GeriSağlık Migren kabusunuz olmasın
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Migren kabusunuz olmasın

Migren kabusunuz olmasın

Şiddetli baş ağrısı olarak bilinen migren hastalığı toplumun %90’ında görülen bir şikayettir. Her 5 kadından 1’inde görülürken erkeklerde görülme olasılığı 20 erkekte 1 olduğunu belirten Ağrı, Beyin, Sinir Hastalıkları ve Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, migren hakkında merak edilenleri anlattı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı rapora göre iş gücünü kısıtlayan hastalıklar listesinde 19. sırada yer alan migren mutlaka uzman kontrolünde tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.

Migren nedir?

En özet haliyle migren ağrı ataklarıdır. Kişiden kişiye değişen migren atakları yaşam kalitesini düşürmektedir. Aile bireylerinde migren rahatsızlığı olan kişilerin bu hastalığa yakalanma riskleri yüksektir. Unutmamak gerekir ki migreni çevresel faktörler de etkilemektedir.

Çok sık rastlanan bu rahatsızlığın en bilindik belirtisi baş ağrısıdır. Bunun yanında ense, şakak ya da göz çevresinde oluşan ağrılarda migren atağının habercisi olabilir.

İki ayrı alt tipi vardır bunlar; auralı migren ve aurasız migrendir.

Auralı migren; migren ataklarından yaklaşık bir saat önce kendini bulanık görme, halüsinasyonlar ile belli eder. Ayrıca baş dönmesi, hissizlik, vücudun belli bölgelerinde karıncalanma, güç kaybı gibi belirtilerde gösterebilir. Bu belirtilere ‘aura atakları’ denmektedir.

Aurasız migren ise daha sık görülen migren türüdür. Baş ağrısı ile görülen bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyet ile auralı migrenden ayrılır.

Neden migren sorunu yaşanır?

Migren hastalığının sebebi tam olarak bilinmese de genetik ve çevresel faktörler oldukça etkilidir. Atakların ortaya çıkmasının ise beyindeki kimyasallarda yaşanan dengesizlikler olduğu düşünülmektedir. Çevresel faktörler ise atakların ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Atak sırasında beyin zarlarında ağrıyı ortaya çıkartacak kimyasallar salgılanır ve böylece migren ağrısı oluşur.

Genellikle migren sorunu yaşayan bireylerde ataklara duyarlı sinir sistemi mevcuttur. Ağrının şiddetinin kişiden kişiye değişmesin en büyük sebebi bu duyarlılıktır.

Belirtileri nelerdir?

Migren atakları çoğunlukla dört aşamalıdır. Ancak herkes bu dört aşamayı yaşamayabilir. Bu aşamalar ise özetle;

- Prodrom dönem: Başlangıç dönemidir. Ağrı atağı başlamadan önce kişide depresif bir ruh hali, dikkat dağınıklığı, şişlik, kabızlık, iştah artışı ya da tam tersi iştah kaybı belirtileri ile belli olur.- Prodrom dönem: Başlangıç dönemidir. Ağrı atağı başlamadan önce kişide depresif bir ruh hali, dikkat dağınıklığı, şişlik, kabızlık, iştah artışı ya da tam tersi iştah kaybı belirtileri ile belli olur.

- Aura dönem: Yüzün ve dilin belli bölgelerinde uyuşma, iğneleme, karıncalama olarak kendini gösterir. Ağrı bölgeleri ise başın arka kısmından başlar ve belirsiz bir şekilde hissedilir. Genellikle hastalar aura dönemini yaşamazlar.

- Atak dönemi: Kişiden kişiye değişen atak süresi 72 saatte kadar uzayabilir. Nadiren görülebileceği gibi her günde kişi bu atakları yaşayabilir. Atak esnasında kalp çarpıntısı, mide bulantısı, aşırı hassasiyet, baygınlık durumları yaşanabilir.

- Atak sonrası: Kişi kendini yorgun ve tükenmiş hissedebilir. Atak bitse bile hassasiyet devam edebilir.

Migreni neler tetikler?

Migren tetikleyicileri herkes için farklılık göstermektedir. Önemli olan kişinin kendini izleyerek kontrol altına almasıdır. Genel olarak bilinen tetikleyiciler ise;

- Aç kalma veya öğün atlama
- Stres
- Uyku düzensizliği
- Güçlü ışıklandırma sistemleri
- Fazla kafein ve alkol tüketimi
- Hava değişikliği ve kirliliği
- Lodos
- Parfüm vb. güçlü kokular
- Bazı besinler (çikolata, peynir, süt ürünleri, deniz ürünleri)

Uygulayabileceğiniz tedavi yöntemleri

En basit ve etkili olan yöntem beslenme ve uyku düzenini oluşturmaktır. Ancak unutmamak gerekir ki migren önemli ve tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Uygulanabilecek güvenilir yöntemler ise;

- Botoks yöntemi

Genellikle kronik migren tedavisinde kullanılan botoks yöntemi bilinen en etkili ve güvenilir yöntemdir. Ağrının sıklıkla görüldüğü alın, şakak ya da ense bölgelerine botoks yöntemi uygulanır. Bu bölgelerdeki sinirin sıkışmasına sebep olan kaslar tespit edilerek etkisiz hale getirilir. 5-10 dakika süren bu tedavi yönteminin belirli aralıklarla tekrar edilmesi gerekebilir. 

- Oksipital sinir bloğu yöntemi

Bu tedavi yönteminde ise kafa bölgesinde bulunan oksipital sinirlere lokal anestezik enjeksiyon işlemi uygulanır. İşlem için hasta uygun şekilde oturur ve enjekte edilecek alan temizlenir. Ardından oksipital siniri bulmak için uzman hekim tarafından baskı uygulanır. Sinir bölgesi tespit edildikten sonra enjeksiyon için cilt uyuşturulur ve ince uçlu bir iğne yardımı ile enjeksiyon işlemi tamamlanır. Kısa bir gözlem süresinden sonra hasta evine gönderilir. Genellikle tek seans uzun süre etki göstermektedir. Ancak bazı durumlarda tekrar edilmesi gerekebilir.

 

 

False