GeriSağlık Mutluluğun anahtarı bizim elimizde mi?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Mutluluğun anahtarı bizim elimizde mi?

Mutluluğun anahtarı bizim elimizde mi?

“Mutluluk yüzlerce küçük şeyin toplamıdır. Bu yüzden mutluluğun anahtarını tek bir olay ya da hayalde aramamak gerekir” diyen Uzman Psikolog Ceylan Şekerci, mutluluk ve insan psikolojisine dair önemli tavsiyelerde bulundu.

İnsanoğlunun dünyaya uyum gösterebilme kapasitesi sonsuzdur. Olaylar ister olumlu ister olumsuz olsun bizler bir süre sonra duruma alışırız. Buna “hazza uyum” ya da “hedonik adaptasyon” adı verilir. Örneğin yeni bir araba alırsanız, istediğiniz işe kabul edilirseniz, aşık olduğunuz kişiyle görüşmeye başlarsanız (bu listeyi istediğimiz kadar uzatabiliriz), çok mutlu olacağınızı ve bu mutluluğun uzun süreceğini düşünürsünüz. Hazza uyum ilkesine göre büyük olaylardan sonra bile yeni koşullara alışıp duygusal eşiğimize geri döneriz. Yapılan araştırmalar milli piyangodan büyük ikramiye kazanan kişilerin ilk başlarda daha mutlu olduğunu ancak bir sene sonra kendi mutluluk eşiklerine geri döndüklerini göstermiştir.

Benzer şekilde, travmatik etkiler yaratan, sarsıcı olayların da ilk günlerde hissedilen yıkıcı etkilerinin zaman içerisinde azaldığını görürüz. Hatta doğru yönetildiğinde bu sarsıntılar bizi olgunlaştırıp daha sağlam bir zemine oturtur. Yaşamımızdaki olaylar mutluluk seviyemizi elbetteki etkiler ancak oluşan bu fark düşündüğümüzden çok daha kısa sürer. Çoğumuz olayların ruh halimiz üzerinde oluşturacağı etkiyi doğru tahmin ederiz ancak süreyi yanlış hesaplarız.

Mutluluk gelip geçici mi, nerede bulunabilir?

Dış dünyada mutluluk arayışına kendimizi kaptırdığımızda aslında bir kısırdöngünün içine girmiş oluyoruz. Daha büyük bir eve taşınınca, sınavı kazanınca, tatile çıkınca, evlenince, daha yüksek maaş alınca… Mutlu olmayı bir dış etkene bağladığımız zaman hayal kırıklıklarının da kapısını aralıyoruz aslında. Defalarca hayalini kurduğumuz şey gerçekleştiğinde tahmin ettiğiniz kadar yoğun bir mutluluk yaşamadığınızı ya da bu mutluluğun tahmininizden kısa sürdüğünü fark ettiniz mi hiç? Hedonik adaptasyonu hepimiz bir şekilde yaşıyoruz. Peki, o zaman mutluluk gelip geçici midir ve nerede bulunabilir?

Mutlu olmayı genelde ulaşılması istenen hedef olarak görürüz ama önemli olan mutluluğa ulaşmak için yaptığımız yolculuktur. Kendimizi iyi hissettiren şeylerin farkına varıp bu faaliyetleri düzenli olarak hayatımıza katmanın tatmin edici bir hayat sürmemize yardımcı olduğunu göz ardı ederiz. Aslında mutluluk yüzlerce küçük şeyin toplamıdır. Bu yüzden mutluluğun anahtarını tek bir olay ya da hayalde aramamak gerekir. Yaptığımız hatalardan biri mutluluk için şart koştuğumuz değişimin bir anda ve en büyük şekilde olmasını istemektir. Bir şeyi bir anda tüketmek yerine zaman içerisinde ufak adımlarla yaşamak, plan oluşturmak ve bu doğrultuda harekete geçmek daha mantıklı ve daha kolaydır. Bin parçalık bir yapboz satın aldığınızı düşünün. Bu yapbozun tamamını bir günde tamamlamak zorunda değilsiniz. Eğer ki kendinizi çok kısa sürede tamamlamak gibi bir hedefe odaklarsanız satın aldığınız bu yapboz muhtemelen size zevk vermeyecek, hatta tam aksine gerilmenize neden olacaktır. Bir gün on parça, bir gün elli parça (ya da canınız nasıl isterse) bu hobiyi zamana yaydığınızda zevk aldığınızı ve ilerledikçe de daha fazla yapmak istediğinizi göreceksiniz. Değişimin de böyle bir şey olduğunu kabul edin, bir anda tüm parçaları birleştirmeye çalışmayın.

Mutluluğun en önemli bileşeni kendini tanımaktır. Olumlu yanlarını görebilmek kadar olumsuz taraflarını da kabul edebilmek ve değişime doğru ilerleyebilecek adımı atmaya karar verebilmektir. Mutluluk insanın kendini kabulü ve tanımasıyla kendiliğinden gelen bir süreçtir. Peşinden koşulacak bir hedef değildir. Bu günün güzelliğini ve iyiliğini görebilmek adına geçmişten pişmanlık, gelecekten de endişe duymayı bırakabilir misiniz? Kendinizi olumlu olumsuz her özelliğinizle kabul edip yolculuğunuza mutluluğu da alarak devam edebilir misiniz?

False