Özel Sinema Kulübü Sinemia, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde, bizlere dostluğu, zorlukların üstesinden gelmeyi, hüznü, aşkı, neşeyi ve hayal kurmayı öğreten, klasikleşmiş animasyon filmlerini derledi. Kullanıcıların yaptıkları aramalara göre belirlenen bu filmler, her çocuğun ve hep çocuk kalanların tekrar tekrar izlemek isteyeceği türden.
Çoğu “çocuk filmi” olarak gösterime giren bu filmler, aslında içindeki çocuğa sadık kalanlara her yaşta farklı şeyler öğreten, hayal gücü gerçek dünyanın katı kurallarına sığmayacak kadar büyük dehaların elinden çıkma, adeta birer klasik halini almış yapımlar. İçindeki Çocuğu Tutamayanlar İçin Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Animasyon başlığı altındaki derlemede öne çıkan filmlerden bazıları şu şekilde...
Aslan Simba'nın çocukluktan çıkıp bir krala dönüşürken yaşadıkları, sadece 90'lı yıllarda çocuk olanları değil, izleyen herkesi derinden etkiliyor. Hans Zimmer ve Elton John’un unutulmaz müzikleri ise filme bambaşka bir ruh katıyor.
İki robot arasındaki aşkı olabilecek en sıcak şekilde beyaz perdeye aktaran bu film, aynı zamanda tüketim alışkanlıklarımız ve çevresel sorunlar hakkında da ciddi bir eleştiri niteliği taşıyor.
Vizyona girdiği gibi neredeyse tüm izleyenlerin “en sevdikleri” listesine yerleşen film, küçük bir kızın hayatındaki önemli değişikliklere, Neşe, Öfke, Korku, Tiksinti ve Üzüntü'nün çerçevesinden nasıl tepki verdiğini eğlenceli bir tarzda anlatıyor.
Devam filmleriyle de izleyenler için unutulmazlar mertebesine ulaşan film, animasyon teknolojisi açısından büyük yenilikler sunarak arkasından gelecek yapımları derinden etkiledi.
Bir cadı tarafından lanetlenerek 90 yaşında bir kadına dönüştürülen genç Sophie, yaşadığı yerden kaçarak büyücü Howl ile yaşamaya başlar. Bu esnada patlak veren bir savaş hesapları altüst edecektir.
Filmde, İrlandalı Ben ve foka dönüşebilen kız kardeşi Saoirse, perileri özgürleştirmek ve ruhlar dünyasını kurtarmak için macera dolu bir yolculuğa çıkıyor. Kelt mitolojisinden beslenen hikaye, adeta huzur dolu bir masal.
Buzul çağının başlangıcında, tüm hayvanlar can havliyle göç etmeye çalışırken, kahramanlarımız bir bebeği ailesine teslim etmeye çalışmaktadır. Tüm farklılıklarına rağmen birbiriyle dost olabilen film karakterleri, çok eğlenceli ve duygu dolu bir macera sunuyor.
Halloween kentinin kralı Jack, Noel Baba'yı kaçırıp hediye verme işini devralmak isteyince hiç beklenmedik sonuçlar ortaya çıkar.
Sokakta hırsızlık yapan ve maymun arkadaşı dışında kimsesi olmayan Aladdin'in karşısına bir gün prenses Jasmine çıkar. Gerçek aşkın tüm kurallara üstün geleceğini anlatan film, eğlenceli sahneleriyle de akıllarda yer ediyor.
Antoine de Saint-Exupéry'in klasikleşmiş eseri 'Küçük Prens'ten sinemaya uyarlanan film, büyük küçük tüm sinemaseverlerin kalbinde taht kurmayı başardı.
8 bölümden oluşan bu Walt Disney başyapıtı, çizgi filmlerin gücünü ortaya koyan, şaşırtıcı ve asla akıllardan çıkmayacak bir deneyim. Ayrıca bir nesli çocuk yaşında Beethoven, Stravinsky, Schubert, Tchaikovsky gibi klasik müzik dehalarıyla tanıştıran bir eser.
Rudyard Kipling'in klasikleşen kitabı The Jungle Book'tan sinemaya uyarlanan Walt Disney filmi, Hindistan ormanlarında kurtlar tarafından büyütülen Mowgli adlı bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Bu eser, 2016 yılında yeniden sinemaya aktarıldı.
Tek boynuzlu atların tümünü kaçırıp hapsetmeye çalışan kötü krala karşı, bir tek boynuzlu at ve bir büyücü güçlerini birleştirir. Hüzünlü, komik ve büyüleyici bir hikaye.