GeriEtkinlikler Muhteşem Yüzyıl uğurlu geldi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Muhteşem Yüzyıl uğurlu geldi

Muhteşem Yüzyıl uğurlu geldi

O hem Türkiye'nin Behram Paşa'sı hem de yeni bir baba!

Muhteşem Yüzyıl’da Behram Paşa olarak tanınan Adnan Koç, diziden ayrılmasına rağmen oradaki rolüyle hala konuşuluyor. Koç, bir süre önce medyada yer alan ünlü olma hikayesinin ayrıntılarını ve sonrasını tüm samimiyetiyle Hürriyet Aile’ye anlattı.

Nasıl ünlü olduğunuz medyada epey bir süre konuşuldu gerçekten hiç aklınızda yok muydu oyuncu olmak?

2003 senesinde İstanbul’a geldiğimde 22 yaşındaydım. O yıllarda çevremdeki herkes “Fiziğin çok düzgün mutlaka ünlü olursun, oyunculuğa başlamalısın” diyorlardı. Arkadaşlar aklıma soktu aslında. Ben o zamanlar müzikle ilgileniyordum sonra bir gün metroya bindim ve bir ajans sahibi bana kartını verdi. Ben de bunun üzerine oyunculuğu ciddi ciddi düşündüm ve başka bir yere Tümay Özokur Ajans’a yazıldım. Oyunculuk serüvenim böyle başladı.

Oyunculuğa hemen başladınız mı, bir eğitim almadınız mı?

Hiçbir eğitim almamama rağmen bana bir ay sonra teklif geldi. Bir türkü filminde başrolde oynadım. Oyunculukla ilgili hiçbir şey bilmiyordum o zamanlar. Aslında olaya şu açıdan baktım “Hepimiz birer oyuncu değil miyiz zaten?” Herkes birbirine rol yapıyor, kimse açık konuşmuyor. Yavaş yavaş alıştım oyunculuğa o işle birlikte. Sonra kendime güvenim arttı, oyunculuğumu beğenmeye başladım. Yapımcı da çok beğenince 12 film yaptık.

“NEJAT İŞLER’İN OYUNCULUĞUNA BENZETİLDİ OYUNCULUĞUM”

Ama herkes sizi Muhteşem Yüzyıl dizisiyle tanıdı.

Çünkü o diziler ulusal kanallarda yayınlanmıyordu. Anadolu’dan birçok insanın o dönem beni tanıdığına eminim ama İstanbul gibi bir yerde bu piyasaya girmek için yeterli değildi. Sonrasında sekizinci filmimde Ayla Algan’dan eğitim aldım. Ayla Algan’dan da pozitif eleştiriler alınca bu işe olan hevesim arttı. “Nejat İşler gibi hem karizmatik hem de doğal bir oyunculuğun var” dedi bana.

Muhteşem Yüzyıl’a nasıl başladınız?

Tümay Özokur, beni görüşmelere gönderen kişi bir nevi menajerim. Ama Muhteşem Yüzyıl’a Reis dizisinde beni keşfeden Cast Direktörü Gülden Avşaroğlu önerdi. Deneme çekimleri için çağrıldım ve Behram Paşa karakterine seçildim. Meral Okay, hikayeyi o kadar güzel işlemiş ki tarihte Behram Paşa yaşasaydı uzun süre devam ederdim. Senarist, yönetmenler, oyuncular olsun tüm ekip çok başarılı. O işte bulunduğum için çok memnunum.

Muhteşem Yüzyıl uğurlu geldi

En unutamadığınız sahne hangisi?

Pargalı İbrahim ile meyhanede kılıçların çekildiği sahnedir. Oynarken inanılmaz keyif almıştım. Beni seyircilere takdim eden en önemli sahnelerden biriydi o.

Kalabalık bir aileden, Mardin’den geldiniz. Her şey hayal ettiğiniz gibi ilerledi mi? Aileniz nasıl tepkiler veriyor?

Mardin doğumluyum 20 yaşına kadar orada, bir emir komuta zinciriyle büyüdüm. Rahmetli babamın tamirhanesinde çalıştım o yaşıma kadar. Biz 9 kardeşiz, 9 yaşında babamı kaybettim. Dramatik bir geçmişim var anlayacağınız. Ben zaten Türk Sanat Müziği’ni profesyonel bir şekilde icra ediyordum. Aileme karşı kendimi o şekilde ispatlamıştım zaten. Annem ve kardeşlerim oyunculuğumla da gurur duyuyorlar.

“9 KARDEŞ OLUNCA PAYLAŞMAYI ÖĞRENİYORSUNUZ”

Çok kardeş olmanın avantajları ve dezavantajları neler?

Biz üç kız, altı erkeğiz. Ben yedinci çocuğum. İlk çocuk olmamanın bazı dezavantajlarını yaşadım ama babam çok duygusal bir adamdı. Bırakın kardeşler arasında ayrım yapmayı, tüm mahallenin çocuklarını bir tutardı, çok merhametliydi. Kalabalık bir aile olmak çok güzel bir duygu. En başta paylaşmayı öğreniyorsun. İki günde bir mutlaka ailemle telefonlaşırım, sık sık görüşürüz. Aileme çok düşkünümdür.

Yeni bebeğiniz oldu, evlilik nasıl gidiyor?

Bir yıldır evliyiz. Eşim tanıdığım bir arkadaşımdı zaten yıllar sonra bir yakınlık oluştu ve evlenmeye karar verdik. Her şey yolunda. Çocuğumla arkadaş gibi olmak istediğim için erkenden çocuk sahibi olmak istedim. Mehmet Efe adında 1,5 aylık oğlumuz var. Babamın adı Mehmet’ti o yüzden ilk adını böyle koymaya karar verdik. Efe ise eşimin istediği bir addı. O yüzden iki adı birden vermeyi uygun gördük.

Bebeğinizin bakımı sadece anneye mi kalıyor yoksa siz de ilgileniyor musunuz?

Kayınvalidem sağ olsun ilgileniyor, eşime yardım ediyor ama ben de yardım ediyorum tabii ki. Elimden geldiğince ilgileniyorum fakat bu aralar bir de konserlerim olduğu için çok yoruluyorum.

Muhteşem Yüzyıl uğurlu geldi

Siz kaç kardeş düşünüyorsunuz bebeğinize?

Benim ailemdeki gibi değil tabii ki (gülüyor). Eşim de çalışıyor, dermatolog. Şimdi değil ama bir kardeş daha kesinlikle istiyoruz.

“EŞİME ADIYLA HİTAP ETMEM”

Ünlü olduktan sonra eşinizin sizi kıskandığı oldu mu?

O benimle gurur duyuyor, beni destekliyor. Zaten sürekli bir aradayız, yan yana olmadığımız zamanlarda da telefonda konuşuyoruz. Hiçbir zaman ona ismiyle hitap etmem her zaman “Aşkım, bebeğim” derim. Çiftlere de bunu tavsiye ederim çünkü kendini o zaman daha özel hissediyorsun.

Biraz da müzikten bahsedelim, son çalışmalarınız neler?

Şu an sahne aldığım yerler var. 2009’da çıkardığım bir albümüm var. Bugün albüm teklifleri de geliyor. Bu arada çok sevdiğim, çok değer verdiğim bir yapımcım var: Zeynep Tor. Bana tekrar bir albüm yapmayı düşünüyor ama şu an için oyunculuk biraz daha önde benim için.

Yeni bir dizi projesi var mı peki?

Görüştüğüm bir sürü yapımcı var dolayısıyla bu geldiğimiz nokta geleceğe dair güzel sinyaller veriyor. Ama önemli olan sadece tanınmak değil doğru tanınmak. Bundan sonra hep Muhteşem Yüzyıl gibi kaliteli işlerde yer almak istiyorum. Yapımcılardan gelen teklifleri değerlendirme aşamasındayım. Bana uyduğuna inandığım, kendimi iyi hissedeceğim bir rolle seyircilerimizin karşısına çıkmayı hedefliyorum.

Sevgili Adnan Koç’a tüm sorularımızı içtenlikle cevapladığı için teşekkür ederiz.

Röportaj: Nilay Uzun

Fotoğraf: Hazal Yönet 

False