GeriÇocuk Sağlığı Onlar çifte gurur yaşıyorlar
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Onlar çifte gurur yaşıyorlar

Onlar çifte gurur yaşıyorlar

Olimpiyat annelerinden Hürriyet Aile’ye özel...

2012 Londra Olimpiyatları’nda 114’ü olimpik olmak üzere tam 181 sporcumuz yer aldı ve almaya devam ediyor. Türkiyeli sporseverlerin desteği şüphesiz ki sporcuları yüreklendiren bir etken ancak onlara en büyük destek koşulsuz sevgileriyle annelerinden geliyor.

Dünya çapında Olimpiyat Oyunları sponsoru olan P&G’nin katkılarıyla çocuklarını Londra’da izleme şansı yakalayan annelere merak ettiklerimizi sorduk. Milli atlet Nevin Yanıt’ın annesi Semire Yanıt, milli güreşçi Rıza Kayaalp’in annesi Sevgi Kayaalp ve milli badmintoncı Neslihan Yiğit’in annesi Hürü Yiğit, çok özel anlarını Hürriyet Aile ile paylaştı.

Çocuğunuzun olimpiyatlara katılacağını ilk duyduğunuzda neler hissettiniz?

Hürü Yiğit: Hayatımın en mutlu anıydı. Daha ilk adımlarını attığı günden beri yılmadan desteklediğim çocuğumun, bir gün bu başarıya erişeceğini rüyamda görsem inanmazdım. Olimpiyat Oyunları, çocuğumun kariyerindeki zirve noktası. Türkiye gibi, ben de onunla gurur duyuyorum.

Onlar çifte gurur yaşıyorlar

Semire Yanıt: Biz ilk Olimpiyat heyecanını 2008’de yaşadık ve havalara uçtuk. Nevin o yıl olimpiyat tarihinde kısa mesafe dalında yarı finale kalan ilk Türk atlet oldu. Bir anne olarak evladınızın yaşattığı bu mutluluk ve gurur anlatılamaz. Şükürler olsun ki kızım bu başarısından sonra, Londra Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye rekoru kırarak hak ettiği başarıya ulaştı. Ben de kızımı ilk kez olimpiyatlarda birebir izleme fırsatı yakaladım.

Sevgi Kayaalp: Oğlumun önemli başarılara imza atacağına hep inanmıştım. Rıza, 2011Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak dünya birincisi oldu ve maç boyunca gözyaşları içinde izledim onu. Rıza yanıma gelip “anne kazandım, ağlama artık” dedi. Ama rakibi çok iri bir adamdı ve Rıza’nın kazandığına hala inanamıyordum çünkü o hâlâ benim gözümde küçük bir çocuk gibiydi.

Londra’da izleyici olmak, TV başında çocuğunuzun heyecanına ortak olmaktan daha etkili olsa gerek. Oradaki hislerinizi aktarır mısınız?

Hürü Y: Biz anneler için evlatlarımızın mutluluğu her şeyden önce gelir. Bir sporcunun annesi olmak, tüm bu duyguları çok daha yoğun yaşamak demek. Neslihan çok sağlıklı ve güçlü yetişti. Hayatta yapmak istediklerine daha hızlı ulaştı. Ben anne olarak onun en iyisini yapacağını biliyordum. Bir gün çocuğunuzun büyüyüp de Olimpiyat Oyunları gibi dünyaca önemli bir organizasyonda ülkesini temsil etmesi, insana inanılmaz geliyor. Ben de her anında, müsabakasında kalbimle onun yanındayım. Olimpiyat Oyunları’nda onun yanında olabilmek, Londra’da kızımı canlı izlemek hayatımda alabileceğim en güzel hediye oldu.

Semire Y: Olimpiyat Oyunları'nda Nevin'in yanında olmak, ona destek vermek beni inanılmaz mutlu etti. Kızımın en büyük hayali Olimpiyatlar'da yarışmaktı. Stadyumda onu gördüğüm an çok heyecanlandım ve kızımın final koşarak Türkiye rekoru kırması heyecanımı ve mutluluğumu ikiye katladı. O an hissettiğim duyguları kelimelerle ifade edemem, kızımla gurur duyuyorum. Nevin benim kalbimin şampiyonu.

   

Onlar çifte gurur yaşıyorlar
   

Sevgi K: Oğlumu ilk defa ülke dışında izledim ve heyecanına ortak oldum. Rıza’nın madalya hayaline kavuşması için hep dua ettim. Çok şükür Rıza bronz madalya ile hepimizi mutlu etti, onurlandırdı. Ama ne olursa olsun o zaten o bir Dünya Şampiyonu.

Çocuğunuz bu sporu seçtiğinde ilk tepkiniz ne olmuştu? O dönemde neler yaşadınız?

Hürü Y: Kızımın, adını bile ilk kez duyduğum bu spor dalı ile ilgilenmesini önceleri yadırgamıştım. Ancak hocaları ve antrenörü kızımın çok yetenekli olduğunu söyleyince, Neslihan’ın badmintonda başarılı olması için onu hep destekledim. İlk başlarda küçücük çocuğun kamplara gidiyor olmasına üzülüp zorlanıyorduk ama başarılı olacağından emindim de. Üstelik sokakta oynamasındansa hocalarıyla spor salonunda olması daha güvenliydi. Eskiden, ‘Oku, doktor veya mühendis ol!’ derdim. Şimdi başarısını destekliyor ve bu kadar genç yaşta elde ettiği spor kariyerinden ötürü mutlyum. Bu gururu bütün annelere tavsiye ederim!

Semire Y: Kızım ilkokuldayken beden eğitim öğretmeni onun çok yetenekli olduğunu ve ileride çok başarılı olabileceğini söyledi. Biz de kendisine sorduk, hevesliydi, çalışmalara başladı. Bir müsabaka için ilk defa ailesinden ayrı şehir dışına çıkacaktı. Fakat son anda bizden ayrılmak istemedi ve ağlamaya başladı. Sonunda öğretmeniyle birlikte onu ikna ettik ve gitmeyi kabul etti. Yarış sonucunda Nevin birinci oldu. Orada tattığı başarı duygusu ve ödül, onu çok motive etti ve arkasını hiç bırakmadı. Ben de annesi olarak kızıma her türlü desteği veririm.

Sevgi K: Rıza güreşmeye 10 yaşında başladı. Güreşle ilgili çok bilgim olmadığı için, başta tereddüt ettim ama beni ikna etmeyi başardı. Oğlumu daha küçücük bir çocukken kampa yollamak çok zor geliyordu. Ama Rıza’nın iyiliği için buna katlandım. Oğluma hep şunu derdim: “Oğlum, önünde iyi bir hayat var, bizimkinden iyi bir hayatın olabilir, biz sana destek için buradayız. Güreşle bu iyi hayata kavuşabilirsin.” Her zaman çocuğum için en iyisini istedim. Oğlum için hep bizden daha iyi bir hayat yaşayabilmesi için dua ettim. Rıza’daki cevheri gördüğümüz anda eşim ve ben, onun iyi bir spor kariyerine sahip olması için elimizden geleni yaptık. Onu önce Allah’a sonra da ülkemize emanet ettik.

      

Onlar çifte gurur yaşıyorlar
      

Türkiye’nin tüm sporcularından madalya bekliyor olması, sizi ve çocuğunuzu nasıl etkiledi? Stres yarattı mı?

Hürü Y: Neslihan kendine çok inanan, hırslı ve disiplinli bir kızdır. İkimiz de heyecanlıydık. Benim için kızımın ülkesini en iyi şekilde temsil etmesi her şeyden önemli. Neslihan benim gönlümün şampiyonu. Kızım genç yaşına rağmen Olimpiyat Oyunları’na katıldı ve ülkesini en iyi şekilde temsil etti. Önünde daha uzun bir spor kariyeri var.

Semire Y: Nevin, benim için altın madalyalı bir atletten öte, bin bir emekle büyüttüğüm küçük kızımdır. Bugüne kadar kalbim ve dualarımla hep onun yanında olmaya çalıştım. Londra Olimpiyatlarında fiziken de onun yanında olmak, onun stresini heyecanını birebir paylamış olmak gerçekten beni çok heyecanlandırdı. Nevin Londra Olimpiyat Oyunları’nda final koşarak dünyanın en iyi beşinci sporcusu oldu. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etti.

Sevgi K: Rıza’nın burada da iyi bir derece alacağını biliyordum ama yine de çok heyecanlıydım. Onca heyecana, emeğe değdi. Bronz madalya kazanan oğlum ülkesinin gururu oldu.

3 SPORCUMUZUN OLİMPİYAT DERECELERİ

  • Milli Atlet Nevin Yanıt, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda kadınlar 100 metre engelli koşuda 12.58 saniye ile Türkiye rekoru kırdı ve dünya beşincisi oldu.
  • Milli Güreşçi Rıza Kayaalp, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda Grekoromen 120 kiloda bronz madalya kazandı. Rıza Kayaalp’in ailesinin Yozgat’ta yaşadığı sokağa Rıza Kayalp Sokağı ismi verildi.
  • Milli Badmintoncu Neslihan Yiğit, Türkiye’nin Olimpiyatlara Badminton dalında katılan ilk sporcusu. Neslihan Londra Olimpiyat Oyunları’nda ilk turu geçti, ikinci turda ise mağlup gelerek olimpiyatlardan ayrıldı. 

Hazırlayan: Hanife Yaşar

False