GeriSağlık Mahalle baskısı aile içi güveni azaltıyor!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Mahalle baskısı aile içi güveni azaltıyor!

Mahalle baskısı aile içi güveni azaltıyor!

''Bir Çocuk Sevdim'' dizisindeki baba-kızın ilişkisi ve topluma yansımaları...

Bir Çocuk Sevdim dizisinde olduğu gibi ailesini her türlü tehlikeden korumaya çalışan bir baba ve sürekli sıkıntı yaşayan çocuklar son yıllarda sıkça karşılaştığımız bir hikaye. "Bu dizilerin sosyolojik ve psikolojik içerikleri oldukça güçlü" diyen Klinik Psikolog Göksü Telmaç, aşırı koruyucu anne-babaların yaptıkları hataları ve çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiğini anlatıyor.

Herkese tanıdık gelen bu öykülerin sosyolojik ve psikolojik içerikleri oldukça güçlüdür. "Bir Çocuk Sevdim" dizisinde de bu konulara derin vurgular yapılmakta. Mahalle baskısı, aile dinamiklerinin bireyleri üzerindeki etkisi bu dizide gerçekçi biçimde ele alınmış.

[fotogaleri=235]

Aile içi güven neden azalıyor?

Mahalle baskısı yaşadığınız mahallenin, semtin, şehrin, ülkenin toplumsal olarak sizden beklediği ve gerçekleştirmediğinizde tepki verdikleri bir sistemi tanımlıyor. Bu beklentilerin temeli ahlak ve gelenekler gibi görünse de aslında önyargı, etiketleme, en kötüyü düşünme şeklinde çalıştığı da görülüyor. Dizide mahallenin berberinin gizlice izlediklerini sinsi bir biçimde aile babasına yetiştirmesi gibi daha pek çok örnek yaşamımızda yer alıyor. Aileler bir süre sonra kendi doğrularını bir kenara koyup “El-âlem ne der?” düşüncesiyle başkalarının doğrularını benimseyebiliyor. Aile içi güven azalıyor, sorgulayıcı, saklayıcı bir sistem ortaya çıkıyor. Özellikle kız çocukları en yakın dostlarıyla bile görülmekten çekinip arkadaşlıklarını, sosyal yaşamlarını gizlice yaşıyor.

Aşırı koruyucu ailelerin hataları

Koruyucu geleneksel anne-baba modeline baktığımızda oldukça iyi niyetli, yemeyip yediren giymeyip giydiren ebeveynler görürüz. Ancak aşırıya kaçan durumlarda anne-babalar çocuklarından çok kendi prensipleri ve geleneksel baskıları ön plana koyarlar. Elli yıl önceki gelenekleri yüzde yüz uygulamaya çalıştıklarında çağın gerçeği ve nesil farkı hızla ailelerin yüzüne vuruyor. Özellikle arkadaşlık ve flört ilişkileri konusunda ailelerin aşırı katı tavrı çocukları gizliliğe ve uç davranışlara itebiliyor. Ergenlik dönemi ve gençlik yıllarında duygularına yenik düşen hayalperest gençler ailelerinin kurallarına uymak yerine yaşadıkları ilişkileri dünyanın en değerli şeyi olarak görüyorlar.

Çocuğunuzla yakın ilişki kurun!

Çocuklarıyla küçük yaşlardan itibaren yakın ilişki kuran, yakın ama sınırlarını bilen, kuralları olan ama katı olmayan, çocuklarının yaşlarına, yaşadıkları dünyaya uygun yeniliklere açık olan ama sadece onun isteklerini yapmayan aileler daha az sorun yaşıyorlar. Özel yaşam kuralları net olan, çocuğunun arkadaşlarını tanıyan ve ona yol gösteren anne-babaların verdiği destek ve güven çocuğun da kendi yolunu doğru çizmesini sağlıyor. Yine hata yapıyorlar ama en azından hayatlarını karartacak kadar büyük şeyler yaşamıyorlar.

Sadece iyi niyet yetmiyor

Çocuklarının hayallerine, seçimlerine, fikirlerine müdahale edip sadece kendi doğrularına yönlendiren aileler büyük sorunlarla karşılaşıyorlar. Bu tutumlarıyla çocuklarının kendi benliğine uzaklaşmasına ve ideal olanı yakalamak adına hayat boyu koşturup durmasına neden oluyorlar. Çocuk yaşta “Ben doktor olamadım bari sen ol, bize bakarsın” ile başlayan müdahaleler “Ben seni o kızla-oğlanla evlenesin diye mi büyüttüm?” ile devam ediyor. Kendini tanıma fırsatı yakalayamayan gençler bazen de sırf ailelerine meydan okumak için yanlışı seçebiliyorlar. Sadece iyi niyetin yetmediği, sağlıklı aile iletişiminin gerekliliği “Bir çocuk sevdim” dizisinde de her an kendini hissettiriyor.

False