GeriOyun Ve Aktiviteler Tüm vaktini evde geçirenler için ailece oynanabilecek oyunlar
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Tüm vaktini evde geçirenler için ailece oynanabilecek oyunlar

Tüm vaktini evde geçirenler için ailece oynanabilecek oyunlar

Koronavirüsü salgını nedeniyle evinde çocuklarıyla hem eğlenceli hem de öğretici oyunlar oynamak isteyen ebeveynlere Çocuk Gelişimi Eğitimi Uzmanı ve Ebeveyn Danışmanı Elif İpek, yaş grubuna göre önerilerde bulundu.

Koronavirüs salgını nedeniyle ile evlerimizdeyiz… Evimizde, güvenli ortamlarımızda, sevdiklerimiz ile birlikteyiz. Oyun oynamak için ise çok şeye, dışardan malzemelere, pahalı oyuncaklara ihtiyacımız olmadığını unutmayalım. Ne de olsa; yaratıcılık yokluktan doğar…

Oyun sırasında lütfen çocuğunuza oyun oynatmayın, birlikte oyun oynayın. Siz de zevk alırsanız, yaptığınız şeye yüzeysel değil, derinlemesine bakarsanız, tek yönüyle değil çok yönlü ile ele alırsanız çocuğunuz ile paha biçilmez zamanlar yaşar, gerçek paylaşımlarda bulunursunuz.

Mesela sadece bir yumurta ile onlarca etkinlik yapabilirsiniz…

Bebeğiniz var ise; haşlanmış ve ılınmış yumurtayı en güçlü beden alanlarından biri olan avucuna verin. Isısını, ovalliğini, sertliğini, ağırlığını dikkatle inceler. Aynı uyarana sürekli aynı şekilde maruz kalırsak artık ona karşı duyarsızlaşırız. Kolumuzdaki saatin sesini duymamaya başlamak gibi. Bu nedenle yumurtayı bebeğinizin elinden alın ve yeniden verin, diğer eline verin. Ağzı ile bakmasına izin verin. O keşfederken ona ortak olmak, verdiği tepkileri takip etmek, beyninde oluşan yeni bağlantıların ışığını gözlerinde görmek de sizin keşfiniz olsun.

Erken çocukluk döneminde çocuğunuz var ise; yumurtaları tokuşturun! Sesi, çarpışmanın hızı, kuvveti, kokusunun yayılması… Alttaki yumurta mı çatladı, üstteki mi, dikkatini çekebilirsiniz (çünküsünü konuşmak erken olacaktır). Her şeyi birlikte keşfedebilir, tekrar tekrar taklidini yapabilirsiniz. Böylece aynı durumu farklı şekillerde yorumlar, belleğine kaydeder, gerektiğinde hatırlar. Taklit becerileri gelişir. Taklit becerileri kendi özgün tarzını oluşturmasından önceki basamaktır. Bu deneyimi paylaşmak, size de hayatın küçük sürprizler ve detaylar bütünü olduğunu hatırlatsın.

Çocuğunuz okul öncesi dönem yaşlarında ise; önce haşlayacağınız yumurta sayısı kadar yumurtalığı, üzerine 1’den başlayarak rakamlar yazıp sıralamasını isteyin. Aynı kapta haşlanan yumurtaları pişme derecesini değiştirecek kadar farklı zamanlarda sudan çıkarın. İlk çıkarttığınız yumurtayı 1 numaralı yumurtalığa ve diğerlerini de sırayla, dikkatlice kırın. Neden farklı göründüklerini, farklı kıvamlarda olduklarını ve neden farklı lezzetlerde olduklarını birlikte düşünün, tartışın. Dikkatinizi çekerim; öğretin demiyorum. Ama ben öğretmek istiyorum derseniz; kıvam ne demek, hangi kıvama hangi ismin verildiğini öğretebilirsiniz. Bazı şeyler için ortam hazırlayacağız, kendileri deneyimleyerek öğrenecekler, bazı şeyleri de biz öğreteceğiz. Kendi fikir yürütme sürecini sizinle paylaşırken, nasıl bağlantılar kurduğunu izlemek de, sizin keyfiniz olsun.

Çocuğunuz 6-8 yaşlarındaysa; yumurtanın kabuğunu kırmadan yiyeceğinizi ve sonra ondan bir kukla yapacağınızı söyleyin. Bu süreçte kabuğu kırmamak için sarf ettiğiniz çabayı paylaşın ve onun çabasını da övün. Nasıl başardığını sorun. Kuklalarınız ile oynarken; kuklanızla kuklasından kendini tanıtmasını isteyin, çocuğunuzun nasıl karakterler çizdiğini dikkatle dinleyin. Bunlar çocuğunuzun sosyal algısına dair ipuçları. Ayrıca; günlük yaşamda karşılaşabileceği çeşitli sorunları oyun içinde yaratın. Örneğin; bir arkadaşının ısrarlı bir davranışı olabilir. Bu problem durum karşısında ne yapıyor, ne hissediyor izleyin. Daha sonra bunlar ile ilgili konuşup tartışabilir, duygular ve duygusal tepkilere dair beyin fırtınası yapabilirsiniz.

Çocuğunuz 9-11 yaşlarında ise; ‘tavuk mu yumurtadan çıktı, yumurta mı tavuktan?’ diye sorun bakalım… İşin felsefesinden ilerlerseniz; bazı oluşların başka oluşlara yol açtığını konuşur, yaşantınızda karşılaştıklarınızı bu yönde değerlendirir, emek vermek, sabretmek, beklemek, durum değerlendirmek, vazgeçmek, kontrolümüz dışında gelişen durumlar ve daha fazlası gibi pek çok kavram hakkında konuşabilirsiniz. İsterseniz konuyu insanlık tarihine doğru sürükleyin, isterseniz biyolojiye, isterseniz insanın ekosisteme nasıl da zarar verebilir olduğuna… Yalnız, aman nasihate kaçmayın. Nasihat belki size bir çocuk karşısındaki bilgeliğinizi hissettirebilir ama emin olun kendi varoluş mücadelesini veren ve bilme yolunda ilerleyen çocuğunuzun tüm keyfi kaçacaktır.

Çocuğunuz 11 yaşın üzerinde ise; yumurtanın civcive nasıl dönüştüğünü araştırabilirsiniz, canlıların üreme biçimlerini karşılaştırabilirsiniz, yavrularını inceleyebilirsiniz, yumurta kabuklarının yapısını araştırıp yumurta kabuğunun toprağı besleyip beslemediğini anlayabileceğiniz bir dizi deney yapabilirsiniz, yumurtanın besin öğeleri ile ilgili araştırma yapıp, bedenimizde nasıl kullanıldığını konuşabilirsiniz, insanların gereksiz tüketiminin ekosisteme verdiği zararı konuşabilir ve bununla ilgili gerek bireysel gerekse çevresel hangi önlemler alınabileceğini konuşabilirsiniz.

False