GeriSağlık Kanser hakkında doğru sanılan 10 yanlış bilgi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Kanser hakkında doğru sanılan 10 yanlış bilgi

Kanser hakkında doğru sanılan 10 yanlış bilgi

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Eralp, 1-7 Nisan Kanser Haftası'nda, kanser hakkında doğru sanılan 10 hatalı bilgiyi anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Yanlış: Kanser bulaşıcıdır

Doğrusu: Bazı kanserlerin gelişmeleri mikrobik veya virüs enfeksiyonlarıyla ilişkili olabiliyor. Ancak kanser temas veya solunum yoluyla bulaşmıyor.

Yanlış: Benim ailemde hiç kanser yok; bende de olmaz

Doğrusu: Kanserli olguların yüzde 85’inde ailede kanser geçmişi olmuyor. Üstelik ailede erken yaşta kaybedilmiş ebeveynler varsa, kanser geçmişi bilinmeyebiliyor. Dolayısıyla ailenizde kanser hikayesinin olmaması sizde de olmayacağı anlamına gelmiyor.

Yanlış: Ağrı yoksa kanser değildir

Doğrusu: Yaygın inanışın aksine her kanser ağrıya yol açmaz. Tümörün yerleştiği yere bağlı olarak ağrı hissedilebiliyor. Ancak ağrı kanserin tek bulgusu değildir. Ayrıca, her ağrı yapan tümör de habis olmayabilir.

Yanlış: Tümörden biyopsi yapmak kanserin yayılmasına yol açar; “bıçak azdırır”

Doğrusu: Biyopsi kanserli dokunun içinden parça almak anlamına geliyor. Alınan parça patolog tarafından incelenerek kanserin tipi belirleniyor. Doğru tedavinin belirlenmesi için mutlaka biyopsi yapılması gerekiyor. Uygun şekilde ve dikkatle yapıldığında kanser yayılmıyor.

Yanlış: Üzüntü kanser yapar

Doğrusu: Stres veya endişenin kanser oluşturduğuna işaret eden bilimsel bir kanıt yoktur. Ancak ciddi üzüntü ve travmalar nedeniyle bağışıklık sistemini olumsuz etkilenebilir ve vücutta fark edilmemiş bir kanser varsa, tümör daha hızlı büyüyebilir.

Yanlış: Şeker kanseri besler

Doğrusu: Şekerin kanser dokusunu büyüttüğüne dair herhangi bir bilimsel kanıt yoktur. Benzer şekilde şekeri tamamen kesmek kanseri küçültmez. Ancak, yüksek oranda şekere karşı vücutta oluşan insülin, bazı kanserler için bir büyütücü faktör olabiliyor. Ayrıca, şeker kilo alımına yol açarak şişmanlıkla ilişkili rahim, meme ve pankreas kanseri gibi bazı kanserlerin gelişimini hızlandırabiliyor.

Yanlış: Mamografi zarar verir; yaptırmayın

Doğrusu: Mamografi taramaları ile meme kanseri daha erken evrelerde saptanıp, meme kanserine bağlı ölüm riski azaltıyor. Üstelik modern cihazlarla yapılan mamografiler eskilerine göre daha az miktarda radyasyon içeriyorlar. Bir mamografi ile her gün çevreden aldığımız radyasyon miktarının toplam 2 aylık dozunu almış oluyoruz. Dolayısıyla tarama amaçlı yılda bir tekrarlandığı için korkmaya gerek yok.

Yanlış: Kemoterapi hastasına balık verilmez

Doğrusu: Balık tüketiminin herhangi bir kanser türünü arttırdığına veya tedavi etkisini zayıflattığına dair ciddi bir bilimsel veri mevcut değil. Sadece bazı deneysel çalışmalarda; yüksek omega-3 tüketiminin kanser tedavisini olumsuz etkilediğine dair veriler var. Ayrıca dil, kalkan, mercan, mezgit ve tekir balığı gibi dip balıklarının ve midye gibi kabuklu deniz ürünlerinin içerebileceği ağır metaller nedeniyle tüketilmeleri kısıtlanıyor. Diğer balıkların ise tüketilmesinde sorun yoktur.

Yanlış. Kanser değil, kemoterapi öldürür

Doğrusu: Kemoterapin kanserli dokuyu yok edebilen ve hastalığın kanda yayılmasını engelleyen çok önemli bir tedavi yöntemi. Üstelik, uygun doz ve aralıklarda yapılan kemoterapi kansere karşı bağışıklığı da güçlendiriyor. Kemoterapi gerekli olduğu durumlarda uygulanmazsa kanser ilerleyerek metastaz yapabiliyor. Yan etkileri zamanında ve doğru yöntemlerle müdahale ederek iyileştirdiğimiz sürece, kemoterapinin vücuda zarar vermesini engelleyebiliriz. Böylelikle kemoterapiden hedeflediğimiz yararı elde ederek şifa sağlayabiliyoruz.

Yanlış: Kemoterapi sırasında alınan vitaminler ve zerdeçal bağışıklığı arttırır, yan etkileri engeller

Doğrusu: Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Eralp antioksidan içeren vitamin ve bitkisel içerikli maddelerin kemoterapinin etkinliğini azaltabildiği uyarısında bulunuyor. Son zamanlarda yapılan bir bilimsel araştırmada; meme kanseri ameliyatı sonrası uygulanan kemoterapi sırasında A, C, E, B 12 vitaminleri ile Koenzim-Q3 gibi ek besin maddeleri alan kişilerde, hastalığın daha çok nüks ettiği gösterilmiş. Zerdeçalın ağızdan alındığı formlarda kansere karşı bir etkinliği olduğu gösterilememiş. Sadece tedavi sırasında değil, koruyucu olarak da vitaminlerin etkisi ortaya konmamış. Bunların yanı sıra sigara içen bireylerde A vitamini akciğer kanseri riskini arttırabiliyor.

Koronavirüse karşı 6 önemli kural

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Eralp kanser hastalarında yeni korona virüs enfeksiyonunun bulaşma riskinin ve enfeksiyona ait komplikasyonların daha yüksek görülebildiğine dikkat çekerek, “Bu nedenle hastalarımızda tedavi kararı; tedavi hedefleri, hastanın genel durumu ve yan etkilerle mücadele gücü dikkate alınarak bireysel olarak veriliyor” diyor, almaları gereken önlemleri şöyle sıralıyor.

  • Sağlık Bakanlığı’nın ve hekiminizin koronavirüse karşı önerdikleri korunma yöntemlerini mutlaka uygulayın.
  • Hekiminizle iletişim kurarak tedavinizdeki sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda bilgi edinin. Sağlığınızla ilgili bir şikayetiniz yoksa, hekiminiz genel durumunuzu değerlendirerek rutin kontrolünüzü erteleyebilir.
  • Hastaneye mümkünse toplu taşıma aracıyla gitmeyin. Toplu taşıma aracı kullanmanız gerekiyorsa, 1.5 metrelik sosyal mesafeyi koruyun, araçtan iner inmez ellerinizi dezenfektanla iyice temizleyin.
  • Yine bulaşma riskine karşı hastaneye tek bir refakatçi ile gelmeniz önemli. Birkaç refakatçinin eşlik etmesi gereken bir durum söz konusu ise; polikliniğe ulaştığınızda tek bir refakatçiyle kalın.
  • Dışarı çıkarken mutlaka maske ve eldiven kullanın. Evde ise dışardan riskli bir birey gelmediği sürece maske takmanıza gerek yok.
  • Hastaneden eve gelindiğinizde ayakkabılarınızı dışarda çıkartın. Tüm yıkanabilir parçaları, eve gelir gelmez, başka çamaşırlarla karıştırmadan yıkayın. Tüm yıkanmaz parçaları da mümkünse dışarda, gece boyunca havalandırın.

 

False