Güncelleme Tarihi:
Taşıyıcı annelik nedir?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Pınar Kadiroğulları: Taşıyıcı annelik terimi oldukça sık duyduğumuz ancak tam olarak ne olduğunu sürekli sorguladığımız bir terimdir. Birçok kişi halen taşıyıcı annelik nedir? sorunun cevabını bilmemektedir. Karışık bir uygulama gibi görünen aslında bilgi sahibi oldukça anlaşılması kolay olan bir süreçtir. İlk olarak 1986 yılında ABD'de uygulanmıştır. Kabaca; taşıyıcı annelik, bir başka annenin doğumu yaptıktan sonra çocuğu genetik ebeveynlerine teslim etmesine denir.
Taşıyıcı annelik yöntemi nasıl bir süreçtir?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Pınar Kadiroğulları: Çiftlerin yumurta ve sperm hücreleri ile laboratuvar ortamında döllenmiş olan embriyolarının, annenin hamilelik için uygun bir rahme sahip olmaması ya da rahminin bulunmaması durumlarında, bir başka kadına transferidir. Ebeveynlerin genetik özelliklerini taşıyan embriyo, taşıyıcı anneye transplante edilir. Bebek, sperm ve yumurtası kullanılan çiftin genlerini taşır. Başka bir çiftin bebeğini taşıyan kadına da taşıyıcı anne denilmektedir.
Bu yöntemi tercih eden çiftler, ilk olarak Tüp Bebek tedavisi olurlar. Bu, sürecin oldukça önemli bir parçasıdır ve tedavi süresince tedavinin başarılı olmasında hayati bir rol üstlenir. Taşıyıcı annelik için hazır olmak bir süre gerektirmektedir ve tamamen sürece dahil olan üç kişinin durumuna bağlıdır: anne, baba ve taşıyıcı. Bir kadının adet döneminin 2. ya da 3. gününde başlayan ve 10-12 gün süren yumurta uyarım programının başlangıcında, oosit alımı gerçekleştirilir. Ardından yumurtaların sperm ile döllenmesi işlemine geçilir. Embriyonun gelişimi gözlemlenir ve çiftin embriyoları en uygun günde taşıyıcı anneye transfer edilir.
Ülkemizde taşıyıcı anne olmak yasa dışı ancak pek çok çift çocuk sahibi olmak için yasal olan ülkeleri tercih ediyor. Bu ülkelerde nasıl bir prosedür uygulanıyor?
Avukat Bilal Çelik: Ülkemizde taşıyıcı annelik yasaklanmış olsa da yurt dışında başta Kıbrıs olmak üzere, Gürcistan, Amerika ve Hindistan gibi ülkelerde sağlık turizmi başlığı altında taşıyıcı annelik işlemleri gerçekleştirilebilmektedir.
Sağlık paketi başlığı altında veya başka şekilde isimlendirilerek sunulan bu hizmetler de belli şartlar konularak meydana getirilmektedir. Taşıyıcı annelik uygulaması doğuştan rahmi olmayan veya herhangi bir sebeple rahmi alınmış kişilere, kadının gebe kalıp doğum yapmasında sakıncalı görülen hallerde veya doğumsal bir anomali bulunan kadınlarda uygulanan bir yöntemdir.
Taşıyıcı annelik programlarına bakıldığı zaman genellikle kendi programları dahilinde belirledikleri kadınlar taşıyıcı anne olabilmekte yani taşıyıcı anneyi çevreden seçilmemektedir. Zaten kanunlarımıza göre Türk Vatandaşlarının taşıyıcı annelik yapması da mümkün değildir.
Doğum gerçekleştikten sonra aile çocuğu hemen nüfusuna geçirebiliyor mu?
Av. Bilal Çelik: Türk hukukuna göre babalıkta red veya babalık davası yolu ile ilgili hükümler bulunsa da annelik ile ilgili ibare kesin niteliktedir. Bu hükme göre ‘Bebeği doğuran kişi onun annesidir.’ Kanunda belirtilen bu ifadeden de anlaşılacağı gibi annelik için doğum şartı aranmaktadır.
Taşıyıcı anne ile doğumdan önce tanışan aileler doğumun gerçekleşmesiyle birlikte çocuğu kendi ülkesine getirerek nüfusuna geçiriyor ve taşıyıcı anne ile bir daha görüşme gerçekleşmiyor.
Taşıyıcı anne, doğumdan sonra çocuğu göremiyor dediniz. Peki ileride çocuk üzerinde herhangi bir hak iddia edebilir mi?
Av. Bilal Çelik: Taşıyıcı anne ile işlemler sırasında görüşmeler gerçekleşebilir. Ancak doğumdan sonra ailenin çocuğu kendi ülkesine getirmesi ile görüşmeler gerçekleşmemektedir. Taşıyıcı anne bebeği karnında taşıyıp doğurduktan sonra eğer bebeği vermekten vazgeçtiğini beyan ederse bu bakımdan ülkemiz yasalarına göre zaten aykırı olan bu durum için işlemin gerçekleştiği ülke yasalarına göre velayet davası açılması gerekiyor. Ancak yasa dışı olarak yürütülen bu süreçte sonucun aile açısından pozitife dönmesi oldukça zor.
Yakın akraba ya da kız kardeş taşıyıcı anne olabilir mi?
Av. Bilal Çelik: Söz konusu programlarda çoğunlukla taşıyıcı anne belirlenmesi program içerisindeki adaylar arasından gerçekleşmektedir. Ayrıca tekrar belirtmekte fayda var ki Türk vatandaşlarının taşıyıcı annelik yapabilmesi kanunen yasaklanmış bir durumdur. Türk Ceza Kanunu madde 91 organ ve doku ticareti çerçevesinde verilecek olan cezalar yer alırken, Türk Ceza Kanununda aile düzenine karşı işlenen suçlar başlığı altında düzenlenen madde 231’e göre; ‘’Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’hükmü geçerli olacaktır. Bunların dışında taşıyıcı annelik ile ilgili prosedürlerin yerine getirilmesiyle birlikte kanunumuzda yer alan pek çok hükme aykırı davranış sergilenmesi durumunda kalınacaktır.
Taşıyıcı anne yöntemi ile dünyaya gelen çocuğun yasal hakları nedir? Reşit olduktan sonra isterse taşıyıcı anne ile irtibata geçebilir mi?
Av. Bilal Çelik: Taşıyıcı anne ile dünyaya getirilen çocuk eğer Türkiye’de ailenin kütüğüne geçirilirse onların çocuğu gibi tüm haklara sahip olacaktır. Türkiye’de nüfusa kayıt ardından annelik ile ilgili ‘Çocuğu doğuran kişi annesidir.’ Hükmü geçerli olacağı için annenin reddi söz konusu değildir. Soybağının tespitine yönelik hükümler anneye karşı işlenmez yalnızca babaya karşı meydana getirilebilir.
Taşıyıcı annelik yöntemi hangi koşullarda ve neden uygulanır?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Pınar Kadiroğulları:
Kimler taşıyıcı anne olabilir?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Pınar Kadiroğulları:
Taşıyıcı anne bu sürece nasıl hazırlanır?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Pınar Kadiroğulları:
Uzmanlar tarafından ön jinekolojik muayeneleri yapılır. Gerekli tetkikler istenir. Ayrıca taşıyıcı anne adayının hamilelik için ne kadar uygun olduğunu kontrol etmek için psikolojik durumu gözden geçirilir. Taşıyıcı annenin tedavisi, rahmini hamileliğe hazırlamak için adet döngüsü ile birlikte planlanır. Bu tedavi sürecinde, ultrason taramaları düzenli aralıklarla gerçekleştirilir ve rahim hazır hale geldiğinde embriyo transferi yapılır. Eğer dondurulmuş embriyolar mevcutsa, bu embriyolar transfer edilir. Eğer dondurulmuş embriyo yoksa çiftin Tüp Bebek tedavisi, taşıyıcı annenin iç rahim hazırlığı ile senkronize edilir ve laboratuvar ortamında döllenen embriyolar, uygun günde taşıyıcı anneye nakledilir.
Taşıyıcı annelikte ruh Sağlığı neden önemli?
Yrd. Doç Dr. Dilek Tınaz Wise- Aile ve Çift Terapisi: Taşıyıcı annelik, tek başına bebek sahibi olmak isteyen, bebek sahibi olması imkansız veya gebelik halinde hayati tehlikesi olan bireyler için düzenlenmis bir seçenektir. Taşıyıcı anneyi seçmeye aracı olan kurumun nitelikli, tecrübeli ve etik olması kadar, bu kurum tarafından önerilen taşıyıcı anne adayının da fiziksel, zihinsel, sosyal, duygusal ve ruhsal boyutlarda genel sağlığının yerinde olması şarttır.
Taşıyıcı annenin biyolojik sağlık tetkikleri yapılırken genel psikolojik sağlığının tespiti ve değerlendirilmesi yasal, tıbbi ve etik nedenlerle zorunludur. Psikolojik sağlık ve dengenin tespitinde belirlenmiş ölçütler vardır. Bu ölçütlerin tamamı sağlanmadığında, taşıyıcı anne fiziksel sağlığı yerinde olsa dahi bu düzenlemeye kabul edilmez.
Gebelikten önce ve sonra, taşıyıcı annenin psikoterapi hizmeti alması zorunlu mudur?
Gebelik öncesinde verilen psikoterapi hizmeti, gebelikteki fiziksel ve psikolojik riskleri azaltmayı, anneyi bu sürece hazırlamayı amaçlar. Bireysel psikoterapide, taşıyıcı anneliğe dair inanç duygu ve düşünceleri, geçmiş gebelik tecrübeleri, kendi eşiyle aile ve akrabalarıyla olan ilişki dinamikleri ve bebeğin doğduktan sonra verileceği birey veya çiftle olan ilişki dinamikleri, sağlıklı bebek dünyaya getirmekle ilgili korku ve endişeleri, olası fiziksel komplikasyonlarla nasıl başa çıkılacağı, sosyal, kültürel ve inanç sistemlerinde taşıyıcı annelikle ilgili yanlış bilgilendirmeler ve önyargılarla nasıl başa çıkılacağı vb. konular ele alınır ve taşıyıcı anne adayının hayat bağlamına uygun olarak yeniden yapılandırılır ve anlamlandırılır. Taşıyıcı annenin eşinin, ve eğer varsa çocuklarının da yaşları ve gelişimsel özellikleri dikkate alınarak aile terapisine dahil edilmesi gerekebilir.
Gebelik sonlandıktan sonra, bebekten fiziksel ve duygusal olarak ayrılacak olan taşıyıcı annede endişe ve içsel çatışma görülebilir. Süt salgısının başlaması, hormonel ve duygusal dalgalanmalar, ayrılık nedenli kayıp ve keder duyguları doğaldır. Bu durumlar ve beraberinde getireceği karmaşık duyguları sağlıklı şekilde yönetmek ve gebelikten sonra hayata yeniden uyum sağlamak, kısaca taşıyıcı annenin ruh sağlığını korumak amacıyla gebelik sonlandıktan hemen sonra bireysel psikoterapinin devamı ve paralelinde eşinin de katılacağı ilişki terapisinin verilmesi faydalı olur.
HÜRRİYET AİLE ÖZEL/ SEDEF BATI
Kaynakça: