Geriİlişkiler Sevdiğinize bağlı mısınız yoksa bağımlı mısınız?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Sevdiğinize bağlı mısınız yoksa bağımlı mısınız?

Sevdiğinize bağlı mısınız yoksa bağımlı mısınız?

“İlişkilerde bağlılık, kişiye özgürce yakınlık duyabilmektir. Bağımlılık ise muhtaç olmak ve özgür olamamaktır” diyen Uzman Psikolog Mehmet Cem Yiğit; bu iki kavram arasındaki farkı açıkladı, ilişkileri iyi bir şekilde yürütmek için tavsiyeler verdi.

Bireyler evliliklerinde veya sevgililik dönemlerinde kendi kişiliğinden uzaklaşarak başka bir görünüm kazanabilir. Buradaki ilişkinin nasıl olduğunu belirleyen kriter kalitedir. Sevgililik döneminde ayrılığa giden, evlilikte ise boşanmayla sonuçlanabilen ilişkilerde bağlı ve bağımlı kavramları ön plana çıkar. Belki hayatınız boyunca sürdüreceğiniz bir evlilikte hangi tarafta olduğunuz önem arz eder. Evlilik hayatınız buna göre şekillenecek ve devam edecektir.

İlişkilerin sona ermesinde ortaya atılan ilk problemlerden biri karşı tarafın değişim göstermemesi olur. İlişkiye sağlıklı bir başlangıç yapmak ve devamını getirmek için iki bireyin de nerede bulunduğunu çok iyi bilmesi gerekir. Kişiler terk edilme korkusuyla, kendi benliklerinden uzaklaşarak başka bir hale gelebilir, ilişkilerini korumak adına kendi zevklerinden, isteklerinden feragat edebilirler. Bundan dolayı da aslında güzel ve kaliteli olan ilişki sıradan bir hale gelebilir. Bu durum da taraflardan birinin artık ilişkiden verim alamamasına neden olur. İlişkiden sıkılan bireylerden birisi ayrılma yolunu seçerek ilişkiyi bitirebilir.

İlişkilerin sona ermemesi, devam etmesi için bireyler kendi zevklerini, isteklerini, hoşlarına giden gitmeyen durumları açıkça söylemelidir. Bir ilişkiye başlarken bunların açıkça belirtilmesi daha sağlıklı ve kaliteli bir ilişki için gereklidir.

İlişkilerde bağlılık, kişiye özgürce yakınlık duyabilmektir. Bağımlılık ise kişiye bağlı olmak, muhtaç olmak, özgür olamamaktır. Evliliklerde, duygusal ilişkilerde kişiler hayatlarının merkezine koyup tek ruh tek düşünce olmaya çalışıyorlarsa o ilişkiler bağımlılığa gidiyor demektir. Bağımlı ilişkilerde izole yaşam vardır. Bireylerin birbiriyle geçirdikleri vakit fazla, aile ve arkadaşlarla geçirilen vakit azdır.

Bağlı ilişkiler nasıldır?

Bağlı ilişkilerde bireyler kaliteli birliktelik geçirirler. Birbirlerinin zevklerine, sevdiği, hoşlandığı şeylere saygı duyar. Ortak bir hayatı paylaşan iki kişi olurlar. Kimse diğerinin rolünü çalmaya ve onu ön plana çıkarmaya çalışmaz, kararları birlikte alırlar. Partnerinin düşüncelerini önemser ancak kendi düşüncelerini de işin işine katarak yol haritası çıkarırlar. Bağımlı ilişkilerde çiftler birbirlerinin alanlarına saygı gösterir, nerede durmasını bilirler.

Bu durum 7/24 beraber bir hayat geçirdikleri anlamına gelmemektedir. Bireyler kendi arkadaşları ile eğlenebilir veya tek başına bir seyahate çıkabilir, ayrı geçirdikleri zamana farklı etkinlikler sığdırabilirler. Çiftlerden biri yalnız başına vakit geçirmek istediğinde karşı taraf bunu olgunlukla kabul eder. Saygı ve sevgi bağlı ilişkilerin temelini oluşturmaktadır. Birey, partnerini ne kadar severse sevsin ona saygı göstermiyorsa o ilişkinin kaliteli bir ilişki olduğunu söylemek biraz zordur.

Bağımlı ilişkiler nasıldır?

Birey, karşı tarafın isteklerini, düşüncelerini ve mutluluğunu her şeyin önünde tutuyor, kendi zevk isteklerini vb. şeylerini önemsemiyorsa bu durumda bağımlı bir ilişkiden söz edilebilir. Bağımlı olan taraf sahneyi ve rolü eşine verip, kendisi sadece izlemekle yetiniyorsa bu sağlıklı bir ilişki değildir. Birey, sadece karşı tarafın isteklerini yaparak ilişkinin devam etmesini sağlar, bir nevi ilişkiye uyum sağlar. Parterinin mutlu olması için elinden geleni yapar, işlerini, hayatını ve yaşam tarzını onun isteğine göre şekillendirir. Birey aslında bu durumdan içten içe rahatsız olur, ilişkiden kopmak istemediği için de bunu sonlandıramaz. Durum devam ettikçe hayatlarındaki değişimler, başarısızlıklar vb. olaylar için partnerini suçlayarak onun kendisini bu hale getirdiğini söyler. Oysa ilişkisini bir şekilde devam ettirmek için her şeyi göze alan ve kendi benliğini dahi unutan da kendisidir. Hatalı kendisi olmasına rağmen partnerini suçlamaktadır. Ayrıca karşı taraf bir süre sonra bu durumdan sıkılabilir. İlişkiyi sonlandırmaya, evliyse eğer boşanma yoluna gidebilir.

İlişki bağımlılığının önüne geçmek için ne yapmalı? 

İlişkilerde bağımlılığın önüne geçmek için öncelikle her iki tarafın da birey olduğunu, kendi hayatlarını olduğunu unutmamaları gerekir. Karşı tarafın düşüncelerine ve fikirlerine saygı göstermeli, kendi fikir ve görüşlerini dile getirebilmelidir.

Bireyler birbirlerinin farklı yönlerini kabul etmeli, sorunlara ortak çözüm aramalıdır. Bir problem yaşandığında “senin yüzünden oldu bunlar” diyerek karşı taraf suçlanmamalıdır. Problem karşısında çözüm odaklı olarak davranılması, ilişkilerin devam etmesi açısından büyük önem taşır. Ayrıca problemlerin birlikte çözüme ulaştırıldığı ilişkilerde partnerlerin birbirlerine olan güveni de artacaktır.

Bireyler, hoşlarına gitmeyen veya rahatsız oldukları şeyler için “Hayır” kelimesini kullanmaktan kaçınmamalıdır. “Hayır” diyebilmek bazı durumlarda ne kadar zor olsa da ilişkinin ilerleyen safhaları için önem arz eder. Partnerinizin sevdiği ancak sizin hoşunuza gitmeyen bir şeyi ilişkinin başında dile getirmelisiniz. Bunu ilerleyen süreçte yapmak ilişkinin başında yapmaktan çok daha zor olacaktır. Bunun önüne geçmek için birey “Hayır” kelimesi ya da alternatifleri kullanılmalıdır.

İlişkide her şey gibi partnerlerin birbirleriyle arkadaşlık kurmaları da önemlidir. Partnerlerden birisi kendi arkadaşlarıyla vakit geçirmek istediğinde karşı tarafın bunu saygıyla karşılaması gerekir. Ancak bazı ilişkilerde kıskançlık devreye girer, partnerler birbirlerinin arkadaşları ile görüşmelerini istemez. Bu da ilişkiyi zedeleyen davranışlardandır.

False