİR
Ersoy, norovirüsün özellikle küçük çocuklarda, yaşlılarda, bağışıklığı zayıflamış olanlarda daha ciddi seyredebileceğini; hastanelerde, okullarda, bakım evlerinde hızlı yayılım gösterebildiğini, buralarda çoğunlukla kişiler arası yakın temas ile bulaştığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Hastalık tablosunda ishal ve kusmanın 1-2 günden uzun sürdüğü vakalarda sıvı kaybına bağlı ciddi durumlar ortaya çıkabilir. Özellikle yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, gerekli sıvı ve elektrolitlerin zamanında verilmediği hastalarda ağır tablolara ve ölüme kadar götürebilir."
TUVALETTEN BİRKAÇ METRE UZAKLAŞMADAN GERİ KOŞUYORDUM
Pratisyen Dr. Ellie Cannon'un Daily Mail’de yayınlanan köşe yazısına yanıt olarak okuyucular, bu yazıdan nasıl etkilendiklerini anlatan cevaplar yazdılar.
Eski IT danışmanı, norovirüsün birdenbire ortaya çıktığını, tuvaletten birkaç metreden fazla uzaklaşamadan tekrar geri koşmak zorunda kaldığını söyledi.
69 yaşındaki bir kadın torununa bakıcılık yaptıktan sonra agresif ishal ve hastalıktan nasıl mustarip olduğunu anlattı.
Bir diğeri ise 29 yaşındaki oğlunun virüs tarafından nasıl yatağa düşürüldüğünü anlattı.
73 yaşındaki Paul Pardon, tatilden döndükten sonra bu virüse yakalandığını, bu durumun günlerce sürdüğünü, bu süre zarfında hiçbir şey yiyemediğini, ayrıca korkunç bir şekilde ateşi çıktığını ve sürekli titrediğini anlattı.