GeriSağlık Pandemi döneminde çalışan ebeveyn olmak
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Pandemi döneminde çalışan ebeveyn olmak

Pandemi döneminde çalışan ebeveyn olmak

Çalışan ebeveyn olmak, pandeminin de etkisiyle, önceki dönemlerde olduğundan daha zorlayıcı bir hal aldı. Uzaktan eğitimle birlikte çocukların evde geçirdikleri sürenin artması, küçük yaş gruplarının bakımı ve ev işleriyle ilgili sorumluluklar, çalışan ebeveynlerin pek çoğunda ciddi bir yorgunluğa neden oldu. Yeni bebeği olan ebeveynler ise bu zorlu dönemi daha büyük stresle geçiriyor. Peki çalışan ebeveynlerin hayatını kolaylaştırmak için şirketler neler yapıyor?

Pandeminin ülkemizde görülmeye başladığı ilk günlerden bu yana çok sayıda şirket evden çalışma uygulamasını hayata geçirdi. Çalışanlarının sağlığını korumayı öncelik haline getiren kurumların bu koruyucu uygulaması pek çok bakımdan kolaylık sağlarken çalışan ebeveynler için bazı zorlukları da beraberinde getirdi. Yapılan araştırmalar, özellikle iş bölümünün zayıf olduğu ailelerde, kadınların omuzlarındaki yükün, kariyer yolculuklarındaki süreci zorlaştırdığını gösteriyor. Kadınların işgücü katılım oranı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü İstatistikleri 2020 verilerine göre 2019’un aynı dönemine göre yüzde 3,5 düştü. McKinsey'in araştırmasına göre anne olan kadın çalışanların yüzde 15'i ücretsiz izin almayı, yüzde 8'i part time bir göreve geçmeyi, yüzde 7'si ise kariyerlerini bırakmayı düşünüyor. Küçük çocuğu olan kadınlarda ise iş hayatından ayrılma planı yapanların oranı yüzde 23’e çıkıyor. Karantina ve kapanmaların etkisi ile artan oranlar erkeklerde daha düşük seviyelerde olsa dahi, dünyayı etkisi altına alan bu süreç ebeveynleri olumsuz etkilemeye devam ediyor.

Eşit ebeveynliği güçlendirmeye özen gösteriyor

Ebeveyn olmayı yeni deneyimleyen çalışanlar için iş dünyası, anne-baba olmanın getirdiği ek sorumluluklar ile daha da zorlaşıyor. Bu noktada şirketlere büyük pay düşüyor. Aile yaşamını kolaylaştırmak ve desteklemek amacıyla işverenlerin çalışanlarına sağladıkları imkanlar büyük önem kazanıyor.

Kuruluş hikayesi, 155 yıl önce Henri Nestlé’nin ilk süt bazlı bebek mamasını geliştirerek, anne sütüyle beslenemeyen bir bebeğin hayatını kurtarmasıyla başlayan Nestlé için, bebeklerin sağlıklı gelişimi bugün de azami önem taşıyor ve şirket bu yaklaşımını kurum kültürüne de yansıtıyor. Bebeklerin hayata iyi bir başlangıç yapması için çalışan ve “İnsana Değer” yaklaşımını işin kalbine koyan şirket, ebeveyn olan çalışanlarını desteklemek amacıyla Küresel Ebeveyn Destek Politikası’nı uygulamaya başladığını duyurdu. Ebeveyn olan çalışanlarına destekleyici bir iş ortamı sunmayı amaçlayan şirket hayata geçirdiği politika kapsamında; anne ve baba rolleri arasındaki dengeyi sağlayarak eşit ebeveynliği güçlendirmeye özen gösteriyor. Şirketin en önemli önceliği hayatlarında yeni bir yolculuğa adım atan çalışanların bu özel dönemlerinde ailelerine ve kendilerine gerekli zamanı ayırmalarını sağlamak.

Anne ve babaların izin süreleri artarken kariyerleri güvence altında

Şirket, ebeveynlerin bebeklerinin hayata gözlerini açtıkları ilk günlerde onlar ile verimli zaman geçirebilmenin önemi doğrultusunda her miniğin anne-babasına iş ve özel hayatlarında katkıda bulunuyor. Anne olan çalışanların doğum izninin 18 aya, babalara tanınan 5 günlük izin süresinin ise 4 haftaya çıkarıldığını dile getiren Nestlé Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü İlkay Kayganacı, bu politikanın evlat edinen çalışanları da kapsadığını ifade ediyor. Herhangi bir ayrım gözetmeksizin bebek sahibi olan tüm çalışanlara yeni olanakları sunan politika, hamile çalışanların izin süreçlerinde, anne ve babaların işe dönüş dönemlerinde, huzur ve güven içinde hissetmeleri için belirli haklar sağlıyor. Çalışanların doğum ya da evlat edinme sonrası işe dönüş süreçlerinde aynı veya benzer pozisyonlara dönmelerini sağlayan uygulama, anne ve babaların bu dönemde kariyerlerini düşünmeden bebekleriyle huzur içinde vakit geçirmelerine imkân verecek koşullar oluşturuyor.

İş ve özel hayat dengesi sağlanmalı

İş-yaşam dengesindeki sınırlar bireylerin mutluluğunu, verimliliğini ve hatta sağlığını koruyor. Günün büyük çoğunluğunun geçirildiği iş dünyası ile bireylerin kendisine, ailesine ve sosyal çevresine ayıracağı zamanı ve enerjisini böldüğü denge oyunu yaşamın düzenini oluşturuyor. Bu sürece ebeveyn olmanın sorumluklarının eklenmesiyle oyunun kuralları bir kez daha oluşturuluyor. Yoğun iş temposu içerisinde çalışanlarını düşünen iş yerlerinin sunduğu imkanlar ise çalışan mutluluğunun yanı sıra şirket sadakatinden yaratıcılığa iş dünyasında da belirgin dönüşler sağlıyor. Nestlé de iş-yaşam dengesinin önemini gözeterek uzun zamandır tüm çalışanları için esnek çalışma sistemi uyguluyor. Şirket sistemin devamlılığı ile anne olan çalışanların işe dönüş adaptasyonunun kolaylaştırılmasını da hedefliyor. Şirketin ofis ve fabrikalarda hali hazırda var olan emzirme odalarının içeriği, kadın çalışanların anne olduktan sonra iş ve özel hayat dengelerini sağlayarak güven içinde çalışma hayatına dönebilmeleri amacıyla, geliştirilerek daha konforlu ve kapsamlı hale getirildi. Şirket, her bir çalışanının yaşamında fayda sağlayacak bir etki yaratmayı arzu ediyor.

False