GeriSağlık Ritm Bozukluğunun Baş Düşmanı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Ritm Bozukluğunun Baş Düşmanı

Ritm Bozukluğunun Baş Düşmanı

Dikkat! Ritm bozukluklarının tehlikeli bazı türleri, ani ölüme yol açabilir.

Kalbin normal atış ritmini ve düzenini kaybettiği durumlara "Ritm Bozukluğu” (aritmi) denir. Ritm bozukluğu kalbin normalden daha hızlı, daha yavaş veya düzensiz olarak çalışması durumlarında ortaya çıkar. Peki, ritm bozukluğunun sebepleri, türleri ve tedavisi nasıldır? Kardiyoloji Uzmanı, Dr. Sinan Coşkun Turan anlatıyor.

Kalp kaslarının düzenli şekilde çalışmasını sağlayan etken, bir elektrik sinyalidir. Kalpte normal olarak bu elektrik akımını doğuran belli bir odak ve onu ileten belli yollar vardır. Bu akımın doğuşunu veya iletilişini engelleyen her türlü etken ritm bozukluğuna neden olur. Bu etkenler kalbin kendisinden de kaynaklanabilir, kalpte hiçbir sorun olmayıp dışarıdan da kaynaklanabilir.

Ritm bozukluğuna sahip hastalar genellikle; çarpıntı hissi, nefes alamama ve fenalık hissi yaşarlar. Daha seyrek olarak ritm bozukluğuna bağlı baş dönmesi, göz kararması, bayılma gibi durumlar ortaya çıkabilir. Ritm bozukluklarının tehlikeli bazı türleri, özellikle kalbin yapısal sorunlarıyla bir araya geldiğinde ani ölüme yol açabilir.

Ritm bozukluklarının onlarca farklı türü ve her türün de farklı önemi söz konusudur. Ritm bozukluklarının kalpte başka hiçbir sorun olmaksızın, sadece stres, uyku bozuklukları, fazla çay-kahve-alkol tüketimi, tiroit bezinin fazla çalışması, ciddi kansızlık ve bazı ilaçlar gibi dış etkenlerle tetiklenen zararsız-önemsiz türleri de vardır, gayet ciddi ve ani ölüme yol açabilen türleri de.

Tanı Yöntemleri

"Ritm bozukluğu" ifadesi tek başına belli bir tehlike ifade etmez. Bunun türü, sıklığı, kalpte buna neden olan veya eşlik eden başka bir sorun (kalbin kasları, kapakları veya damarlarında) olup olmadığı gibi noktalarla beraber değerlendirilmesi gerekir. Yaklaşım ve tedavi de ritm bozukluğunun türüne göre değişir. Özellikle şikayet esnasındaki kalp elektrosunun (EKG) çekilebilmesi teşhis için çok önemlidir.

Pek çok tetkikle beraber, özellikle “Ritm Holteri” tanıda yardımcı olabilir. Hastanın kemerine takılıp 24-48 saat süreyle üzerinde kalan, bu esnada kalp atışlarını takip ve kayıt eden, anormalliklerin dökümünü veren sistemlerdir. Daha seyrek olan ritm bozuklukları için "Transtelefonik EKG" yöntemi yararlı olabilir. Şikayet sırasındaki kalp ritminin tespitinde bu yöntemle, hasta şikayet esnasındaki kalp elektrosunu bir cihazı göğsüne değdirip düğmesine basmak suretiyle çekebilir ve ilgili merkeze telefon yoluyla gönderip dökümünü sağlayabilir.

Çok daha seyrek olan ritm bozukluklarının tespit edilebilmesi ve o sırada olup bitenin saptanabilmesi için cilt altına yerleştirilip aylarca duran ve hastanın ritmini takip eden "Event Recorder" denilen mini cihazlar da kullanılabilir.

"Stres" Baş Düşman

Ritm bozukluğunun esas sebebi her ne olursa olsun, stres tüm ritm sorunlarına kesinlikle olumsuz katkıda bulunmaktadır. Eğer stresle baş etme, olaylara tepki verme alışkanlığını değiştirme, zihinsel ve bedensel gevşeme teknikleri konusunda eğitim alınır ve geliştirilirse, ritm bozukluğunun pek çok türünde gayet olumlu sonuçlar elde etmek mümkündür.

Değerlendirme sırasında ritm sorununun altında psikolojik faktörün belirginliği de tespit edilmişse tedaviye mutlaka bu yönden de yaklaşmak gerekir. Değişmeyi samimi olarak isteyen hastalarda çok güzel ve hızlı sonuçlar alınır. Hipnoz tedavisi ve zihinsel işleyişi değiştiren NLP yöntemleri başarılı sonuçlar verir. Bunlar sayesinde, birçok ritm düzenleyici ilaçlardan çok daha hızlı, etkin ve kalıcı sonuçlar elde edilebilir.

Sonuçta; özellikle strese ve psikolojik kökene dayanan ritm bozukluklarında, ritmle ilgili ilaçlara hiç ihtiyaç kalmayabilir veya sorun daha az sayıda-daha az dozda ilaçla baş edilebilir bir seviyeye geriletilebilir. Bu özellikle psikiyatrik ilaç kullanmak istemeyen veya hamilelik gibi sebeplerle kullanamayan hastalarda büyük önem taşımaktadır. 

False